Hiç Birşey Eskisi Gibi Olmayacak

Değerli hemserilerim, kıymetli dostlarım;
Daha önce hiç karşılaşmadığımız, dünyamıza sinsice yayılan   ve insanlığa âdeta bir kabus yaşatan virüs dalgasının ağır etkisini yaşıyoruz.

Gelismeler gösteriyor ki, geleceğimiz, neredeyse kötü bir belirsizliğin etkisinde şekillenecek. Bizler her ne kadar iyimser olmaya çalışsak da daha sıkıntılı günlerin, belki de Allah korusun, başka acıların insanlığı beklediğini biliyoruz.

Ve ne yazık ki, bütün senaryolara, komplo teorilerine, tahminlere rağmen bu büyük salgın dalgasının bizi nereye savuracağı hakkında sağlam bir fikrimiz de yok diyebiliriz.

Neredeyse her akşam ülke yetkililerince güncellenen vaka ve ölüm istatistikleri  grafiklerinde yükseldiğine tanık olduğumuz ölüm eğrileriyle birlikte bu salgın bizi kuşatmaya, hatta vurmaya devam ediyor.

Bu korkunç belâ ülke sınırlarını, şehirleri, kasabaları, köyleri, hatta Kıtaları hiçbir engel tanımadan geciyor ve insanları din, dil, ırk,  cinsiyet, yaş, statü diye ayirmadan vuruyor ve kelimenin tam manâsıyla "eşitliyor."

Tıp alanında en gelişmiş ülkeler olsun, tıbben geri kalmış ükkeler olsun neredeyse ortak bir kaderi paylaşarak bu küresel felaketin içinde neredeyse çaresiz kalıyorlar.
 
Insanlığın geleceği belki uzun bir süre bu karmaşık belirsizlik içinde seyredecek. Belki de yaşanacak bu ağır süreçte insanlık yeni bir dönemle şekillenecek.

Belki de her şey, bu belirsizlik geçtikten sonra i sanlik "Yeni bir dünya düzeni" ifadesinde anlamını bulacak. Şimdiden izlerine tanık oluyoruz; ekonomik, sosyal, siyasal yapıların, yönetimlerin ve disiplinlerin büyük ölçüde değişeceği  pek çok şey eskisi gibi olmayacak.

Devlet ile vatandaşlar arasındaki ilişkilerin yeniden tanımlanacağı,  yeni toplumsal işbirliği mekanizmalarınin ve organizasyonların ortaya çıkacağı bir farklılığın yaşanacağının ipuçlarının ortaya çıkmaya başladığını görüyoruz.

Değerli dostlarım, en önemlisi, bilime ve bilim insanlarına daha çok önem verildiğini, onların daha çok saygı gördüğü bir süreçte insanlığın geleceğinin şekillendiricisinin yine insanın kendisinin olacağına şüphe yoktur.

Geleceğin içinde neler değişecek, neler olacak bunları tam olarak bilmemiz mümkün değil. Unutmayalım ki bu felaketi defetmek için çabalayan insanlık zorlu bir sınavdan geçecek ve bu çerçevede toplumsal dayanışma ve yardımlaşma daha çok önem kazanacaktır. 

Bu sınavın birinci ve en önemli bölümü, "Umudumuzu Kaybetmeyeceğiz" bölümüdür.

Kim bilir belki de bugünler çok zor geçecek, ama biz bu zamanları daha verimli hale getirmeli ve bu virüsün ruhumuza girmesine engel olmalıyız.

Bu kâbustan kurtuluşumuz akıl, yardımlaşma, hoşgörü ve sağlık kurallarına tam uyumla, kendimizi değil hepimizi düşünmekle gerçekleşecektir.

Herkese sağlık diliyorum.