banner333

banner309

05.07.2011, 10:47

BÜYÜK ÇUKUR

Yıl 1984. Şiran’da bahar mevsimi. Eski hayvan pazarının yanındaki bölgede evleri olan çocukluk arkadaşım Haydar Çubukçu'ya uğramıştım (Şimdilerde Şiran MYO Genel Sekreteri). Bana kısa boylu, kını biraz deforme olmuş bir kama gösterdi. "Bu gece yağan yağmurla birlikte kapıya sürüklenen çamurun içerisinde buldum" dedi.. Gümüş işlemeli kabzesiyle harika görünüyordu. Çocuksu düşüncelerimizle "büyük ihtimalle tepe üzerinde bulunan Karacababa Türbesindeki yatıra aittir" diye düşündük.

Yıllar sonra bir gün Eski Belediye Başkanımız Sebahattin Güner Bey'le sohbet ederken şu an Tekke Camiinin bulunduğu yerde Birinci Dünya Savaşı esnasında cephe gerisi sahra hastanesinin bulunduğunu öğrendim. Osmanlı ordusu, Kelkit'in Ruslar tarafından işgalinden sonra Salut Belini ve Çilhoroz Geçidini tutarak güneye doğru çekiliyor, tüm tahkimatını oraya yığıyor, cephede zaman zaman topçu ateşiyle temas olsa da genelde sakin bir cephe görünümü içerisinde bu bekleyiş bir yıl kadar sürüyor.

Rivayet edilir ki: Çilhoroz cephesinde yaralanan, hastalanan askerler Şiran'a sevkedilir, hastanede enterasan bir şekilde gelen hafif yaralılar bile şehit olurmuş. 1916’nın Şiran'ı seferberlik dolayısıyla tamamen boşalmış, sefaletin kol gezdiği bir ilçe görüntüsündeymiş. Öyle ki sahra hastanesinde şehit olan askerler bir müddet ilçe mezarlığına taşınmış, akabinde mesafenin uzak olması, taşıyacak insan olmaması dolayısıyla bugünkü Tekke Camii’nin tam karşısında Karacababa türbesinin eteklerindeki tarlaya toplu olarak defnedilmeye başlanmış. Yine rivayet edilir ki o hastanedeki askerleri şehit eden doktor Ermeniymiş. Gelen bütün askerleri zehirli iğne ile şehit ediyormuş.

Büyük Çukur işte bu şehitlerin topluca defnedildiği tarlanın adıdır. Yağmur sularının sökerek getirdiği kamada bu toplu mezarların bulunduğu bölgeden çıkmıştı. Yaklaşık kırk gün önce O bölgede yol çalışması yapan iş makinalarını görüp yanlarına gittim. Operatöre "dikkat et kazdığın yerin altı şehitliktir dedim"  Sözüm ağzımda kaldı .İkinci kepçe toprağı kamyona yüklerken şüheda fışkırdı sanki. Birkaç kişiye ait kemikler, hepsi biribirine karışmış.... Sanki üzerine hiç toprak örtülmemiş. Takriben 70 cm derinlikte. Toparlayabildiklerimi bir kenara yığdım. Daha sonra tekrar defnettik. O mahalledeki tüm inşaat hafriyatlarında insan kemikleri çıktığı biliniyordu zaten. 1916 lı yılların sefaletini hissediyorsunuz. Kimbilir hangi diyardan gelmiş yada seferberlik dolayısıyla zoraki silah altına alınmış. Henüz hayatının baharında nice gençler. Öyle ki; kafatası kemiklerinden birini inceliyorum. Tüm dişler sağlam ama yirmilik dişler henüz oluşmamış. Muhtemel ki daha henüz çocuk yaşta bilmediği bir diyarda toplu mezarlarda koyun koyuna yatan nice ismi unutulmuş ana kuzuları...

Çanakkale Şehidi Zahit Üsteğmen için yapılan anıtın açılışını eminim ki tüm Şiranlılar hatırlıyordur. O gün Şiran da olağanüstü bir atmosfer vardı. Zahit Üsteğmen in iki torunu belki de adını bile bilmedikleri bir ilçeye, dedelerine ait anıtın açılışı için gelmiş. Herkes duygulu ve hisli geçmişini yadetme imkanı bulmuştu. Geçmişimizin bize ihtiyacı yok esasında. Ama bizlerin bu şanlı geçmişi nesillerimize öğretmemiz hepimizin üzerine bir mes'uliyet...

Şiran’ın tekin bir yer olmadığını bilmenizi istiyorum. Şahsi kanaatim o dur ki Şiran büyük ihtimalle bir vakıf mülkü. Hemde adı konmamış bir vakıf.... Etrafında bulunan yedi evliyasıyla manevi alemde korunaklı sıradışı bir yerleşim alanı....  Artık arşivlere ulaşmak çok kolay. Bu köşeden Şiran' ın Gümüşhane'nin idarecilerine, akademisyenlerine bir çağrıda bulunmak istiyorum. Osmanlı arşivlerine ve Genelkurmay arşivlerine müracaat için girişimlere başlamalısınız. Eminim ki Şiran'daki seyyar askeri hastahanede kayıtlar tutulmuştur. Şehit olan askerlerin ad, ünvan ve memleketlerini tesbit edilerek tüm Türkiye ile paylaşılmalı, aziz şehitlerimizin anısına bir şehitlik ve anıt yapılmalıdır....

Yorumlar (9)
oğuzhaqn Altıntaş 13 yıl önce
ile tarihi yani şirandaki çukur tarihini yeniden gözler önüme serilebilir yeniden bir cok sey rivayet olmaktan çıkar gerceklik kazanır bununla ilgili şiran büyüklerimize büyük işler düşmektedir şehitlerimiz ve yattıkları yerler bu saygıyı hak edeli yıllar oldu zaten unutulmayı degil sevgil huzur saglıcakla kalın
ali demir 13 yıl önce
kadir bey; açtığınız vizyonu destekliyorum.şiran tarihine sahip çıkacakmı göreceğiz.
korkmaz kose 13 yıl önce
sevgili kardeşim duygularını paylaşıyor düşüncelerini paylaşıyorum inşallah gereğinin yapılması ile ilgili olarak sayın şiran büyükleri kayıtsız kalmazlar sevgi ve saygılarımı sunarım saygıdeğer arkadaşım
Fatih AYDIN 13 yıl önce
Kadir Beyi uzun zamandır takip ediyorum yazdığı yazılar gerçekten ilgimi çekiyor..Kadir Beyi hassasiyetinden dolayı kendisini kutluyorum.Kadir bey söylemek istediklerini,vurgulamak istediklerini ve dahada önemlisi konuya ilişkin tavsiyelerini konuyla ilgili çözüm metotlarını sunmaktadır..çoğu köse yazarı eleştiri yapıyor fakat çözüm yolu sunmuyor.Kadir Beyi tebrik ederim..Şiran halkının Kadir beye destek vermesi dileğiyle...
Saygılar..
İsa YILMAZ 13 yıl önce
Sevgili Kadir Kardeşim. Söze nereden başlasam bilemiyorum. Maalesef öyle bir zamanda yaşıyoruz ki sormayın. Her şey birbirine geçmiş durumda. Girift bir duruma gelinmiş neyin doğru neyin eğri olduğu artık belli değil. Öyle ki, adamın biri çıkıyor ve söylediği her şeyin yalan olduğu ayan beyan belli fakat tüm insanları inandırıyor. Hani derler ya “doğru söyleyen dokuz köyden kovulur” diye tamda o zamandayız.
Ele alarak kaleme döktüğün konular çok güzel. Ama yukarıda dediğim gibi kime neyi anlatıyorsun ki. Ülkemizin her yanı bu anlamda çok dolu. Ancak bunları ele alabilecek ve açığa çıkarabilecek ne bir çalışmamız nede bir uğraşımız var. Birkaç cılız çalışma dışında hiçbir şey yok. Olabileceğini de sanmıyorum. Çünki bu ülkenin yani TÜRKİYE’NİN ve dolayısıyla TÜRK MİLLETİ’NİN geçmişini öğrenmesini istemiyorlar. Eğer geçmişimize sahip çıkabilseydik bu gün yaşadığımız kültür erozyonuna tutulmayacaktık.
Şiran için yapılması gerekli olan çalışmaların yapılması noktasında hassasiyetlerini esirgemeyen (Kadir Bey’in şahsında) herkese çok teşekkür ediyor en içten sevgi, saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum.
Tebrikler Sevgili Kadir Kardeşim.
hüseyin çelik 13 yıl önce
yazınızı okurken yeni şehit olan 13 askerimizi hatırladım.ne farkeder ha doksan yıl önce ha şimdi.koyun koyuna yatanlar bölümüne takıldım.zenginimiz bedel verir askerimiz fakirdendir
TURGUT KÖKSAL 12 yıl önce
KADİR ABİSİ SENİ TEBRİK VE KAKTİR EDİYORUM.DUYARLI OLDUĞUN KADARDA DUYGUSALSIN BU DÜŞÜNÇELERİN BU HASSASİYETİN SENİ BU DÜNYADA BİLMEM NEREYE GÖTÜRÜR ANCAK SENİ TANIDIĞIM KADARIYLA BU İNCELİK AHRETTE SENİ HAKKA GÖTÜRÜR.. Saygı ve sevgiler.
Erdem Eksi 7 yıl önce
1916_17 yillarinda birinci dunya savasinda dogu cephesinin 3 cu ve son savunma hattini olusturan turk birlikleri Alucra fevzi cakmak koyu merkez olmak uzere 11.kolordu merkezi oluşturulmuş ve büyük talimatlar yapılmıştır.rus ordusu cilhorozunu geçememiştir ama yöremiz büyük sosyal ve iktisadi sorunlar ile karşılaşmıştır.goc dalgası yöremizi çok etkilemiştir. Alucra şiran ve kürtün hattında merkez 3300 metreli menzil dağıdır.bu dağda yaman ve çetin savaşlar olmuştur.harsit vadisinden saldıran rus birlikleri kemik dağında hücuma geçmiş fakat mevzileri ele getirememiştir... mutlaka bu tarih irdelenmesi ve şehitlik abideleri yapilmalidirrr.
Bütün Yorumları Görmek İçin Tıklayın
2
az bulutlu
Namaz Vakti 22 Kasım 2024
İmsak 05:41
Güneş 07:09
Öğle 12:13
İkindi 14:44
Akşam 17:07
Yatsı 18:30