Türkiye barıştan uzaklaşıyor
AK Parti ne derse desin, daha doğrusu Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu ne iddia ortaya koyarsa koysun, Türkiye'nin dış politikası çok ciddi bir çöküş içinde.
AK Parti'nin ilk döneminde ayakları yere basan bir dış politika vardı.
Abdullah Gül, dengeleri gözeterek, dünya gerçeklerinden kopmayarak işi gayet iyi götürdü.
Çünkü Abdullah Gül'ün Dışişleri Bakanlığı'ndaki odasında yaptığımız sohbette söylediği önemli bir cümle vardı. Demişti ki, "İç politikada yanlış yapmak önemli değildir. Biz bir yanlış yaparsak bir başkası hemen düzeltir. Aile içidir. Ama dış politikada bir yanlış yaparsak bunun sıkıntısını nesiller boyu çekeriz".
Bu mantalite ile Gül gerçekten yeni sorunlar yaratmadan bakanlık yaptı.
Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi üyeliğine seçilmesi bana göre Gül'ün o dönemki çalışmalarının ürünüdür.
Ardından Davutoğlu dönemi başladı.
Davutoğlu'nun iyiniyetinden asla şüphe duymadım.
Sohbetini, bilgisini de severim.
Ama dış politika "ütopyalar" üzerinden yürümezdi. Davutoğlu bunu görmedi.
Bakanlığını, hayallerini gerçekleştirme yeri olarak gördü.
"Sıfır sorun" dedi.
Bölgedeki anlaşmazlıkları çözeceğini düşündü.
O günlerde yazdım ve söyledim "Bu sorunların bazıları 1500 yıllık. 1500 yıldır Davutoğlu gelsin de çözsün diye mi bekliyordu herkes" diye.
Ama o iyi niyetle her şeyi çözeceğini zannetti.
Sonuç?
Söylemeye gerek yok. Biliyorsunuz zaten.
Ama bilginizi pekiştirmek için Barış ve Ekonomi Enstitüsü'nün 2012 yılı verilerine bakın bir de.
Enstitüye göre Türkiye barıştan giderek uzaklaşıyor ve bu yıl barış içinde yaşayan ülkeler içinde ancak 128'inci sırada yer aldı.
Daha vahimi şu. Türkiye 2007 yılından beri listede sürekli geriliyor.
Türkiye 2007'de 91'inci, 2008'de 113'üncü, 2009'da 120'nci, geçen yıl da 125'inci sırada yer aldı.
"Sıfır sorun" dediğimiz günden bu yana geriliyoruz.
Başka lafa gerek var mı?
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |