banner333

banner309

28.08.2011, 02:30

Ramazan, Bayram ve Sağlığımız

Bayrama sayılı günler kala Ramazan ve sağlık isimli makaleyi kaleme aldım. Bu sebeple makaleye ramazan bayram ve sağlık diye başlık atmak daha uygun oldu.
Ramazan öncesinde kimler oruç tutabilir veya tersinden alınırsa kimler oruç tutamaz sorularına sıklıkla muhatap oluruz.
Bu sorunun cevabını kesin sınırlarla vermek mümkün olmamakla ve bu konuda tıp otoriterilerinin üzerinde ittifak ettiği bilimsel bir kılavuz bulunmamakla beraber genel bir çerçeve çizerek cevaplamaya çalışalım.
Hastalıkları kronik (süregen) ve akut (kısa zaman diliminde ortaya çıkan ve kısa sürede iyileşmesi beklenen) olarak iki gurupta ele alabiliriz.
Kronik hastalıklar gurubuna kalp, akciğer, kas iskelet sistemi, nörolojik sistem, karaciğer, böbrek, mide bağırsak sistemi hastalıkları, ve bazı kanser guruplarını alabiliriz. Kronik hastalıklar ataklar ve remisyon (sükunet) dönemleri olarak izlenir. Akut atak dönemlerinde veya akut atak üzerinden henüz kısa bir süre geçmiş hastaların oruç tutmamaları gerekir. Örneklendirmek gerekirse yeni kalp krizi veya felç geçirmiş bir hasta oruç tutmamalıdır. Hastalıkları çok sayıda ilaçla kontrol altında tutulabilen veya genel durumları sık olarak bozulan, böbrek hastaları, kronik akciğer hastaları, kalp yetersizlikli hastalar, migren ve sara hastalarının oruç tutmaları uygun değildir. Bu guruba hangi organla ilgili olursa olsun hayati öneme haiz bir operasyonu daha çok yeni olarak geçirmiş, vücudun kendini tam olarak toparlamadığı ortalama 3 ayın içindeki hastaları da alabiliriz.
Sık görülmeleri nedeni ile şeker ve yüksek tansiyon hastalarını ayrıca ele almak gerekir.
İnsülin kullanan glisemik kontrolü bozuk sık olarak hipo ve hiperglisemik (kan şekerinin aşırı düşmesi ve yükselmesi) atakları geçiren, büyük damarlarında hastalık başlamış şeker hastaları oruç tutmamalıdır.
Fazla sayıda antihipertansif ilaç kullanmasına rağmen tansiyon değerleri kontrol altına alınamayan ve özellikle böbrek yetersizliği gelişmiş hipertansiyon hastalarının oruç tutmamaları tavsiye edilir.
Bu bağlamda akla şöyle bir soru gelebilir? Kronik hastalığı olan hangi hastalar oruç tutabilir ve bunun kararını kim nasıl verir?. Ramazan başlamadan 1-2 hafta önce herhangi bir kronik hastalığa sahip olan hasta kendini nekadar iyi hissederse hissetsin ilgili branş hekimine başvurmalı ve yapılan tetkikler neticesinde oruç tutup tutamayacağına karar verilmelidir. Bu kararda hekim hasta ilişkisi için esas olan güven duygusunun duygusal ve inançla ilgili kısmına gerekli hassasiyet gösterilmelidir. Oruç tutabileceğine karar verilen hastanın ilaçları iftar ve sahur zaman dilimleri esas alınarak düzenlenebilir.
Oruç tutan hastaların iftar ve sahur öğünlerinde vücudun ihtiyaç duyduğu enerji ve besin maddelerini yeteri kadar ve zamana yayarak almaları uygundur. Kan şekerini hızla yükselterek insülin salgısını birden provake eden glisemik indeksi yüksek şekerli yiyecekler ve tatlılardan uzak durmak en önemli kurallardandır. Lifli besinler, sebze türü yiyecekler, karbonhidrat içeriği daha uzun bir zaman diliminde kana karışan örneğin hurma, kuru kaysı, incir gibi besin ögeleri tatlı olarak tercih edilmelidir. Beyaz ekmek ve pide yerine tahıllı veya kepekli ekmek tüketimi daha uygundur.
Özellikle sahurda proteinden zengin yiyecekler tuzsuz peynir, yoğurt, süt yumurta ve susuzluk hissini daha iyi kontrol eden bitki çayları tercih edilebilir.
Oruç tutan hastalarda vücudun su ve tuz dengesini kontrol altında tutmak çok önemlidir. Vücuttan fazla sıvı ve tuz kaybı tansiyon düşüklüğüne neden olarak böbrek, kalp ve beyin kanlanmasını azaltarak bu organların çalışmasını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle oruç tutan kronik hastaların sıcak saatlerde güneşten korunmaları gereklidir. İftar ve sahurda yeteri miktarda sıvı ve tuz alımı bu dengenin korunması için önemlidir.
Bayram süreci yağdan ve karbonhidrattan zengin besin maddelerinin kısa sürede yoğun olarak tüketilmesi nedeniyle ayrı bir başlıkta ele alınması gereken günlerdir. Hastalarımızın bayramda sık olarak tüketilen tatlı, şeker, çikolata, börek gibi besin maddeleri ve toplu olarak yenen bayram yemeklerinden sonra genel durumlarının bozulduğuna şahit oluruz. Bu bahisten hareketle bayramda hastalarımızın sağlığının bozulmaması için hastalıklarının gerektirdiği beslenme şeklinden taviz vermeden bayram ikramlarını geçiştirme yoluna gitmeleri gerekmektedir.
Genel çerçevesini çizmeye çalıştığım Ramazan ve sağlık konusu şüphesiz hastaya ve hastalığına göre ayrıntılı olarak incelenmesi gereken bir bahistir. Adını zikretmediğimiz diğer pek çok hastalık durumu ve hastalık yoktur hasta vardır gerçeği bu konuyu daha önemli hale getirmektedir. Akademisyen ve bilim adamlarının bir araya gelerek genel ve her hastalığa uygun özel yaklaşımların belirleneceği bir kılavuz hazırlamalarının vakti çoktan gelmiştir. Türk hekim ve akademisyenleri olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bu konuda sağlık bakanlığımızın da bir kılavuz çalışmasına ön ayak olması mümkündür.
Siz değerli okurlarımızın ve tüm milletimizin mübarak ramazan bayramını kutlar sağlıkla daha nice bayramlara ulaşmalarını temenni ederim.
Yorumlar (0)
2
az bulutlu
Namaz Vakti 22 Kasım 2024
İmsak 05:41
Güneş 07:09
Öğle 12:13
İkindi 14:44
Akşam 17:07
Yatsı 18:30