Ortadoğu'ya ne lazım?!

Bugün Ortadoğu'nun en fazla ihtiyaç duyduğu şey kuşkusuz Rusya İran ve Türkiye'nin ortak hareket etmesidir!

Hiç kimse Rusya olmadan Esad'ı, İran olmadan Şii milisleri, Türkiye olmadan Sünni muhalifleri ne barışa, ne de huzura ikna edebilir. Ayrıca bölgede huzur her üç ülkenin de ulusal çıkarları açısından olmazsa olmazdır. DAEŞ ve PKK ise bölgede huzur ve barışı sabote etmekteler. Aslında hem DAEŞ (El-Kaide, En-Nusra), hem de PKK(PYD, YPG)'nın kendi başına bağımsız bir güç olmadığına, dışarıdan kontrol edildiğine bakılırsa Ortadoğu'daki barış ve huzuru sabote edenlerin bizzat ABD, AB, İngiltere ve İsrail olduğu aşikardır.

YPG üzerinden PKK ve PYD'ye uçaksavar, tanksavar gibi savaşın gidişatını değiştirmeye yönelik silahları veren ABD, IŞİD'e Irak, Libya ve Yemen'in envanterindeki eski Sovyet yapımı uzun menzilli (500 km üzerinde) Toçka, Scud gibi füze sistemlerini sızdıran İsrail, her iki terörist tarafı keskin nişancı, bomba uzmanı, bilişimci ve eğitim uzmanları ile temin eden Danimarka, Fransa, Hollanda, Belçika, Almanya, İngiltere, Çekya kısacası AB Ortadoğu'daki katliam ve savaşların doğrudan suçlusudur. 

Ayrıca her ne kadar dost olmasalar da, her ne kadar belli bir noktadan sonra çıkarları çıkarlarımızla çatışsa bile en azından şimdilik ABD ve tayfası karşısında güçlü kalmamız gerektiği bir zamanda, durmadan İran ve Rusya karşıtı mezhepçi, avantürist kamuoyu oluşturmaya hizmet eden medya ve basın kuruluşları da Ortadoğu'daki savaşın dolayısı yolla suçlusudur.

Bizim politik olaylara duygusal tepki vermemiz de bir o kadar amatör durumdur. Hani Türkiye'nin Türkiye'den başka dostu yok, diyoruz ya? İşte çok doğru söylediğimiz ama ne söylediğimizi gerçek manasıyla anlamadığımız bu deyim her türlü politik olaya en doğru yaklaşmamızı gösteren bir ifadedir. Herkes çıkarlarımıza engel olmadı sürece ve engel olmadığı kadar bize partner sayılır! Vurgulayarak söylüyorum dost değil, partner!

Bugün ulusal çıkarlarımız bize Ortadoğu'da Rusya ve İran ile partner olmamızı gerektiriyor. Bunu böyle anlamak ve kabüllenmek çok önemli. Nitekim bu soğukkanlılık bize ABD, AB ve İsrail'i düşman ilan etmeden mantık ve stratejik olarak rakip devlet gibi görmemizi ona göre taktikler geliştirmemizi sağlar. Dost ve düşman kavramları duygusal kavramlardır. Dostluk çıkarları unutup güvenmeyi ve karşı tarafın ansızın strateji değişikliğine hazırlıksız yakalanmayı, moral darbesi ile sarsılma gibi bir takım zafiyetleri beraberinde getirir. Düşmanlık da gerektiği zaman yalnız kalmamak ve güçlenmek için ittifak kurmayı tarihi kin ve yenilgi duygusuyla engeller. 

Evet, an itibariyle ABD, AB, İngiltere ve İsrail bölgede çıkarlarımızın çakıştığı rakiplerimizdir. Ancak uzun vadede Rusya ve İran da potansiyel rakiplerimiz olacaktır. Bu süreçte yapmamız gereken her iki ülkenin demografik yapısındaki farklılıkları kendi lehimizde olacak şekilde kazanmaktır. Mezhep farklılığını yansıtmadan İran'daki 35 milyon Türk'ün, tarihi yenilgi ve düşmanlıkları hatırlatmadan Rusya'daki 30 milyon müslümanın ve her iki devletin uydusu olmaktan pek kurtulamamış Türki cumhuriyetlerdeki kardeşlerimizin gönüllerini fethetmemiz gerekir. Bu süreçte keza Avrupa'daki yurttaşlarımızın ana vatanla bağlarını sıcak tutmayı da unutmamak lazım. 

Kısacası bu konuda hem devlet hem özel sektöre büyük bir vatani görev düşmekte. Küstürdüğümüz her bir insanın bizim için potansiyel bir tehdit riski olduğunu iyi bilmemiz gerekir. Özellikle yurtiçinde görüşü ve yaklaşımı ne olursa olsun tüm farklılıkların iyi absorbe edilmesi, tabiri caizse bulaştığı virüs nedeniyle tutulduğu karantinadan tedavi sonrası kesinlikle topluma yeniden kazandırılmaları lazım. 

Eminim acizane kişisel görüşlerim devletimizin bekası ve kaderinde etkili devlet adamlarımızın da düşüncelerinde vardır. Nitekim değil Ortadoğu'da, Afrika'da tüm cihandaki sulhun yurtta sulhun sağlanmasından geçtiğini ve bunun milletimize karşı yapılan alçakça bir darbe şifresinden çok daha fazlasını kapsadığını bildiklerine inanıyorum. Bireysel bazda ise hepimizin tüm küskünlüklerimizi, öfkemizi uğuruna unutup birlik beraberlik oluşturacağımız nedenlerimiz, sorumluluklarımız olmalı! Vatan gibi, bayrak gibi, milletimizin bekası, çocuklarımızın geleceği gibi, korumak üzere bize emanet edilen ve uğurunda ecdadımızın can verdiği Kitap gibi... @Metin Uçar