İntikamdan bahsetti
Kamu-Sen’e bağlı Türk Diyanet Vakıf Sen Genel Başkanı ve Türkiye Kamu-Sen Genel Eğitim Sekreteri Hazım Zeki Sergi, Gümüşhane’de yaptığı açıklamalarda sendikacı kimliğinden uzaklaşarak daha çok bir siyasetçi gibi konuştu.
Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Siyasetçi gibi konuştu.
Kamu-Sen’e bağlı Türk Diyanet Vakıf Sen Genel Başkanı ve Türkiye Kamu-Sen Genel Eğitim Sekreteri Hazım Zeki Sergi, Gümüşhane’de yaptığı açıklamalarda sendikacı kimliğinden uzaklaşarak daha çok bir siyasetçi gibi konuştu.
FETÖ tutukluları, Diyanet İşleri Başkanlığı, İmzalanan Toplu Sözleşme ve Yaklaşan Kurban Bayramı gibi konularda sert açıklamalarda bulunan Hazım Zeki Sergi, bazı sendikaların siyasetçileri de yanlarına alarak memurlar üzerinde baskı oluşturduğunu iddia etti.
“Bir Gün Hesaplaşacağımızı Unutmasınlar”
İddia ettiği bu baskıyı yapanları sert ifadeler ile uyaran Sergi, “Bu arkadaşlar bir gün hesaplaşacağımızı unutmasınlar. Bir tarafa yazsınlar, yapmış oldukları bu baskıların karşılığını görecekler. Bunu unutmasınlar. Onlara bunu hatırlatıyorum. Biz kamu çalışanıyız, bu ülkenin vatandaşıyız. İnsanların birbirini ötekileştirmesi şık değil. Özellikle diyanet hizmet kolunda, din hizmet kolunda ayrımcılık çok daha vahim bir sonuç. Gümüşhane’de böyle bir uygulama olmamakla birlikte bazı illerde kurum yöneticileri tarafından bizzat sendikal faaliyetlere müdahalelerde bulunuluyor olmasını görmekten üzüntü duydum” dedi.
“İktidarız Diye Şımarıklığın İçerisinde Olmayın”
Bir yanda yöneticiler ve siyasetçilerin ayrımcılık yaptığı noktasındaki düşüncelerini dile getiren öte yandan da iktidar sahibi siyasetçilere seslenen Sergi, “Diyanet İşleri Başkanlığı her türlü dini görüş ve düşüncenin dışında kalarak milletçe dayanışmayı amaçlayan ve kanundaki görevlerini yapan bir kurum. Kurum yöneticileri kuruluş amacına göre davransın. Siyasetçiler de sendikal faaliyetlere müdahil olmasın, onlarda yarın muhalefete düştüklerinde, Türkiye Kamu-Sen’in kapısına geldiklerinde gerekli ilgi ve alakayı görmeyebilirler. Şu anda biz iktidarız diye bu tür şımarıklığın içerisinde olmasınlar. Ülkenin vatandaşlarına eşit yaklaşsınlar. Biz kamu çalışanlarıyız bütün siyasetçilerimize, yöneticilerimize saygımız var” diye konuştu.
“15 Temmuz’’u Yanlışlık Olarak Değerlendirdi”
Yürütülen terör örgütü FETÖ/PDY davaları ile ilgili soruyu; “Ölçüsü olmayanın hiçbir şeyi olmaz” şeklinde cevaplandıran Sergi, Türkiye’nin bu günlere durduğu yerden gelmediğini dile getirmekle birlikte 15 Temmuz hain darbe girişimini “yanlışlık” olarak değerlendirerek, “Yapılan yanlışlıkları asla tasvip etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
AK Parti iktidarının devam ettiği 16 yıl boyunca bazı cemaatlerin imtiyazlı bir konuma taşındığını iddia eden Sergi, “Onlara yol yolak verildi. Her türlü kadrolaşmalarına müsaade edildi. Bu yanlıştı. İmtihanlarda sorular bile çalınıp verildi. Şimdi ortaklık bozuldu. Suçu kim işlediyse cezasını çeksin. Demokrasi dışı girişimleri asla kabul etmiyoruz. Milletin oyuyla iktidara gelinsin, milletin oyuyla gitsin. Dışarıdan darbe, dış devlet destekli darbelerin hepsini kınıyoruz. Asla tasvip etmiyoruz. Burada ölçüyü kaçırmamak lazım. Hak yenmesin, mağdur olmasın” dedi.
Bazı Sendika Başkanlarının İspiyonculuk Yaptığını Söyledi
Memur-sen’i kastederek içerisinde bazı sendika başkanlarının da olduğu birçok kişinin durumdan vazife çıkartarak, liste vererek insanları ispiyonlama yoluna gittiklerini kaydeden Sergi, “Bu insanlardan birçoğu geri görevlerine dönerek başladılar. İspiyonda bulunanların bu insanlardan helallik almaları gerekiyor. Ölçünün kaçırıldığı kanaatindeyim. Hem hükümeti hem de soruşturmaları sürdüren hakim ve savcıları şunu hatırlatıyorum; Kendi çocuklarınızın bu tür bir olay karşısında nasıl yargılanmasını arzu ediyorsanız o ölçüler içerisinde insanları yargılayın” diye konuştu.
Cemaatler Hadlerini Bilmeliymiş
FETÖ’nün din adamları algısı üzerinde toplumun dini duyguları üzerinde yarattığı tahribatlar ile ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine; Türkiye’de dini hayatta dini otoritenin Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu vurgulayan Sergi, “Özellikle dini cemaatlere sesleniyorum. Onlar hadlerini bilecekler. Bir sivil toplum kuruluşu olarak onlara saygı duyuyoruz. Ancak Türkiye’de dini otorite Diyanet İşleri Başkanlığıdır, il müftülerimizdir, ilçe müftülerimizdir. Cemaatler diyanete müdahil olmak istiyorlar, yanlış yapıyorlar, hadlerini aşıyorlar. Bunlar çizgilerine çekilmeleri lazım. Siyasette cemaatlere, tarikatlara prim vermemeleri gerekir” şeklinde konuştu.
Asker Değil, Diyanet Siyasetle Uğraşmış
Yaptığı açıklamalarda askerin kendini siyasetin dışında tutabildiğini ancak Diyanetin zaman zaman siyasetle iştigal ettiğini iddia eden Sergi şunları söyledi; “Diyanet etkisiz hizmet veriyorsa bunun sorumlusu siyasettir. Kusur aranacaksa siyasette aranması gerekiyor. Diyanete müdahale eden siyasettir. Siyasetin, hangi parti olursa olsun diyanetten elini çekmesi lazım. Atatürk Genelkurmay Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığını bağımsız bir başkanlıklar halinde teşkilatlandırmıştır. Asker kendisini siyasetin dışında tutmuş ancak Diyanet zaman zaman siyaset ile iştigal ederek saygınlığına sıkıntı getirmiştir.”
Cemaatler Devleti Yönetmek İstiyor
FETÖ’nün toplumda nasıl bir dini kırılma yarattı şeklinde tekrarlanan soruya yanıt veren Sergi, “Diyanet işleri Başkanlığı ilme göre hareket eder. Herhangi bir siyaseti hareketin paralelinde veya tersinde değildir. Dini hayatta hareket noktaları Kuran-ı Kerim ve hadislerdir. Diyanet İşleri Başkanlığı her türlü siyasi görüş ve düşüncenin dışında kalarak milletçe dayanışmayı amaçlayan ve kanundaki görevlerini yapan bir kurumdur. Diyanet insanları aydınlatan ve ibadet yerini yöneten bir kurumdur. Biz bu çerçeve içerisinde hareket etmeliyiz. Cemaatler kendilerine bir çıkar grubu oluşturarak devletin etkili kademelerine sahip çıkarak yönetmek istiyorlar” ifadelerini kullandı.
“Sadece FETÖ Değil Diğer Cemaatler İçinde Geçerli”
Bu yönetim arzusunun FETÖ ile ilgili olup olmadığının hatırlatılması üzerine, “FETÖ için de geçerli diğer cemaatler için de geçerli. Sadece FETÖ değil diğer cemaatler içinde geçerli. FETÖ tamam bu işte büyük bir mesafe almıştır. Bu mesafeye kim getirmiştir. Bunların bu kadar teşkilatlandırılmasına kim müsaade etmiştir, sorgulanması lazım. Bu 15-16 senelik iktidar döneminde kadrolaşmaya fırsat verilmiştir” şeklinde konuştu.
“Yetkili Sendika Perişan Oldu”
Memurların 4. dönem toplu sözleşmesi ile ilgili yetkili sendikanın yetkisini kullanamadığını, perişan olduğunu dile getiren Sergi, “Siyasete sesini çıkartamamıştır. Memuru ihmal etmiştir. Memura yazık etmiştir. Memuru ezdirmiştir. Halbuki 2 ay önce işçilerle yapılan toplu sözleşme de verilen miktarlar ortadayken gülünç bir rakama imza atarak yetkilerini kullanamamışlardır. Memura buradan sesleniyorum. Sizi mağdur edenlere, mahrum edenlere bir cevabınız olması lazım. Sendikalarını gözden geçirsinler. Bu işi beceremeyen insanların elinden yetkiyi alıp memuru gerçek manada temsil edecek Türkiye Kamu-Sen’e ve bağlı sendikalara yetkiyi devrederek memurun gerçek temsilcilerinin yanında olmaları kendi çıkarlarınadır. Bütün kamu çalışanlarını memurun gerçek temsilcisi Türkiye Kamu-Sen’e destek vermeye davet ediyorum” diye konuştu.
“Cemaatler Parayla İlgili Şeylere İlgi Gösteriyor”
Yaklaşan Kurban Bayramı ile ilgili görüşlerini aktaran Sergi, “Kurban bayramı sosyal dayanışma bayramıdır. Parayla ilgili olan yerlere cemaatler, tarikatlar sosyal çevreler çok ilgi duyuyor. Parayla ilgili olmayan sosyal düzenlemelere ise kimse ilgi göstermiyor. Diyanet işleri Başkanlığının kurban eti toplanması, deri toplanması gibi işlerini de yadırgadığımı ifade etmek istiyorum. Diyanet işleri çalışanlarının böyle bir görevi yoktur. Böyle bir misyonu da yoktur. Biz bize danışan insanlara nasıl davranmaları gerektiği yönünde bilgi veririz, rehberlik ederiz” dedi.
“Vekaleten Kurban Kesimini Uygun Bulmuyorum”
Açıklamalarının son bölümünde vekâleten ibadetin olmayacağını ifade ederek düzenlenen kampanyalara itiraz eden Sergi, “Memleketimizde o kadar fakir fukara varken ete muhtaçken bunları bırakıp diğer yerlere kurban kesilmesini uygun bulmuyorum. Devletin, hükümetin o kadar harcamaları varken bunlardan tasarruf edip götürsün o Afrika ülkelerindeki insanlara katkısını sağlasın. Yapılan israfın haddi hesabı yok. Kurban bulunduğu mekanda kesilir ve etrafa dağıtılır. Efdal olan budur” diyerek sonlandırdı.
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |