HOŞ GELDİN TEMMUZ

Adına zaman deyin, vakit deyin, an deyin...
Ne derseniz deyin!
Porsuk yada Harşit çaylarının üzerine savrulmuş solgun yapraklar misali…Doludizgin akıp gidiyor işte!

Günler haftaları, haftalar ise ayları kovalıyor.

Nisan Mayıs Haziran derken Temmuz ayına hoş geldin diyoruz.

Ömrü olan daha ne Temmuzlar görür kim bilir!

2022 Yılı Temmuz ayı öncekilerden çok farklı güzelliklerle geliyor hayatımıza.

İçimizde ki sevinç güvercinlerinin havalanacağı günlerin arifesindeyiz.

Şöyle ki.

Bir anne babanın en büyük hayali,-Allah ömür ve imkan verirse- binbir emekle, zahmetle büyüttüğü evladının mürüvvetini görmek.

Kadim medeniyetimizde ve inancımızda mürüvvet ya da evlilik önemli bir yere sahiptir.

Evlenmek, yuva kurmak hayatın vazgeçilmez bir parçası. Şüphesiz kutsal bir olgu ve bir anlamda hayatın devamı olan evlilik, gerçekten hakkına riayet edilirse huzur ve mutluluğun kaynağı aynı zamanda!

Hem dünya hem de ahiret için!

Düşünüyorum da bizleri batı dünyasından ayıran en önemli fark güçlü ve sağlam aile yapımızın olması.

Gerçi son zamanlarda toplumsal yaşamın fay hatları üzerinde aile yuvaları bazı artçı depremlerle sarsıntı geçirse de istisnalar kaideyi bozmuyor.

Aile yuvası, bir binaya benzer. Binanın temeli ne kadar sağlam olursa, o binanın hayatı o kadar devamlı ve uzun ömürlü olur.

Kim ne derse desin Türk milleti olarak sağlam temellere oturmuş aile geleneğimiz var.

O yüzden aile olmak yuva kurmak değerlidir.

Bugün ekonomik zorlukların doruk noktaya ulaştığı bir dönemde aileler için düğün yapmak kolay iş değil.

Böyle zamanlarda:“Düğün yapana Allah’ta yardım eder kulda” denilerek Anadolu coğrafyasında dayanışma ve yardımlaşma içinde düğünler icra edilir.

Çünkü "Allah'ın emri, Peygamber'in kavli/sünneti…." diye başlanan hayırlı bir işin neticesidir düğün dernek işleri.

***

Yukarıda bahsettiğimiz gibi Temmuz ayı bizim için farklı bir anlam taşıyor.

Evladının mürüvvetini ilk kez görecek ve de yaşayacak olmanın heyecanını taşıyoruz.

Rabbim tüm düğünleri hayırlı uğurlu etsin. Evlenecek tüm gençlere mutluluklar diliyoruz.

Bizimle birlikte yine Temmuz ayının ilk haftası yeğenim Ahmet’i Gümüşhane’de evlendireceğiz.

Siz bu yazıyı okurken biz Gümüşhane yollarında olacağız!

Bu nedenle “Yol ver dağlar ben sılama varayım.” cümlesi duygu dünyamıza tercüman oluyor.

Gümüşhane doğduğumuz ata toprağımız.

Ana yurdumuz.

Bu sebeple Gümüşhane içimizde hep özlemdir.

Uzun yol yorgunluğunu unutturacak kıvrımlı yolların geçtiği dağların avuçlarındaki şehir ana kucağı gibi bağrına basar bizleri.

İki sevgilinin birbirine kavuşması gibidir buluşmamız.

Eş dost ziyareti ile birlikte Dörtkonakta ebedi istirahatgahlarında bulunan anne-baba kabrini ziyaret bu gidişimizi daha da anlamlı hale getiriyor.

***

Evet…Yeğenim Ahmet, Nurten kızımızla hayatını birleştiriyor.

Mutluluklar diliyoruz.

Takvim yaprakları 23 Temmuz’u gösterdiğinde ise evimizin ilk neşesi can paremiz Avukatımız Enes’in düğün günü.

Zaman… Su misali akıp gidiyor.

Düşünüyorum da 2003 yılında Gümüşhane’de başlayan ilkokul ardından 2004 senesinde Eskişehir’de Adalet İlk Öğretim Okulu sonrasında aynı okulun orta kısmı.

Ardından Şehit İkram Cirit Anadolu lisesi ve Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi…

Ne çabuk geçti seneler…

Ömür saati işliyor. Günler birbirine nazire yaparcasına kayıp gidiyor hayatımızdan.

Şimdi…

4 S kuralını; Sevgiyi…Sadakati…Samimiyeti…Saygıyı…kendilerine rehber edinen tüm gençler gibi bizim gençlerimizde dünya evine giriyorlar.

Meslektaşı olan Şükran kızımızla mutlu bir yuva kurmanın heyecanını Turhan ve Akköprü aileleri birlikte yaşıyoruz.

Rabbim isteyen her anne babaya bu güzel duyguları yaşatsın.(Amin)

Netice olarak dünya hayatının huzuru; mutluluğu ve sükûnu, büyük ölçüde iyi bir eş seçimi yapmak suretiyle oluşturulan aile ortamı ve bu ortamda yetiştirilen sağlam nesiller sayesinde mümkün olmaktadır.

Temmuz ayının sıcaklığı hepimizin içinde olsun.