banner333

banner309

16.12.2016, 09:12

Yeni Kapı'dan Yeni Türkiye Analizi

7 Ağustos Yenikapı'daki miting sonrası Türkiye'yi seven sevmeyen bir çok kişi ve kurumlar farklı yorumlarda bulundular. Öyle sanıyorum ki tarihimize altın harflerle yazılan 15 Temmuz daha uzun bir süre yerli yabancı herkes tarafından konuşulacaktır. Ancak ben gözden kaçan bazı hususlara dikkatinizi çekmek isterim.

Malumunuz, AK Parti iktidar olduğu günden beri hep şeriatı getirmekle, irticayı hortlatmakla suçlandı. Daha sonra 2010 itibariyle şeriat alarmı Osmanlıcılıkla yer değişti. Özellikle Gezi olaylarında, püskürtmeli boyalarla duvarlara ''Zulüm 1453'de başladı'' yazılırken hem şeriat hem de Osmanlı hedef alınarak durum değişikliğine girişildi. Bu açıdan bakılırsa, aslında 15 Temmuz gecesi yaşanılan darbe kalkışması başlı başına yeni bir darbe girişimi olmayıp Gezi olayları diye bilinen başarısız sivil darbenin artçı deprem dalgasıydı diyebiliriz. Dolayısıyla 15 Temmuz gecesi ülkemin maruz kaldığı ihanet girişimi ile ilgili tüm soruların en doğru ve net cevaplarını her iki darbeyi birlikte ele alarak cevaplamak mümkündür. Madde madde yazmak gerekirse:

1. Her iki girişimin de arkasında aynı güçler: ABD, AB ve İsrail dayanmakta.

2. Her iki girişimin taşeronları aynı hain grup ve kişiler: FETÖ ve PKK yandaşları idi. Ve bu hainlerin hiç birisi doğal olarak 7 Ağustos'ta Yenikapı miting alanında değillerdi. HDP'nin davet edilmeme nedeni de bu gönüllü taşeronluk görevini üstlenmesiydi. CHP'nin lüzumsuz nazlanmasına rağmen Kılıçdaroğlu'nun Başbakan ve diğer hükümet yetkilileri tarafından ısrarla Yenikapı'ya davet edilmesinin arkasında da sırf bu nedenler vardı. Aslında Gezi olaylarının 2 ağaç için yapılmış basit bir sivil itiraz olduğu yalanına kanarak farkında olmadan sivil darbe girişimini destekleyen CHP için 7 Ağustos mitingine katılmamak basiretsizliğin ispatı olacaktı ki, çok şükür ana muhalefet partisi son anda karizmasını kurtardı.

3. Her iki darbe girişiminde batı medyası taraflı davranmış, Türkiye'de yaşanılanları kendi çıkarları yönünde, gerçeğinden uzak abartma ve küçültmelerle kamuoyuna sunmuştur.

4. Her iki darbenin hedefinde Türkiye'nin parçalanması ve güneydoğunun koparılması ya da bir başka ifadeyle Ortadoğunun yeniden şekillenmesi vardı. Aslında bu plan batıdaki Erdoğan nefretini en iyi açıklayan nedendir. Nitekim 14 yıllık bir iktidar nedeniyle Ortadoğuda devam eden prosedürü yakından takip etme ve mevzuya hakim olma fırsatı yakalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'nın kendi BOP planı olduğuna inanıyorum. Madem Ortadoğuda haritalar yeniden çizilecek, madem ülkelerin sınırları yeniden şekillenecek o halde bölünüp parçalanmış değil, olabildiğince eski tarihi topraklarına kavuşan ve büyüyen bir Türkiye inşa etmek gibi bir kontra plandan bahs ediyorum. Gündemi takip eden biri olarak ülkemizdeki Suriyelilere vatandaşlık verilmesini de Cumhurbaşkanının kontra BOP hamlesi olarak değerlendiriyorum.

5. Şeriat ve irtica çığırtkanlığı halkının %95'i müslüman bir ülke için artık demode politika olduğu için bundan sonra Türkiye aleyhine suçlamaların %90'ını Osmanlıcılık iddiaları olur diye tahmin ediyorum. Özellikle Rusya ile yakınlaşmayı engellemek için Batı Rusları en çok Osmanlının hortlaması ile korkutacaktır. Nitekim Rus politikacılar Rus basını üzerinden, Türkiye yeniden Osmanlıcılığı oynamazsa Rusya ile ilişkilerin ideal bir çizgide gelişeceğini hatırlatıp duruyorlar.

7. Önümüzdeki yıllarda ekonomik kaygı ve tehditler nedeniyle Avrupa Birliğinin teker teker çözüldüğüne şahit olacağız. Çözülmeyi hızlandıracak ilk hamle durdurulması imkansız mülteci göçü olacaktır ki İngiltere sırf bu nedenle AB üyeliğini sonlandırmıştır. Çok yakında aynısını önce Fransa FREXIT ile peşinden Almanya GEXIT ile duyuracaktır. İlerleyen yıllarda İsrail ve ABD üzerinden dünyayı yöneten 12 yahudi kabilesi arasındaki hırs ve fikir ayrılığı nedeniyle her ikisinin de arasının açıldığını, Rusya'ya karşı ABD zoruyla başlatılan ambargolar yüzünden ekonomisi zorlanan AB ülkelerinin Türkiye'nin Rusya ile ticaretten kar ettiğini görerek ABD kontrolünden çıkmaya çalışacaklarını, ABD'nin küresel güç kaybedeceğini göreceğiz.

Özetle Türkiye bu saatten sonra eskiden yapılan çığırtkanlıkların aksine ne bir İran, ne bir Libya, ne de bir Afganistan olacaktır. Bilakis Türkiye bundan sonra güçlenen, aranılan lider ülke olacak, bin yıl alnının akıyla üstlenmiş olduğu ümmetin bayraktarı görevinde 1.5 milarlık İslam dünyasının hakkını savunan devlet olacaktır. Bazıları Azerbaycan, Kazakistan, Pakistan, Bosna Hersek, Endonezya, Sudan, Katar gibi seve seve bu bayraktarlığa evet deyip Türkiye'nin yanında olacaktır. Bazıları da İran, Irak, Mısır, Suriye gibi kendi mazlum halklarının basiretsiz rejimlerine atacağı ''artık yeter'' tokatıyla mecbur kalarak Türkiye'nin yanında yer alacaklardır. Altında toplanılacak bayrak tek bayraktır. Biz her ne kadar sempatik olmak adına Osmanlıcılığa hayır deyip Batıya şirin gözükmek istesek de onların gözündeki korkunun Osmanlı diye ifade ettikleri ümmetin birliği olduğu aşikardır. Müjdesini yüce Allah İnşirah suresi 5-6 ayette vermiştir. Peş peşe tekrar eden ''Her zorlukta bir kolalık vardır, Elbette, her zorlukta bir kolaylık vardır'' ayeti kerimelerde peş peşe gelen iki zorluktan sonra büyük kolaylıklar ve güzelliklerin geleceğini müjdeler. Dün Gezi bu gün 15 Temmuz. Rüşdünü ispat eden milletimin gözü aydın. Yarınlar bizimdir, Allah bizimledir... Metin Uçar

Yorumlar (0)
2
az bulutlu
Namaz Vakti 22 Kasım 2024
İmsak 05:41
Güneş 07:09
Öğle 12:13
İkindi 14:44
Akşam 17:07
Yatsı 18:30