06.06.2013, 18:02
Ne Nazım’ı nede aydını hoş göremiyorum…
Ne Nazım’ı nede aydını hoş göremiyorum…
Aynı hatayı oda yaptı, ama yinede severim Nazım’ı…
Yerine göre “hikmetli” olmayan sözleri sarf etse de şiir dizelerinde; severim Nazım’ı…
İnanç ekseninden uzaklaşsa da şiirlerinde; Bir vatan özlemini bu kadar içtenlikle anlattığı için; severim Nazım’ı…
Mehmet Akif’le kıyaslanma hatasına düşülüp, bir Akif alternatifi oluşturulmaya çalışılsa da, milli şuuru içten hissettiği için; severim Nazım’ı…
Sonrasında (1950’lerde) “Türk Vatandaşlığından” çıkarılsa bile Çanakkale’yi bir destan havasında anlattığından; severim Nazım’ı…
Mevlevi olan baba tarafından akrabalarının tasavvufi esintisinden yoksun kalsa da, Anne tarafından Polonezler soyuna kadar uzanan şeceresini dikkate almayıp, kendini vatan aşkına adadığı için; severim Nazım’ı…
Göremeden öleceğini bildiği “O günü” hiçbir zaman tasvip etmesem bile, “Vasiyet’inde” Anadolu’da bir köy mezarlığına duyduğu o içten özlemi için; severim Nazım’ı…
Yaşamının bir kesitine bakılıp “Komünist” etiketi yapıştırılsa da; hayatının bütününe bakıp, gençlik yıllarındaki şiirlerinde:
“Gel ey imanlı gençlik, gel ey beklenen gençlik
Gel ki,
Anadolu`da senin bükülmez çelik
İmanına, azmine ümit bağlayanlar var”
…diyerek bir “İslamcı” olarak tanımlanabildiği için; severim Nazım’ı…
Ama …
Evvela:
İstiklal Marşımızı ve Mehmet Akif’i
“Bizim İstiklâl Marşı'nda aksıyan bir taraf var,
Bilmem ki, nasıl anlatsam,
Âkif, inanmış adam, büyük şair
Fakat onun, ben,
İnandıklarının hepsine inanmıyorum.”
diyerek;
…
…ve neyi aydınlattıklarını bilmediğim ama yinede “Aydın” sıfatıyla sıfatlandırılan birilerinin kalkıp “Özür Dilemeyi” bir borç telakki ettikleri “Ermeni’lerle” ilgili olarak
…
Bakkal Karabet’in ışıkları yanmış
Affetmedi bu Ermeni vatandaş
Kürt dağlarında babasının kesilmesini
….
diyerek bilerek (yada bilmeyerek) bugünkü aydınlarımızın (!) Ermeni Diasporasının etkisinde kalması gibi diasporaya hizmet ettiği için Nazım’ın bana göre “hikmetsiz” olan taraflarını hiç ama hiç onaylamıyorum...
Tıpkı bu aydınların (!) özrüne ortak olmadığım gibi…
Ne Nazım’ı nede aydını hoş göremiyorum…
Sevgi, saygı ve bilgiyle…
Aynı hatayı oda yaptı, ama yinede severim Nazım’ı…
Yerine göre “hikmetli” olmayan sözleri sarf etse de şiir dizelerinde; severim Nazım’ı…
İnanç ekseninden uzaklaşsa da şiirlerinde; Bir vatan özlemini bu kadar içtenlikle anlattığı için; severim Nazım’ı…
Mehmet Akif’le kıyaslanma hatasına düşülüp, bir Akif alternatifi oluşturulmaya çalışılsa da, milli şuuru içten hissettiği için; severim Nazım’ı…
Sonrasında (1950’lerde) “Türk Vatandaşlığından” çıkarılsa bile Çanakkale’yi bir destan havasında anlattığından; severim Nazım’ı…
Mevlevi olan baba tarafından akrabalarının tasavvufi esintisinden yoksun kalsa da, Anne tarafından Polonezler soyuna kadar uzanan şeceresini dikkate almayıp, kendini vatan aşkına adadığı için; severim Nazım’ı…
Göremeden öleceğini bildiği “O günü” hiçbir zaman tasvip etmesem bile, “Vasiyet’inde” Anadolu’da bir köy mezarlığına duyduğu o içten özlemi için; severim Nazım’ı…
Yaşamının bir kesitine bakılıp “Komünist” etiketi yapıştırılsa da; hayatının bütününe bakıp, gençlik yıllarındaki şiirlerinde:
“Gel ey imanlı gençlik, gel ey beklenen gençlik
Gel ki,
Anadolu`da senin bükülmez çelik
İmanına, azmine ümit bağlayanlar var”
…diyerek bir “İslamcı” olarak tanımlanabildiği için; severim Nazım’ı…
Ama …
Evvela:
İstiklal Marşımızı ve Mehmet Akif’i
“Bizim İstiklâl Marşı'nda aksıyan bir taraf var,
Bilmem ki, nasıl anlatsam,
Âkif, inanmış adam, büyük şair
Fakat onun, ben,
İnandıklarının hepsine inanmıyorum.”
diyerek;
…
…ve neyi aydınlattıklarını bilmediğim ama yinede “Aydın” sıfatıyla sıfatlandırılan birilerinin kalkıp “Özür Dilemeyi” bir borç telakki ettikleri “Ermeni’lerle” ilgili olarak
…
Bakkal Karabet’in ışıkları yanmış
Affetmedi bu Ermeni vatandaş
Kürt dağlarında babasının kesilmesini
….
diyerek bilerek (yada bilmeyerek) bugünkü aydınlarımızın (!) Ermeni Diasporasının etkisinde kalması gibi diasporaya hizmet ettiği için Nazım’ın bana göre “hikmetsiz” olan taraflarını hiç ama hiç onaylamıyorum...
Tıpkı bu aydınların (!) özrüne ortak olmadığım gibi…
Ne Nazım’ı nede aydını hoş göremiyorum…
Sevgi, saygı ve bilgiyle…
2
az bulutlu
Namaz Vakti
22 Kasım 2024
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |