Bizde Düşene Vurulmaz!

Türk toplumunda “futbol fay hattı”  başkentteki yeşil sahada kırıldı.

Maç sonrası sözde (!) kulüp başkanı olacak magandanın, ülkemizin en gözde hakemine saha ortasında yumruk atıp yere düşürmesi yetmedi  tekmelerle başına vurması skandaldır.

Bize göre o yumruk ve tekmeler Futbol Federasyonu’na atılmıştır.

Bu saatten sonra TFF Başkanı ve üyeleri artık aynaya baksın.

Nerede hata yaptıklarını düşünsünler!

Neden özünde dostluk, kardeşlik ve centilmenlik olan bir spor dalında bu vahim duruma gelindi?

Gelinen noktada centilmenlikte, dostlukta Halil Umut Meler’e atılan yumrukla Eryaman Stadyumunun çimlerine gömüldü.

Sonradan öğreniyoruz ki bizi dünyaya rezil eden bu adam üstelik 22. Ve 23. Dönem yüce Mecliste Milletvekilliği yapmış!

Cesareti partisinden aldığını söyleyen spor yorumcuları haksız sayılmazlar!

Ancak mızrak çuvala sığmadı. Hemen partisinden ihraç edilmiş.

Yetmez…

Milletvekilliğinden aldığı emekli maaşıda kesilmelidir.

Sahi bu kinin, nefretin sebebi nedir yahu?

Neticede bir maç. Yenmekte var yenilmekte.

Şiddet sporun ruhuna aykırı.

***

Futbol Federasyonu bir bütün olarak masaya yatırılmalı.

Bu yapıyla daha fazla gitmemeli!

Görüyoruz… Son haftalarda futbol dünyasında dönen dolaplar, kara para aklama operasyonları yüksek rakamlı yasal olmayan gelirler, bahisler, futbolcuların milyon dolarları bir banka müdiresinin elinde buharlaşması ahlaki çürümüşlüğün son örneği!

Gerçekten bu kadarda olmaz dedirtecek cinsten bu hadise midemizi bulandırırken şimdi de Türkiye’nin en gözde hakemlerinden birisi olan Halil Umut Meler’e atılan yumruk bardağı taşıran son damla oldu.

Sorumlu beyler şapkayı önlerine koyup düşünsünler!

Bağımsız yargı gerekeni elbette yapacaktır.

Bu yazıyı kaleme alırken futbol disiplin kurulu ceza kararlarını açıkladığını öğrendim.

En göze çarpan kulüp başkanı olan zatın ömür boyu futboldan uzaklaştırılmış olmasıydı.

Yerinde bir karar.

Para cezaları, diğer yöneticilere geçici uzaklaştırmalar gibi birçok cezalar madde madde verilmiş.

Aslında sorun ceza vermekle de çözülmüyor. Tekrar etmemesi için ağır yaptırımların içinde yer alacağı spor yasasının bir an önce çıkarılması gerekiyor.

Yürürlükteki cezaların yetersiz olması cebinde üç beş kuruşu olup kulüp yöneticisi seçilmiş kendini adam (!) sanan bu kafalarla bu iş olmuyor. Nerede ne zaman ne yapacağı belli olmuyor!

Birkaç ay sonra  -inşallah- yaşananlar unutulmaz!

Öylede kötü bir huyumuz var bizim. Unutmamamız gerekenleri çok erken unutuyoruz.

Stadyumlarda güya kuş uçurtmayan Futbol Federasyonuna buradan soralım.

-O yumruk ve tekme atan gözü dönmüşler sahaya nasıl girdi?

-Boyunlarında akredite kartları neden yok?

-Yeterli güvenlik önlemi neden alınmadı?

-Daha çok kazanma arzusu, güç sarhoşluğu, öfke, hırs, kin ve nefretin sebebi nedir?

Anadolu'da güzel bir söz var " Düşene vurulmaz." diye!

Bu zalimlerin ve canilerin içindeki öfke o kadar büyük ki, yere düşene dahi merhamet etmediler.

Düşünüyorum da…

Maalesef ki, ülkemizdeki futbol fay hatlarının er ya da geç kırılacağı akşam sabah televizyonların spor programlarındaki futbol yorumcularının tartışmalarından belliydi!

İşin sonunun nereye gideceğini kestiremeyen ortamı geren hakemleri hedef gösteren yorumcular, en az yumruk atan magandalar kadar sorumludur.

Görevini her zaman hakkıyla yapanlara lafımız yok.

Öyle ki konuştukça ağızlarından köpük saçan yorumcular reyting uğruna toplumu germeleri bizi bugün bu noktaya getirdi.

Kim ne derse desin o yumruk, futbola atılan utanç yumruğudur.

Şimdi testi kırıldı, testi kırılmadan bazı önlemler alınabilirdi ama maalesef alınmadı.

Bize göre Federasyonu istifa etmelidir.

Neticede yerde havada yumruklarla yere yıkılan ve yıkıldığı yerde kafasına zalimce tekmeler atılan bir hakemi koruyamadı.

Aslında biraz geriye doğru bakıldığında Fair Play ödüllü (!) Faruk Koca efendi televizyon ekranlarında hakemlere karşı sarf ettiği cümleler ortadaydı ama Federasyon ve yetkililer bu sözleri duymamazlıktan geldi.

Netice olarak bizde düşene vurulmaz!

Alınan hiçbir galibiyet ya da kazanılan hiçbir şampiyonluk, yaşanan bu acıdan ıstıraptan daha kıymetli değildir.

Son sözümüz bu işle ilgilenen futbol ailesinin her bir ferdine olsun. “Puan kaybedilebilir belki ama insanlığınızı kaybetmeyen!”