YEŞİL YOL
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz tarafından geçtiğimiz ay protokolü imzalanan Yeşil Yol Projesi, bana önceki yıl yine bu sitede yazdığım ÇEVRE DÜZENİ PLANI yazımı hatırlattı. Çevre düzeni planına Şiran açısından endişelerimizi dile getirirken ana feryadımız bölgenin kümeleme stratejisindeki çarpıklık ve Gümüşhane’yi Trabzon dan bağımsız, sadece madenlerinin dikkate alındığı bir formatla algılanmasına itiraz etmemizdi. Oysa Gümüşhane kendi içerisinde farklı potansiyelleri barındırdığı gibi, bölgesinde jeo stratejik bir konumda bulunmaktadır.
Zaman çok çabuk geçiyor. 2011 çevre düzeni planının geri dönüşü bu tür makro projelerle kendini göstermeye başlamıştır. İstikrarlı yatırım ortamlarında orta ve uzun vade planlamalar daha rahat hayata geçmiş oluyor. Lakin 2011 yılı ağustos ayında netleşen çevre düzeni planına gerekli ilgi ve mesai harcayamayan Gümüşhane için bu bahsedilen projenin pratikte hiçbir hükmü yoktur.Çünkü yaylaların birbirine bağlanması Gümüşhane için ne ekonomik nede sosyal bir açılım sağlamamaktadır. Biz Trabzon ve Rize kümelemesinin bilişim ve turizm bölgesi olarak kabul edilmesinin yanlışlığını o zamanda vurgulamış, Trabzon ve Gümüşhane’nin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştuk. Zira Trabzon ve Rize’nin ortak turstik birlikteliği hiçbir şekilde mümkün gözükmezken,Gümüşhane Trabzon’un tamamen hinterlandını kapsamaktadır. Kalkınma Bakanlığı neticede bölgenin kodlarına tamamen vakıf olamayabilir.İlimiz bürokrasisi ve seçilmişleri önceliklerimizi iyi tesbit edemediği müddetçe, Kalkınma Bakanlığının biçtiği gömleği giymek zorunda kalmaları gayet doğal bir sonuçtur. Neticede bakanlık yapılan planlamaların geri dönüşü için düğmeye basmış durumdadır. Zaman hala geçmiş değildir.Yeter ki aklı selim galip gelsin.
Sümela’dan Tomara’ya diye adlandırdığımız turizm vadisi projemiz seçilmiş ve atanmışlar tarafından gerektiği kadar sahiplenilebilseydi, Gümüşhane’nin turizm potansiyeli sadece Karadeniz bölgesindeki yaylaları birbirine bağlayacak olan ve her ile 5 milyon tl den ibaret bir ödenekle sınırlı olmayacaktı. Kaldı ki; planlı bir yapılanma ile bu meblağ dahi,turizm altyapısı için düşünülse, yine de Gümüşhane için yeni bir başlangıç olabilir. Bu yaz Trabzon’a olan yoğun turist ilgisi bölgeyi bilen hiç kimsenin gözünden kaçmamış olsa gerek… Özellikle arap ve İranlı turistler Trabzon’u yeni trend turizm kenti olarak çoktan algılamaya başlamışlar bile. Bu potansiyel bizim üzerinde çalıştığımız turizm vadisi hattının ne kadar önemli olduğunun da göstergesi olarak karşımızda durmaktadır.
İlgilenenlere tekrar izah etmek gerekirse; Trabzon’dan deniz hava ve karayolundan gelecek yerli yabancı tüm insanlar özellikle Hıristiyanlar için kutsal olan Sümela manastırını görüp tekrar geri döneceklerine, Ziganayı pas geçip Maçka yaylalarından antik krom vadisine,santa harabelerine, oradan hem karaca mağarası hemde Süleymaniye ye uğradıktan sonra Artabel tabiat parkına çıkarak buzul göllerini eşsiz atmosferini tadıp, bir bağlantı yolu ile Şiran istikametine geçerek doğa harikası tomara şelalesinde turu tamamladıklarında iddia ediyorum ki Karadeniz de tur bütünlüğü ve görsel tatminde bu güzergaha herhangi bir alternatifin olamayacağını düşüneceklerdir. Sümela’ya her yıl yerli yabancı üç yüz bin turistin giriş yaptığı düşünüldüğün de,ve biz bu potansiyelin onda birini yani otuz bin insanı bu turizm vadisine çekebildiğimizde bölgenin çehresi tamamen değişmez mi…
İmsak | 05:43 | ||
Güneş | 07:12 | ||
Öğle | 12:14 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:06 | ||
Yatsı | 18:29 |