11.05.2012, 09:08
Merhaba
Selamünaleyküm.
Yüce ALLAH Celle Celaluhu’nun Rahmeti, Bereketi üzerinize olsun.
“Öncelikle bu yazımın elimde olmayan sebeplerden gecikmiş olmasından dolayı herkesten özür diliyor ve o güzel gönüllerinizden affımı istirham ediyorum.”
Ve yazıma başlamadan Vekilimiz Sayın Kemalettin Aydın bey’e, bir hemşerimizin atama ve tayin meselesinde gösterdiği yakın ilgi ve hassasiyetinden dolayı teşekkür ediyorum. Ancak aynı hassasiyeti konumu uygun olan diğer hemşerilerimiz adına da göstermesini beklediğimi belirtmek istiyorum.
Nazarımda bambaşka bir mana ve hüviyete sahip olan Gümüşhane ve Gümüşhaneli hemşerilerimi, bulundukları her yerde bu ülke için gerçek hakkını veren ve hayatının her anında yaşayan namzet bir topluluk olarak anıyor ve canımın içinden selamlıyorum.
Gümüşhaneli olarak bu ülke için, sahip olduğumuz değerlerimiz ve inançlarımız adına ortaya koyduğumuz mücadelede “kaybetmeyi, ahlaksızca bir kazanıma her zaman tercih etmişizdir ve ederiz.
Ki, kaybetmenin acısı bir an, ahlaksızca kazanmanın vicdan azabı ömür boyu sürer düsturu bizim yegâne ülkümüz olmuştur. Bu düstur gereği, o yolda mağlup olmak bile bir zaferdir.
Onun için ülkemizin içine düşürüldüğü bu zor ve acılı günlerde sükûnet içinde daha itidalli olmak durumundayız. Birbirimizi daha iyi anlayarak, severek birlik içinde hareket ederek ve dahi dost olmalıyız. Bir anlık gaflete düşmüş olanları uyandırmalıyız.
Her yönüyle zafiyete uğratılan ülkemiz ve dolayısıyla Gümüşhane’mizin geleceğindeki sorumluluğumuzun bilinciyle hareket ederek, şucu bucu kompleksinde olmak yerine güçlü olabilmek ve gelişebilmek için neler yapmalıyız’ın mücadelesinin çalışmalarını yapmalıyız. Bunun içinde birbirimize daha sıkı kenetlenmeliyiz.
Yüce Rabbimin biz insanlara sunduğu irade ile özgür davranabilme hasletine sahibiz. Dolayısıyla herkesin farklı düşünmesinden daha tabi bir durum yoktur. Onun için herkes farklı siyasi bir düşünce sergileyebilir. Ama ortak değer ülke olduğunda nasıl karar veriliyorsa, ortak değer Gümüşhane olduğunda da aynı ortak akıl oluşturulabilmelidir. Oluşturulan ortak değerlerden doğan güçten birileri kendilerine pay çıkarmaya kalkışmamalıdır. Ve bu durumu kimse, ben daha Gümüşhaneliyim gibi lanse etmemelidir. Ben Gümüşhanecilik yapanlardan daha Gümüşhaneliyim. Gümüşhaneli olmayı sadece Gümüşhane’de yaşamak gibi dar kalıplar içine almak hem Gümüşhane’ye ve hemde Gümüşhaneli olanlara karşı haksızlık olacağını düşünmekteyim. Dar kalıplar içinde sığdırmaya çalışmak ve birilerine karşı olmak veya birilerinin adamı olmak gibi nakıs düşünceler içinde olunmamalıdır. Ayrıca Gümüşhaneli olmak dar kalıplara sığdırılamayacak kadar güzel bir haslettir.
Gümüşhane’nin gelişmesi için bir çivi çakan ve çakabilen herkese her zaman müteşekkir olduğumu açıkça beyan eden biriyim. Bu nedenlidir ki, birilerinin yanında, birilerinin arkasında veya birilerin karşısında olmak gibi bir durumda hiçbir zaman olmadığım gibi bundan sonrada olmayacağımı söylemekten de bir beis görmemekteyim.
Herkesin düşüncesi olduğu gibi benimde düşüncelerim vardır. Düşündüklerimizi açıkça söylemek veya yakın gördüğümüz dostlarla paylaşmak yanlış mıdır? Eğer düşüncelerimizi açıkça ifade etme hürriyetimiz yoksa doğruları nasıl buluruz? Sonra Yüce Allah c.c.’nun verdiği özgür iradeye karşı günaha girmiş olmaz mıyız?
Gümüşhane’nin gelişmesi ve kalkınması adına için bir avuç harç koyanlar bizim için ayrı, ayrı birer değerdirler. Kim ki farklı düşünüyor ve farklı şeyler söylüyorsa önce kendi kalbini yoklasın.
Yüce ALLAH Celle Celaluhu’nun Rahmeti, Bereketi üzerinize olsun.
“Öncelikle bu yazımın elimde olmayan sebeplerden gecikmiş olmasından dolayı herkesten özür diliyor ve o güzel gönüllerinizden affımı istirham ediyorum.”
Ve yazıma başlamadan Vekilimiz Sayın Kemalettin Aydın bey’e, bir hemşerimizin atama ve tayin meselesinde gösterdiği yakın ilgi ve hassasiyetinden dolayı teşekkür ediyorum. Ancak aynı hassasiyeti konumu uygun olan diğer hemşerilerimiz adına da göstermesini beklediğimi belirtmek istiyorum.
Nazarımda bambaşka bir mana ve hüviyete sahip olan Gümüşhane ve Gümüşhaneli hemşerilerimi, bulundukları her yerde bu ülke için gerçek hakkını veren ve hayatının her anında yaşayan namzet bir topluluk olarak anıyor ve canımın içinden selamlıyorum.
Gümüşhaneli olarak bu ülke için, sahip olduğumuz değerlerimiz ve inançlarımız adına ortaya koyduğumuz mücadelede “kaybetmeyi, ahlaksızca bir kazanıma her zaman tercih etmişizdir ve ederiz.
Ki, kaybetmenin acısı bir an, ahlaksızca kazanmanın vicdan azabı ömür boyu sürer düsturu bizim yegâne ülkümüz olmuştur. Bu düstur gereği, o yolda mağlup olmak bile bir zaferdir.
Onun için ülkemizin içine düşürüldüğü bu zor ve acılı günlerde sükûnet içinde daha itidalli olmak durumundayız. Birbirimizi daha iyi anlayarak, severek birlik içinde hareket ederek ve dahi dost olmalıyız. Bir anlık gaflete düşmüş olanları uyandırmalıyız.
Her yönüyle zafiyete uğratılan ülkemiz ve dolayısıyla Gümüşhane’mizin geleceğindeki sorumluluğumuzun bilinciyle hareket ederek, şucu bucu kompleksinde olmak yerine güçlü olabilmek ve gelişebilmek için neler yapmalıyız’ın mücadelesinin çalışmalarını yapmalıyız. Bunun içinde birbirimize daha sıkı kenetlenmeliyiz.
Yüce Rabbimin biz insanlara sunduğu irade ile özgür davranabilme hasletine sahibiz. Dolayısıyla herkesin farklı düşünmesinden daha tabi bir durum yoktur. Onun için herkes farklı siyasi bir düşünce sergileyebilir. Ama ortak değer ülke olduğunda nasıl karar veriliyorsa, ortak değer Gümüşhane olduğunda da aynı ortak akıl oluşturulabilmelidir. Oluşturulan ortak değerlerden doğan güçten birileri kendilerine pay çıkarmaya kalkışmamalıdır. Ve bu durumu kimse, ben daha Gümüşhaneliyim gibi lanse etmemelidir. Ben Gümüşhanecilik yapanlardan daha Gümüşhaneliyim. Gümüşhaneli olmayı sadece Gümüşhane’de yaşamak gibi dar kalıplar içine almak hem Gümüşhane’ye ve hemde Gümüşhaneli olanlara karşı haksızlık olacağını düşünmekteyim. Dar kalıplar içinde sığdırmaya çalışmak ve birilerine karşı olmak veya birilerinin adamı olmak gibi nakıs düşünceler içinde olunmamalıdır. Ayrıca Gümüşhaneli olmak dar kalıplara sığdırılamayacak kadar güzel bir haslettir.
Gümüşhane’nin gelişmesi için bir çivi çakan ve çakabilen herkese her zaman müteşekkir olduğumu açıkça beyan eden biriyim. Bu nedenlidir ki, birilerinin yanında, birilerinin arkasında veya birilerin karşısında olmak gibi bir durumda hiçbir zaman olmadığım gibi bundan sonrada olmayacağımı söylemekten de bir beis görmemekteyim.
Herkesin düşüncesi olduğu gibi benimde düşüncelerim vardır. Düşündüklerimizi açıkça söylemek veya yakın gördüğümüz dostlarla paylaşmak yanlış mıdır? Eğer düşüncelerimizi açıkça ifade etme hürriyetimiz yoksa doğruları nasıl buluruz? Sonra Yüce Allah c.c.’nun verdiği özgür iradeye karşı günaha girmiş olmaz mıyız?
Gümüşhane’nin gelişmesi ve kalkınması adına için bir avuç harç koyanlar bizim için ayrı, ayrı birer değerdirler. Kim ki farklı düşünüyor ve farklı şeyler söylüyorsa önce kendi kalbini yoklasın.
altan ekmen
13 yıl önce
İsa bey, yazı düşük tansiyonlu ama akıcı ve etkili olmuş, hemşehrilerimize gösterdiğin hassasiyete teşekkürler, kalemine sağlık.
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
A.pasa cebeci
12 yıl önce
evet abi cok haklısın, gercekten de yoklamak lazım o kalbi farklı dusunenler varsa..ben yazını okuduktan senin sonra senin gibi dusundugumun farkındayım..kalemine ve yureğine saglık...
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
metin yıldırım
12 yıl önce
Gümüşhane’nin gelişmesi ve kalkınması için bir avuç harç koyanlar bizim için ayrı, ayrı birer değerdirler. Kim ki farklı düşünüyor ve farklı şeyler söylüyorsa önce kendi kalbini yoklasın...bütün söylenmesi gerekenler burada gizli ....biz demedikden sonra benle bu iş bir adım gider ya sonra hani ah arkam denmiş ya o misal biz demeyi artık sılası ve gurbeti ile kabul edip geleceğe daha sağlam ve akılcı bakmalıyız...İSA YILMAZ gardaşım teşekkürler
Cevapla
Beğendim (0)
Beğenmedim (0)
2
az bulutlu
Namaz Vakti
25 Kasım 2024
İmsak | 05:44 | ||
Güneş | 07:13 | ||
Öğle | 12:14 | ||
İkindi | 14:43 | ||
Akşam | 17:05 | ||
Yatsı | 18:29 |