DİNDAR İLE DİNBAZ
Tüm ülke, bir sözde hocanın tacizini konuşuyor.
Yazık.. Çok üzücü ..
..
Tarikat da dergah da “Diyanet” olmalı. Şeyhi de, hocası da, efendisi de Diyanet İşleri Başkanı, Mürid de lazımsa, müftüler olsun.
...
Biz Kuranı küçükken devletimizin imamlarından camilerde öğrendik. Her camide Kuran öğretecek kadar yer var. O halde, haricen kuran kursu binalarına ne gerek var? Orada öğrenilen daha sevap değil.
Pedegojik eğitim almamış, eğitimcinin eğitimi’nden geçmemiş kişiler, Kuranı özüyle nasıl öğretsin?
...
Ayrıca, yatılı Kuran Kursu lazım ise, devletin kontrolünde, kural ve disiplininde YURTKUR’a bağlı yurtlar olmalıdır. Niye, ne idüğü belirsiz kurslara çocuklarımızı yollayalım ki? Ondan sonra da, din kullanılarak ona buna inanmış kandırılmış çocukları köprülerden toplamıyormuyuz?
...
Her sakallıya hoca diye atlamak geçen günkü gibi çocuklarımızın mamusuna, her efendiye de hacı diye atlamak birkaç yıl önceki gibi vatanımıza göz dikmelerine şahit etti bizi.
...
Sahi, neden akıllanmıyoruz?
Devletimizin Diyaneti bu millete dinini öğretsin diye kurulmadı mı? Diyanete bağlı onbinlerce din görevlisi, “din onun bunun oyuncağı olmasın” diye var, ve maaşlarını bu millet veriyor. Neden karaborsa bir sektör yaratıyoruz?
Okullarımızdan eğitilmiş imam, müftü ve ilahiyatçilara mı güvenmiyoruz?
...
Dinin özünü yaşayıp temiz ahlaklı dindar kişilikler ile, dinden geçinen dini harap edip milleti soğutan dinbazlar arasındaki farkı da bi türlü anlayamadık !..
...
Hakikaten yeter yani.
Nedir bu milletin çektiği?
İmsak | 05:42 | ||
Güneş | 07:11 | ||
Öğle | 12:14 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:06 | ||
Yatsı | 18:30 |