14.12.2011, 10:05
Tak emir veriyor şak yapıyorum
“Tak emir veriyor şak yapıyorum “
1990 ila 1994 yılları arsında genel kurmay başkanlığı yapan ver ardından Demokrat Parti’den aktif siyasete atılıp Kilis ten 20. ve 21. Dönem Milletvekilliği yapan Doğan GÜREŞ . Evet milletimize askeriyemize yıllarca hizmet etmiş. O kadar hizmet aşkıyla doludur ki asker olarak emekli olduktan sonra bu millete bu kadar hizmet yetmez deyip millet vekilliği yapmış.
“Ah şu fedakar aziz insanlar siz olmasaydınız kim bu milleti ayakta tutardı. “ demek isterdik. Diyebilseydik keşke. Bu cümle ne kadar manidar ve söylenen kişiyi azizleştiren bir cümle ama bunu Doğan Güreş’e söylenemez en azından ben söylemem. Söylese söylese Namık Kemal ZEYBEK söyleyebilir.
Peki biyografisine kısaca bakınca millete hizmet etmiş gibi gözüken sayın Güreş e neden minnetle anmıyoruz. Neden çok açık. Yaşı benden beş altı yaş büyük olma insanlar o dönemleri hatırlar yaşı benden on yaş kadar büyük olanlar ise doksanların başındaki Türkiye’yi çok iyi anlaması hatırlaması beklerim. Çünkü o dönemde askeriye ile hükümet tamamıyla iki düşman gibi kılıçlarını çekip birbirlerine hamlelerine bekliyorlar bürokrasi olarak birbirleriyle savaşıyor. Bu o dönemki gazete ve televizyon programlarına manşet olmuş. Günlerce aylarca gündemden düşmemiş. Ne zaman ki Doğan Güreş Genel Kurmay Başkanlığına getirilir ve sular durulur. Artık can ciğer olur hükümet ve asker. Tabi ki o zaman ki gazetecilere malzeme çıkmaz ve bir röportajda gazetecinin biri şöyle bir soru yöneltiyor sayın Güreş’e: Sayın Güreş bütün genel kurmay başkanları hükümetle bir çatışma halindeyken sizle hükümet arsında hiçbir sorun gözükmüyor.? Verilen cevap Türkiye tarihine geçecek o cümle çıkıverir ağzından.
-Sayın Çiller(dönemin başbakanı) tak diye emir veriyor, biz şak diye yapıyoruz..
Bu cümle bile bir iktidar isterse vaadlerle atanmışlar seçilmişlerin altına giriyor. Ve atanmışlar atandığı kurumun değerlerini değilde seçilmişlerin çıkarlarını koruma eğiliminde oluyor. Ve yıllardır bu böle olunca toplumlar düşünceleriyle ideolojileriyle bir yerlere atanmış yada bir yere tayin olmuş yada bir görenden atılmış. Bu toplumda sürekli bir çatışma bir ikilem üçlem diye toplumu bölüyor. Bu konu beni aşacak bir konu herkesi aşacak bir konu o yüzden burada bırakıp size bir tarih tekerrüründen bahsetmek istiyorum.
Rize üniversitesinin ismi değiştirilerek RTE üniversitesi oldu. Havalı bir isim oldu sanırım size de öle gelmiyor mu ? bu isim değişikliğinin altında yatan değişikliği anlatmak istiyorum öncesinde üniversitelerin özerk kurumlar olduğunu hatırlatalım. Bir gün bir kahvaltına buluşuluyor ve Rize Akp Milletvekili Hasan Karal o kahvaltıdaki konuşmasında üniversiteden gelen konseye dönerek “neyi bekliyorsunuz değiştirin artık şu üniversitenin ismini” Ertesi hafta konsey toplanıp isim değişikliğini onaylayıp Cumhurbaşkanlığı’na gönderiyor. Bu bana anlatılınca aklıma ilk gelen Doğan Güreş geldi ve içler dışlar çarpımından şunu buldum ki gelecek dönem Akp aday göstereceği birkaç ismi tahmin etmek cok güç olmuyor… Şöyle de bir öneride bulunmak istiyorum. Eğer isim değişikliği yapmak gibi bir amacınız varsa İPSİZ RECEP(kurtuluş savaşı dönemi Rize’yi kurtaran adam olarak tanınıyor ) veya EKREM ORHON ( Rize Belediye Başkanlığı yapmış ve şuanki Rize düz arazisi yapan ve çayı Rize’ye getiren adam olarak tanınıyor) bunlar neden değil. İlla Recep olsun diyorsanız İpsiz Recep bin nesi var…………
2
az bulutlu
Namaz Vakti
22 Kasım 2024
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |