ELİT ve HALK
Bunun bir örneğini de sağlıkta dönüşümde devrim niteliğindeki çabalara karşı koymaya çalışan bu elitin kendi ekonomik ve sosyal nüfuz alanlarını koruma çabası içinde gösterdikleri kavramsal iki yüzlülükte bulabilirsiniz. Türk akademisinin ulusal ve uluslar arası gelişimine yapmaları gerek katkı şöyle dursun bu katkıyı sağlamaya çalışan gayretkeş vatan evlatlarını vatanperver diyerek, dindar diyerek, köylü diyerek vs.. yıllarca önünü büyük bir ustalıkla kesmeye çalışmış bu zevat, şimdi hadi yeter artık birazda üretin, halkı mutlu edin diyenlere karşı hakları elinden alınmışlık, madur edilmişlik, saygınlıkları yok edilmişlik söylemlerine sığınarak karşı koymaya çalışıyorlar. Geçin bunları beyler yıllarca halkı, halkın mazlum çocuklarını, halkın değerlerini aşağılayarak ve yok sayarak yaşadınız şimdi de halk bize saygı göstermiyor edebiyatı yapıyorsunuz Allah aşkına verdiğiniz kadarını alırsınız bunu unutmayın lütfen.
Ülkelerin sevk u idaresinde ve varlığını sağlıklı biçimde sürdürebilmesinde bilim sınıfının önemli payı bulunmakla birlikte, bu sınıfın, ağırlığını haktan-hakikatten, ezilenden -kısaca kitlelerden- yana değil, daha ziyade siyasi ve ekonomik elitten, bir başka deyişle kurulu düzenden (statüko) yana koyduğu şeklinde bir izlenim öteden beri Türkiye içinde geçerlidir.
Bu tesbitten hareketle halkını seven, halkın çıkarlarını kendi çıkarlarının önüne koyabilen, maddi çıkarlar karşısında değerlerine ihanet etmeyen bilim adamlarına ihtiyaç her zamankinden daha fazladır. Geldiğimiz noktada ahlaka, bilgiye, liyata değer veren bir akademik yapının oluşturulması elzem görülmektedir.
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |