SİYASET VE KALDIRIM TAŞLARI

  Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde develer tellal iken… Türkiye’nin her bölgesin de yıllarca taşlardan medet uman bir siyasi yapı varmış.  Her seçilmiş ilk iş olarak hemen kolları sıvayıp ıskartaya taş dizer gibi sokaklara taş dizermiş. Nede olsa hepsinin değil ama birçoğunun uzmanlık alanıymış taş dizme işi.  Sonra taşlar eskirmiş bu sefer başka renkte taşlar dizermiş Mehmet efendinin ayağının altına. Sonra yine eskirmiş. Bu sefer üç beş santim yolu daraltıp kaldırımı genişletip yine taş dizermiş Ayşe teyzenin geçeceği yollara. Sonra yine kaldırıp yine dizermiş, hep taş dizermiş. Alışkanlık olmuş, akşamdan kahvehanelerde, gündüzleri sokaklarda taş dizermiş. Günler ayları, aylar yılları kovalamış. Ve birde bakmış ki yıllar taş dizmekle tükendi. Seçime az bir süre kaldı. Ne yapmalı ne etmeli ki yine bu mesleğe devam etmeli diye düşünürmüş. Ama nafile aklına taş dizmekten başka bir icraat gelmezmiş. Hooop seçime aylar kala birkez daha kaldırımların taşları değişirmiş. Masal gibi değil mi? Ama masal değil ne yazık ki bunlar gerçek.