TRABZONSPOR SADECE BİR TAKIM DEĞİLDİR

Bugün sabah okulun telefonum çaldı.  Telefonu açıp açmamakta tereddüt ettim. Ancak, müdürümün misafirleri olduğunu hatırlayınca, telefonu açmam gerektiğini düşündüm. "Alo, iyi günler, ben Şenol Yolcu. Münir Tok'la görüşecektim."  "Buyurun, ben Münir Tok" cevabıyla başlayan sohbetimiz, kısa sürede derinleşti. Konuştukça konuştuk, memleketten, köyden, tarladan, hayattan…

Şenol Bey, köşe yazılarımı okumuş ve beğenmiş. Bu yüzden de editörlüğünü yaptığı ekotime.net sitesinde de yazmamı arzu ettiğini belirtti. Ben de, "İnşallah" diyerek vedalaştım. Bu yazımın, Trabzon merkezli bir platformda yayımlanacak olması, bende ayrı bir heyecan yarattı.

            Bende bu yazımda Trabzonspor’un ülkemize etkisi ve Trabzonspor’un geleceğine dair düşüncelerimi paylaşmak istedim.

İşte tam da burada, Trabzonspor’un ne kadar büyük bir etkiye sahip olduğunu anlatmak istiyorum. Çünkü Trabzonspor, sadece bir futbol kulübü değil, çok daha fazlasıdır. Trabzonspor, Trabzon’un kalbinde attığı gibi, tüm Karadeniz Bölgesi'ne ve hatta Türkiye'nin her köşesine etki eden bir manevi güçtür. Her takımın bir coğrafyası, bir hinterlandı vardır, fakat Trabzonspor’un hinterlandı o kadar geniştir ki, sadece Trabzon’la sınırlı değildir. Rize, Gümüşhane, Giresun, Bayburt gibi illeri de içine alarak, hatta bu illerdeki onlarca ilçeyi de kucaklayacak kadar büyük bir yankı uyandırır. Trabzon’un güçlü kurumları; Farabi Hastanesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi ve bu bölgedeki diğer sayısız kurum, Trabzonspor’un etkisini sadece yerel değil, bölgesel ve ulusal ölçekte de artırmaktadır.

Bunu, sadece Trabzon’da değil, Türkiye’nin hemen her şehrinde görmek mümkündür. Ne zaman bir Trabzonspor taraftarıyla karşılaşırsanız, gözlerindeki heyecanı, sözlerindeki tutkuyu hissedersiniz. Örneğin, ben 1983 yılında Erzincan’da ortaokul birinci sınıf öğrencisiyken, o zamanlar beyaz eşya satan dükkanların camlarından Trabzonspor’un maçlarını izlerdim. O günlerde, Trabzonspor’un sadece bir şehir takımından çok daha fazlası olduğunu fark etmiştim. Trabzonspor, bir şehri değil, bir bölgeyi, hatta tüm Türkiye’yi tek bir sesle kucaklayan bir çığlık gibi yükseliyordu.

Geçenlerde bir arkadaşım bana, "Başka bir şehrin takımını niye tutuyorsun?" diye sordu. Ben de cevaben, "Çünkü bizim bölgemizde İstanbul takımlarına kafa tutan ilk ve son takım Trabzonspor," dedim. O zamanlar, Trabzonspor sadece sahada değil, gönüllerde de büyük bir mücadele veriyordu. Kuruluşundan çok kısa bir süre sonra, tüm dikkatleri üzerine çekti. Lig şampiyonlukları, Ziraat Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası ve pek çok ulusal başarılarla adını tarihe altın harflerle yazdıran bir Trabzonspor’dan bahsediyoruz.

Trabzonspor’un tarihi, adeta bir destandır. Bugün, geçmişin görkemli şampiyonluklarının gölgesinde kalmış gibi görünse de, Trabzonspor’un ruhu ve gücü hiçbir zaman kaybolmaz. Son yıllarda yaşadığımız başarısızlıklar elbette bizleri üzüyor; fakat şunu unutmamalıyız ki, Trabzonspor bir aslan gibidir. Aslan, düştüğü yerden daha güçlü bir şekilde ayağa kalkar. O gün geldiğinde, Trabzonspor'un yeniden zirveye çıkacağına olan inancımız, her geçen gün artmaktadır. O günler çok yakın inşallah.

Trabzonspor sadece futbol kulübü değil; o, bir şehrin, bir bölgenin, bir halkın sembolüdür. O kadar büyüktür ki, sadece Trabzon’un değil, çevre illerinin de ruhuna dokunur. Trabzonspor’un başarısı, sadece sahada kazanılan kupalarla değil, aynı zamanda Trabzon’a ve çevre illere katacağı ekonomik, kültürel ve sosyal katkılarla da ölçülmelidir. Trabzonspor’un gücü, Karadeniz’in dalgaları gibi dalgalanarak tüm Türkiye'yi etkiler. Bu yüzden Trabzonspor sevdası, sadece bir takım tutmanın çok ötesindedir.

Gün gelir, Trabzonspor yeniden tarih yazacak. O zaman, taraftarlar, şehriyle, bölgesiyle, tüm Türkiye’yle birlikte coşacak.

Temennimiz şudur: Trabzonspor’un başarısına olan inancımızı, bir kez daha ortaya koymak. O başarılar, yalnızca Trabzon’a değil, tüm Karadeniz’e ve hatta Türkiye’nin her köşesine katkı sağlayacaktır. Trabzonspor, sadece bir futbol kulübü değildir; o, bir kültürdür, bir hayattır, bir sevdadır. Trabzonspor sevdası, sınırları aşacak kadar büyüktür.

İnşallah o güzel günler çok yakındır. Ve Trabzonspor, her zaman olduğu gibi, kalbimizdeki yerini sağlam tutacaktır. Bu sevda bitmez, çünkü Trabzonspor bir yaşam biçimidir.