İmam Hatipli Atatürkçüyüm !
İstanbul Eyüp'te bir imam hatip lisesi'nde çekilen görüntüler sosyal medyada büyük tepki çekti.
Ata’mızın portresini ders kitabından yırtıp uygunsuz hareketler yapan 17 yaşındaki A.E.S. isimli öğrenci, polis ekiplerince gözaltına alınıp sonrasında tutuklandı. Adli süreç devam ediyor.
Öğrencinin okulu imam hatip olunca dikkatimi çekti.
Şöyle ki eğitim öğretim hayatımın ortaokul ve lise dönemi Gümüşhane imam hatip okulunda geçti.
Dile kolay tam yedi yıl okudum.
Bizim okuduğumuz 1980-1987 arası dönemlerde Atatürk’e karşı bir mesafe vardı ama bu kadar alçakça saldırılar yoktu!
Dolayısıyla okulumuzun böylesi çirkin ve aşağılık bir hadiseyle gündeme gelmesine üzüldüm.
Bu iğrenç davranışa ilgisiz kalamazdım.
Birilerini de memnun etmek için yazmıyorum.
İnandığım doğruları yazmak istedim.
Neresinden bakarsanız bakın utanç verici bir durum!
Hadise üzerine çok çeşitli yorumlar yapılıyor.
Ancak…
"O daha çocuk güzellemesi" yapanlar olduğu için sadece soruyorum.
Bu çocuksa, Çanakkale savaşında hiç mezun veremeyen Galatasaray Lisesi, Sivas Lisesi öğrencileri neydi?
Atatürk'ün elinin altındaki neredeyse tüm askerler bir noktadan sonra 18 yaşının altındaydı!
Hani “Ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum!” dediği 57. Alay var ya, gidin Çanakkale'ye bakın bakalım yaşı 18'den büyük kaç kişi göreceksiniz.
Ya da Dumlupınar şehitliğindeki mezar taşlarına bakın…
Neyse…
Baştan söyleyelim tüm imam hatip lisesi mezunları derneği çıkıp bu çirkin olayı kınamalıdır!
Çünkü ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Atatürk hepimizin ortak paydası.
Yedi düvele karşı verdiği kurtuluş savaşını kazanarak bizlere üzerinde özgürce yaşayabileceğimiz vatan bıraktı.
Bu vatan sathında ona ihanet edip, hakaret etmek için düşmanları denize dökmedi!
***
Bizlerde belli bir yaşa kadar Ata’mızı doğru tanımamışız. Gerçek Atatürk’ü tanımama vesile olan, Atatürk sevgisini doya doya bize yaşatan merhum hocamız Prof. Dr. Haydar Baş’ı rahmetle anıyor şu tarihi sözlerini unutmuyoruz hiçbir zaman;
Atatürk vatandır.
Atatürk bayraktır,
Atatürk birleştirici harçtır.
Sözleri bugün bir kez daha anlamlı hale geldi.
Dolayısıyla bu olayı salt ergenlik dönemi yapılan yanlışlara indirgemek çok doğru gelmiyor bana. Hadisenin bilinçaltı görünmeyen boyutları var.
17 yaşındaki genç nasıl bir sosyolojik ortamda yaşıyor ki böylesine bir saygısızlığı yapabiliyor!
Ayrıca ona bu cesareti kim veriyor?
Yetmedi…
O çocuğun o noktaya gelmesine başta ailesi olmak üzere eğitim aldığı hangi öğretmenler varsa bağlı olduğu cemaat cemiyet sebep olmuş ise asıl sorumlu bunlar!
O çocuk, bir sonuç sadece.
***
Cezasını yüce mahkeme elbette verecektir.
Ancak bizimde bir önerimiz var. Bu gence Nutuk'u ezberletme cezası verilsin. Belki yaşadığı toprakları korumak amacıyla Çanakkale’de şehit olan "çocuklara" biraz saygı duymayı öğrenir.
Ya da askerlik çağı geldiğinde vatani görevini Anıtkabir’de nöbet tutarak geçirsin!
Atatürk en hassas olduğum konudur!
Burada önemli olan Atatürk’e hakaret de değil aslında.
Onun yaptığıyla kimsedeki Atatürk sevgisi ve ya saygısı azalmayacak. Bu hareketi Kim? Neden? Niçin yaptırıp servis ettirdi?
***
Ya o okulda okutulan İslam ahlakı ve inancı!
İslam’da ahlak, hadi sevmediğin hadi saymadığın birisinin fotoğrafına böyle yapmayı mı öğretiyor / telkin ediyor? Bu mu dindarlık? Bu mu Müslümanlık?
Yazıklar olsun.
Bu basit bir ifade özgürlüğü veya çocukluğa vurulacak bir şey değil ki o bir çocuk da değil. Birkaç ay sonra oy verme hakkına sahip olacak bir birey.
Hata insana mahsustur. Bu çocuklara hatalarını anlatmanın en doğru yolu, Atatürk'ün erdemleriyle evvela kendimizi donatmak ve çocuklar ve gençleri şefkatle kucaklamaktır.
Atatürk’ün önemi, onun mirasına ve kendisine göstermemiz gereken saygı çok daha büyük…
Hayatta bazı gerçekler vardır; sen istesen de istemesen de o gerçekleri değiştiremezsin.
Atatürk ve silah arkadaşları bu ülkenin kurtarıcısıdır ve bu ülkeyi ölümüne savunup can vermişlerdir. İngiliz’i Yunan’ı bunu yapsa anlarım. Kuyruk acıları var. Ya sen?
***
Herkes şunu bilsin ki;
Dört bir tarafı işgal güçleri altında bulunan kutsal vatanı kurtarmak için ömrü cephelerde geçen Mustafa Kemal Atatürk özgürce yaşadığımız bu vatanı ona hakaret etmek için kurtarmadı.
Ehl-i Beyt nefesini ve gücünü hep arkasında hisseden mübarek bir ananın evladı olarak milletin inancıyla kendi inancını bütünleştiren her şeyden önce inançlı bir Müslümandır.
Bazılarının dediği gibi “dinsiz” asla değil!
Bunu diyen dinden çıkar! Bu kadar net.
Ata'mızın şu sözleri çok anlamlıdır: "Türk milleti daha dindar olmalıdır. Yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam, buna da öyle inanıyorum. Şuura aykırı, ilerlemeye aykırı hiçbir şey ihtiva etmiyor."
"Milletimiz din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir." "O (Hz. Muhammed), Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim senin adın silinir fakat sonsuza kadar O, ölümsüzdür."
Bu anlamda daha birçok görüşleri var…
Maalesef yıllardır Mustafa Kemal'in bu yönü toplumumuza hiç anlatılmadı.
Anlatılmadığı için içimizden her yaştan böyle cahiller, beyinleri entübeli insanlar çıkıyor.
Dünyada böyle bir kaderi yaşayan başka da bir lider yoktur!
Sahi bu çağın nesli dindar mı yoksa kindar mı yetişiyor?
İmsak | 05:40 | ||
Güneş | 07:08 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:45 | ||
Akşam | 17:08 | ||
Yatsı | 18:31 |