İnsanlığımıza !

Yer yüzünün halifesi olarak geldiğimiz şu dünyadan esfel-i sâfiline doğru sürükleniyoruz. Kavramlar çarpıtılarak yada içi boşaltılarak bizlere servis edilmekte, bizlerde kurulan bu oyuna lodoslama dalmaktayız. “Aşırı islam”Ilımlı İslam” Dinler arası Diyaloğ” Kültürel değişim batıya entegre olmak”vb. söylemlerle yıllardır zalimin değirmenine su taşımaktayız. Akabinde İslam Coğrafyasında dinmeyen acı, oluk oluk akan kan, mezhep kavgaları, kardeşin kardeşi katli,... 

Sevgili Peygamberimiz Veda Hutbesin’de” sizlere iki emanet bırakıyorum o emanetler, Allah’ın Kitabı Kur’an-ı Kerim ve Peygamberinin sünnetidir’’ buyurmaktadır. Bunlara sımsıkı sarıldığınızda asla doğru yoldan sapmazsınız. Biz ne yaptık Lidyalıların bulduğu paraya, menfeat ağının direklerinesımsıkı sarıldık,... sonuç fecaat,... 

Bizler; sağ elini sol elinden üstün gören bizler!!! ne zamanki inandığımız gibi değil yaşadığımız gibi inanmaya başladık, Kur’an-ı Kerim’den, Peygamberimizin sünnetinden uzaklaştık, bin bir bela bin bir musibet başımızdan eksik olmamaya başladı. Öyleyse gelin sonu hüsranla bitecek bu yolculuktan hep beraber vaz geçelim, duralım, düşünelim, yalnız kalalım, çevreye bakmaktan yorulan gözlerimizi kendimize çevirelim,... 

İnsanlık alemi adına reçetemiz; saygı, sevgi, hoşgörü, “ Yaratılanı Yaratandan ötürü sevmek”, riyasız, öze dönük bir inanca ve kültüre tekrar kavuşmaktır.  Yürekleri insan yüreği yapan en  güzel duygu hoşgörü, sabır, ve sevgidir,... Bilinmelidir ki insanlığın katili, menfeat, vefasızlık ve riyakarlıktır,....

Bir dostun, bir arkadaşın elini sıkarken menfaat oranında değil, yada sarılırken menfaat ağırlığında değil, selam verirken tavuğu feda edip horozu beklemek değil, gönlün sıcaklığında  el sıkalım, muhabbetin dostluğun  ağırlığında sarılalım, Allah’ın selami kutsiyetinde selam verelim, selam alalım. 

Bir şey yaparken Allah’ın rızasını gözetelim, kişilerin, zümrelerin rızasını değil, manayı ezmeyelim maddenin  altında. Bilelimki madde manaya muhtaç. Hepimiz aynı mayadanız, aynı çamurdanız, madde karşısında eğilmenin manası yok, rızkı veren Allah(cc). “Sen haklısın Ey Musa! Ama bizim karnımızı Firavun doyuruyor” söyleminden mantığından vaz geçelim. Rabbim bizlere “Hak-ı Hak, Batıl-ı Batıl olarak bilip gören ve  yaşayanlardan eylesin.” 

“Her canlı ölümü tadacaktır” (Ali imran Suresi185.Ayet) gerçeği gün gibi güneş gibi karşımızda dururken, hayatı tüfeyli yaşayıp zebanilere komşu olmanın manası yok. Madem ki ölüm var Sevgiden öte yol yok dostlar,.... sevelim, sayalım, hoşgörülü ve adaletli olalım,... 

Yalakalığın, dalkavukluğun, riyakarlığın ne dinimizde yeri var ne de kültürümüzde karşılığı, çarpık inanışların, özünden kopmuş sanal kültürün hayatımıza sokmaya çalıştığı kalıntılardır bunlar. Kalıntılarda  toz toprak olmak yerine gelin Gül kokulu Peygamberin gül behçesinde olalım. 

Tasavvuf ve Mevlevi yolunun öncüsü Mevlana Celâleddîn-i Rûmî’nin sözlerinden feyizlenmek arzusuyla,... 

“Yetmiş iki millet sırrı bizden dinler, "ney"e benzeriz 
İki yüz mezhep ehliyle biz aynı perdedeyiz 
Hacetler kıblesiyim, gönüller Kâbe'siyim ben. 
Cuma mescidi değil, İnsanlık mescidiyim ben 
Bir canım ben, lâkin yüz bin bedenim 
Canım canına karıştı, artık ben senim 
Ne varsa cancazım seni inciten 
İncitir beni de bil ki derinden. “ 

Tarih bir gün mutlaka! yalakalıkta, münafıklıkta çığır açanları da, insan olup insanca yaşamaya çalışanları da yazacaktır. Kiminin arkasından Fatiha kiminin arkasından l...t okunacaktır. 

Allah’ın selamı bereketi üzerinize olsun.