01.07.2011, 11:40

KUŞAKKAYA SKYWAY

İsmail Hayal

"Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat yaşamanın yollarını aramayı alışkanlık haline getirmiş milletler, önce onurlarını, sonra özgürlüklerini daha sonra da geleceklerini kaybetmeye mahkumdurlar." M. Kemal ATATÜRK

Gümüşhaneliler olarak hayallerin ötelerini zorlamamız gerekirken; bırakın projeler üretmeyi üretenleri, üretmeye teşebbüs edenlerini tiye aldığımız bir memleketin üstüne adeta ölü toprağı serpilmiş mahdumlarıyız.

Gümüşhane’de proje denilince ilk akla gelen isimlerden biri şüphesiz Eyüp Demirel’dir. Demirel’in elindeki kocaman çantası, gömleğinin ve ceketinin cepleri hayata geçirilmeye hazır çılgın projelerle doludur. Gümüşhaneli bir diğer değerimiz Yüksel Yalçın’ında vurguladığı gibi “Gümüşhaneliler çılgın projelerini hazırlasın” dememiş miydi? Öyle ki bizim Eyüp Trabzon’un kolbastısına alternatif olarak geliştirdiği “gümüşbastı”ya bir zamanlar patent almayı bile düşünmüştü.

Bundan yıllar evvel Eyüp elinde bir çılgın projeyle zamanın Belediye Başkan Yardımcısı Bekir Sıtkı Acet’in kapısını çalar. Anlatır da anlatır. Kuşakkaya’ya şelale, eteklerine sosyal tesisler, teleferikler ve daha neler neler. Yaklaşık bir saat Eyüp’ü dinleyen Acet o tatlı sert ses tonuyla;

“De kalk get. Biz dükkânların önündeki şemsiye, sandalye ve sandıkları kaldırtamıyoruz. Sen kalkmış şelaleden, teleferikten bahsediyorsun” der.

Eyüp çaresiz boynunu büker, projelerini usulca çantasına yerleştirir ve oradan ayrılır.

Bunu neden mi anlattım. Biz öncelikle kendi insanımızı dinlemiyoruz. Onun hiçbir şey başaracağına akıl erdiremiyoruz. Ve hatta çocuklarımızın ilginç ve çılgın fikirlerini dahi ortaya çıkma aşamasında öylesine körlüyoruz ki bir daha o çocukta proje namına iz bile bulamıyoruz.

Delilik dâhiliğin sınır noktasıdır. Keşifleri ve icatları gerçekleştirenlere bakın bunu görebilirsiniz. Biz Gümüşhaneliler olarak başarı (icat) ihtiyaçtan hâsıl olur mantığıyla bu tür projelere ket vurma yerine; bu projeler konusunu anaokulu seviyelerinde çocuklarımıza kazandırmanın derdinde olmalıyız.

Eyüp Demirel projelerini anlattığında gülüp geçilirken aynı hayali Gümüşhane’mizin en önemli simalarından biri olan Eski Adalet ve Milli Savunma Bakanımız Mahmut Oltan Sungurlu ifade edince alkışladığımızın da altını çizmek istiyorum.

Gelelim benimde yürekten alkışladığım ve takdir ettiğim bu çılgın Kuşakkaya Skyway projesine. Gümüşhane’nin içinde yaşadığımız halde bir türlü göremediğimiz en önemli şehir sembolü olan Kuşakkaya için yapılan bu çılgın projeye hayat veren Gümüşhane Üniversitesi ve İnşaat Mühendisliği Bölüm birincisi olan Filiz Kumaş kardeşimizi yürekten alkışlıyorum. Fakültenin Çelik Yapılar Kürsüsünde Gümüşhaneli Akademisyenimiz Yrd. Doç.Dr. Ertekin Öztekin’in gözetiminde hazırladığı lisans tezinde Kuşakkaya’ya “seyir terası” projesi hazırlayan Kumaş’ın bu projesinde neler yok ki?

İçerisinde alışveriş merkezi, kafeler, restaurantlar, sinema ve tiyatro salonları, oyun ve eğlence merkezleri ile gözlem ve seyir yolu, seyir dürbünleri, teleferik istasyonu, pansiyon gibi sosyal, kültürel ve turistik mekânları barındıran seyir terasının uzunluğu 200 metre, kapalı alanı ise 3 bin metrekare olarak planlandı. Hazırlanan projede su basman yüksekliğine kadar betonarme planlanmış, üst yapısı tamamen çelik konstrüksiyon ve cam yapı malzemelerinden oluşup cam ile çeliğin şık ve estetik bir biçimde Avrupa Çelik Yapılar Standartları Eurocode-3’e uygun olarak tasarlanmıştır.

Kuşakkaya Skyway ve Kuşakkaya Cableway projelerinin hayata geçirilmesi ile Gümüşhane ve Gümüşhanelilerin en çok eksikliğini gördüğü sosyokültürel imkanlara sahip olacak, bir yandan Gümüşhane’ye dünyanın sayılı seyir teraslarından birisine teleferikle yolculuk yaparak, Gümüşhane’yi ve doğa olaylarını Gümüşhane’nin berrak havasında gözlemlemek isteyen yerli ve yabancı turistlere ev sahipliği yapacaktır. Bu proje ile Gümüşhane adını dünyaya duyuracak ve prestiji artacaktır.

Şimdi top Gümüşhaneli medya, işadamı, bürokrat, siyasetçilerimizde. İş GÜSİAD ve politikacılarımızın bu iki proje için nasıl bir yol haritası çizeceklerine kalmıştır. Gümüşhane’nin turizm ve sosyokültürel potansiyelini artıracak olan bu proje ya hayat bulacak ya da bir daha çıkmamak üzere tarihin arka sahifelerinde yerini alacaktır. Artık bekleyip göreceğiz.