banner333

banner309

13.03.2012, 08:09

Ve aslında ıslanan beden mi? Yoksa ruh mu?

Ve aslında ıslanan beden mi? Yoksa ruh mu?
 
Pencereden baktım dışarıda yağmur var
Yağmurda yürümek...
Gözlerimi kapamalı
Kafamı boşaltmalı
Ve hiçbir şeyi düşünmemeliyim...
Diye düşünürken kendimi tam dışarı atacağım an,
Yüreğimdeki benden içeri ben;
Ben ıslanmayı seviyorum.
Fark etmez bende seviyorum dedim.
Hadi o zaman beraberce ıslanalım…
Sözleri belli belirsiz döküldü dudaklarımdan...
Sakinlik, sessizlik, huzur...
Hafızalarımızı tazelemek…
Sonra sahile inmek kafamızda ve kafamızın arkasında hiçbir şey düşünmeden...
Sahilde çıplak ayakla yağmurda yürümek...
Çıplak ayakların altından kum tanecikleri kayarken, denizin o sakin dalgaları çıplak ayakları okşarcasına çarparken ve yağmur taneleri yüze değerken ruhun özürlük anları.
Bırakın ıslansın üstünüzdekiler ve ıslanın iliklerinize kadar, ıslanın...
Ruhun dinlenmeye yani özgürlüğe çıktığı anlar. Her ne kadar bedeninizde de yürüse de...
Artık beyinin hiçbir şeyi düşünmemek adına ruhu özgürlüğe bıraktığı anlardasın...
Kum tanecikleri adeta kayarken çıplak ayakların altından...
Sakin dalgalar okşarken çıplak ayakları...
Islanma korkusu olmaksızın yürümek çıplak ayakla ve ağır, ağır...
Islanmaktan korkma sakın... Eğer korkuyorsan ıslanmaktan… İşte o zaman özgür değilsindir hiçbir an...
Korku ve özgürlük yan yana olamaz. Ve duramazlar aynı yerde. Özgürlük, evet özgürlük hayatta her şeyi göze alabilmek!..
Değil midir ki?
Öyleyse kapat gözlerini, bırak kendini. Bırak ıslansın ruh... Yürümek ruhun özgürlüğe kavuştuğu anlarda...
Yağmurla birlikte son bulur kötü anlar. Temizlenir yerler, gökler. Feraha erer yağmurla buluşan toprak. Yağmur ferahtır, huzurdur, özürlüktür. Tüm canlılar onunla hayat bulur, onunla özgür olur. Yaşanmış olsa da kötü anlar, korkma çık yağmura, ıslansın saçların üstündekilerin, aksın damla, damla yüzünden ve teninde süzülsün özgürlüğün ıslaklığı...
Yağmurla yarış olur mu? Sanırım olmaz. Ama ben yağmurla istem dışı bir yarışta gibiyim sanki...           
O varlıklara özgürlük için ağlıyor. Bense ruhumun tutsaklığına ağlıyorum. Gözyaşlarımı da gizliyordu. Yağmur, belki güneşine kavuşana kadar ağlayacak bense sana olan özlemlerime… Yağmur, güneşe olan özlemlerine üzülüyor bense yüreğimdeki özlemlerimle eriyorum. Özlemlerim her geçen gün daha da büyüyor. Büyüdükçe de daha çok özlüyorum ve daha çok seviyorum...
Bilir misin, ey benden içerdeki ben, ne bu yağmurlar diner nede benim, sana olan özlemlerim biter... Mevsimler ve ben var oldukça, sen var olursun, yağmurlar da olur hep…
Hiç bitmez özlemlerin yüreğimde…
Öyle derin güzellikleri var ki, o gizemli kokuları, sessiz çığlık çığlığa fısıltıları içimde duyabiliyorum. Ama gerçekte kafam karışık, vücutkimyamsa iyi değil. Fakat burada anlatmak istemiyorum. Seni kaybetmekten korkuyorum bu alaca karanlığı çok olan dağların arkasında. Sende olmak, sana dokunmak ve sende yaşamak varken, önümde (sanki) aşılmaz dağlar ve vadiler. Düşecek gibiyim uçurumlarından…
Düşsem de sana kavuşacağım…
Biliyorum…
Ama önce kokunu almalı, hissetmeli ve o uçsuz bucaksız kucağında olmalıyım. Yoksa sana olan özlemlerim nasıl biter ve sende nasıl yaşarım ben.
Yaşasam seni dünü olmayan yarınlarımda…
Bitirsem özlemlerimi sonraki yarınlara bırakmadan…
Durup bir an derin, derin nefes alıyorum.
N. F. Kürek’in "Aldığımız nefesi bile geri veriyorken bize ait olan ne var?" dizesi geliyor aklıma.
Ne kadar haklı değil mi?
Gerçekten bize ait olan ne var?
Ha bedenleri gibi ruhlarını da köleleştirmiş insan yığınlarının yaşadığı şehirlerdeyim, ha sadece yağmurun ve sakin denizin ayaklarımı okşarcasına çıkardığı seslerle yağmurda yürüdüğüm kimselerin olmadığı sahilde.
İnsan yığınları arasındaki yalnızlıktansa kimselerin olmadığı sahilde; çıplak ayakları okşayan dalgaların ve yağmurla denizin kucaklaştığı o sessiz çığlığın gizemli kucağında olmak...
Hey yy hat !.. Yalnızım…
Ama bu yalnızlık farklı… Bu yalnızlık başka… Bu yalnızlık, ruhlarının ıslanmasından korkanların kaçtığı yalnızlık… Bense bu yalnızlığımı seviyorum. Çünkü benim endişelerime, sevincime, hüznüme ve özlemlerime ortak olabilecek birini aramıyorum…
O zaten benim yüreğimde...
Ama enerjik olmaya, güce, sabra ve sağlıklı olmaya ihtiyacım var...
Bedenlerini köleleştirmiş ruhlarını özgürleşmesinden korkanlara karşı…   
Şimdi düşünüyorum…
Aslında ıslanan ruh mu? Yoksa beden mi?
Yorumlar (0)
2
az bulutlu
Namaz Vakti 23 Kasım 2024
İmsak 05:42
Güneş 07:11
Öğle 12:14
İkindi 14:44
Akşam 17:06
Yatsı 18:30