SURİYE'DE SONA DOĞRU

İki yıldır Güney komşumuz Suriye’de devam eden iç çatışmalarda artık sona gelindiğinin ve Esat’ın direnişçiler karşısında daha fazla şansının kalmadığını söyleyebiliriz.Mısır Libya,Tunus gibi ülkelerde  başlayan ve liderlerin devrilmesiyle sonuçlanan “Arap baharı” Suriye yede sıçramış ancak Suriye’de diğer ülkelerin aksine iki yılı geçen bir süreye rağmen Esat rejimi direnmeye devam edebilmiştir.Mısırda Hüsnü Mübarek gibi 20 yıldan fazla ülkeyi yöneten bir lider bile onca imkanlara ve dünyaca kabul görmesine rağmen hatta 250 milyar dolarlık servetini bu uğurda harcayan Libya lideri Kaddafi bile 8 aydan fazla dayanamazken Suriye’de Esat’ın 2 yılı aşkın bir direniş göstermesinin sebeplerini hemen herkes bilmektedir.

  Rusya ve komşusu İran’dan destek alan Suriye bu desteğin sayesinde iki yıl ayakta kalabilmiştir. Özellikle Rusya’nın bir Birleşmiş Milletlerdeki veto hakkını hep Suriyeden yana kullanması sonucunda süreç bu güne gelmiştir.Mısır, Libya ve Tunus’ta meydana gelen rejim değişikliklerinden pek hoşnut kalmayan batılı devletlerin Suriye konusunda sessiz kalmaları da bu sürece katkı yapan diğer unsurdur.Yani rejim değiştirdiler ama istediklerini iktidar edemediler.Aslında hepsinden önemlisi Türkiye’nin bu işe asılmış olması fazla ısrarcı gözükmesi sonrasında, batılı devletler Suriye’de ki değişimden  Türkiye’nin kazançlı çıkacağına yönelik varsayımları onları sessiz kalmaya itti. Belki demeyelim gerçekte Suriye'nin zengin petrol kaynakları da yoktu.Zengin maden yatakları olmayan ülkelere demokrasi götürmeyi çok hazzetmeyen batılılar bu yüzden tek taraflı platonik aşklara dönüp bakmadıkları içindir ki Suriye’de ölen milyonlarca insana sessiz kalıyorlar.Irak’ın Kuveyt’i 1990 yılında işgaline 24 saatte karşılık verip Kuveyt’i Saddam Hüseyin’den geri alan Birleşmiş Milletlere bağlı çok uluslu güç,Suriye’de ki akan kanı iki yıldır seyrediyor. Mesela Afrika’daki Maliyi bilir misiniz? Fransızlar çok yakinen biliyorlar; 2012 Mayısında sözde bu ülkeyi kurtarmak için asker çıkardılar.Fransa,70 yıllık sömürgeleri olan bu ülkede hükümete karşı saldıran militanlara karşı ülkeyi korumak adına 3000 askerini  buraya gönderdi.Aşka bakın Mali nere, Fransa nere?

  Bütün bunlara rağmen Suriye’de sona gelindiğini ve birkaç ay içerisinde Esat rejiminin sona ereceğini düşünüyorum.Bu düşünceme sebep olan gelişmelerden en önemlisi ABD dış işleri bakanının son bir ay içerisinde ülkemizi üç kez ziyaret etmiş olması, İsrail’in Türkiye ile yakınlaşmak istemesi ve Mavi Marmara saldırısından dolayı özür dilemesi,Rusya ve ABD’ nin Suriye konusunda bazı konularda anlaşmaya varmış olması ve en önemlisi de İranın eskisi kadar Suriye'nin yanında yer aldığını deklare etmemesidir.İşte bu gelişmeler Suriye’de yolun sonunun geldiğinin işaretleridir.Reyhanlıda Esat’ın patlattığı ve 50 yurttaşımızın ölümüne sebep olan patlama ise bu sonu hızlandıracaktır.Dünya artık daha fazla sessiz kalamaz.

  Suriye ile yaklaşık 900 km sınır komşuluğumuz var. Orda ki yangının söndürülmesi bizim açımızdan çok önemli.Sınırlarımızı güvende hissetmeliyiz ki kalkınma hamlesinde önümüze bakıp uzak hedeflere yürüyelim. Değilse yangın mahalinde şenlik olmayacağı aşikardır.

  Rehhanlı benzeri hadiselerle güney sınırımızı ateş çemberine almak isteyecek Suriye’ye karşı uyanık ve zinde olmak zorundayız. İstihbarata bu süreçte tarihi görev düşmektedir.Mit’in rüşdünü ispatı içinde iyi bir fırsattır.Reyhanlıda ölen vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diler, bu olayın son olmasını yüce Yaratıcıdan niyaz ederiz.