Yiğit Muhtaç Oldu Kuru Soğana!
Yeni yıla girerken yeni hayaller kuruyorduk ki birde ne görelim gece yarısı yağmur gibi zamlar kar taneleri gibi üzerimize yağmaya başladı.
Artık hayal kurmayı da bıraktık.
Birkaç hafta piyasalarda estirilen olumlu hava meğer yalancı baharmış!
“Döviz düşüyor fiyatlarda mutlaka düşecek” gibi beylik lafların içinin boş olduğunu %127 oranında yapılan zamları görünce daha iyi anladık.
İğneden ipliye her şey zamlandı!
En temel tüketim maddesi olan elektrik başta olmak üzere doğalgaza, akaryakıta gelen zamlar “pes” dedirtecek türden.
Hem de kış ortasında!
Doğalgaz: % 25
Elektrik % 50-130 arası (tüketime bağlı)
Motorine: 1,29 TL
Benzine: 60 kuruş
Lpg: 71 kuruş
Sizi bilmem ama elektrik, akaryakıt ve doğalgaza aynı anda bu kadar yüksek oranda zam geldiğini hiç hatırlamıyorum!
Açık söyleyelim bu yoksulluğu hak etmiyoruz!
Savaşta mıyız yahu?
Sahi ne yapalım…
Evdeki bütün ışıkları söndürüp, kombiyi kapatalım. Karanlıkta soğukta kalın kazak, çorap, battaniye ve mumla mı oturalım?
Böyle mi yaşayalım!
Eğer ülkemiz düze çıkacaksa bunu da yapalım!
Ama görüyoruz ki kemeri hep dar gelirli vatandaş sıkıyor.
Demem o ki herkes elini taşın altına koymuyor.
Şöyle bir örnek verelim.
Bir mükellef masada yemek yeniyor.
Hesabı yemek yiyenlerin ödemesi lazım.
Ancak öyle olmuyor. Fatura o restoranda bulunan herkese bölüştürülüyor.
Bu adil mi? Elbette değil.
Halimiz bunun gibi.
Tasarruf yapılacaksa istisnasız herkes yapmalı.
Kamuda ki savurganlık terk edilmeli.
Birilerinin bir eli yağda diğeri balda iken işçi, memur, emekli kemer sıkmamalı!
Meseleye kesinlikle ideolojik göz ve gözlükle bakmadığımızı yazılarımızı takip eden okuyucularımız bilirler.
Bu yoksulluğu dile getirmenin siyaseti olmaz olmamalı.
Marketlere “Döviz düştü. Sizde raflardaki fiyatları düşürün…”diyerek baskı yapan idarenin bu zamlardan sonra söz söyleme hakkı var mı?
Döviz düşerken halay çeken yurdum insanı zam yağmuru karşısında ne yapar bilemiyoruz!
Kendimi bildim bileli yeni yıla hep zam ile giriliyor.
%3 bilemediniz en fazla %10 oranında zam yapılırdı.
Ancak bu sefer durum farklı.
Dini kavramlar üzerinden ağırlaşan yaşam koşullarını izah etmeye çalışmakta karın doyurmuyor.
Yılın ilk yazısını daha farklı yazmak isterdim.
Ama elde değil.
Bu satırları kaleme alırken acaba Avrupa’da böyle zamlar yapılıyor mu? Diye merak edip birçok yakını yurt dışında bulunan bir aile dostuma telefon açıp : “Abi bir sor bakalım senin Avrupa’da yakın akrabaların var. İçlerinde ticaretle de uğraşanlar var. Onlar da durum nasıl. Bizler gibi yeni yıla zamlarla mı giriyorlar.” Birkaç saat sonra aradı: ”Sordum Hüseyin Bey. Avrupa bizim gibi değil. Enflasyon çok düşük olduğu için zam oranı da düşük seviyelerde. Öyle her zaman zam yapılmaz. Yapılsa da devlet yoksul vatandaşını düşünerek onlara gerekli yardımı yapıyor.” Diye söyledi.
Hani halk arasında söylenir” Yeni yıla nasıl girerseniz öyle devam eder” diye.
Bizde belli ki 2022 ‘de zamlarla yolumuza devam edeceğiz.
Düşünüyorum da asgari ücrete yapılan zam, henüz cebe girmeden eridi gitti.
Kaşıkla verilen kürekle geri alındı desek abartmış olmayız.
Şimdi sırada memur ve emekli maaşlarına yapılacak zam oranları var.
Bekliyoruz.
Bu satırların yazarı bir memur olarak belirtmeliyim ki her maaş zammı döneminde maliye bakanlarının ekranlara çıkıp “Gönül daha fazla vermek istiyordu ama bütçe imkânları bu kadar” gibi klişe olmuş cümleleri bu kez duymayalım.
Özellikle son aylarda ve yılbaşı gecesi yapılan fahiş zamlar karşısında alım gücü yerlerde sürünen memurun, emeklinin hali perişan.
Mızrak çuvala sığmıyor artık.
Şöyle bir düşündüm de…
Ekonomimiz, ayarı bozuk orkestra gibi ritim tutmuyor.
Değerli okuyucular,
Yeni bir yılda güzel cümleler kurmak isterdik ama.
Maalesef kuramıyoruz.
Yazımızı Aşık Mahzuni Şerif’in hislerimize tercüman olan şu dizeleriyle bitirelim.
Yoksulun sırtından doyan doyana,
Bunu gören yürek nasıl dayana?
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana
Bilmem söylesem mi, söylemesem mi…
Biz; yiğidin kuru soğana muhtaç olmadığı yeni yıllar görmek ümidiyle gerçekleri köşemizden yazmaya devam edeceğiz.
Yine de yeni yılınızda umutlarınız gerçek olsun.
Mutlu yıllar…
İmsak | 05:40 | ||
Güneş | 07:08 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:45 | ||
Akşam | 17:08 | ||
Yatsı | 18:31 |