Denizli’de yaşayan Aile Danışmanı, Sosyal Hizmet Uzmanı ve Sosyolog Ümmü Çelik, işitme engelli, otistik engelli ve ağır engelli bireylerin ailelerine yönelik danışmanlık hizmeti veriyor. Çelik, yaptığı açıklamada, engelli ailelerinin önemli bir desteğe ihtiyaç duyduğunu söyledi.
İşitme engelli ailelerde yaşanan sorunları anlatan Çelik, “İşitme engellide mağdurun, desteğe ihtiyacı olan kişinin engellinin kendisi olduğunu görüyoruz. Fakat ailenin tamamı işitme engelli ise başka bir boyutta ihtiyaç doğuyor. Çocuk işitme engelli, anne baba sağlıklı ise burada da işitme engelli ile ailedeki diğer kişiler arasında ayrışma oluyor, engelli birey mağdur oluyor. Anne baba işitme engelli, çocuk sağlıklı ise yine orada bir kopuş oluyor. Bu kez anne-baba çocukla irtibat kuramıyorlar. Bebekken çocuğun ağlamasını duyamıyorlar, uyandığını fark edemiyorlar. Bu nedenle okul çağına gelene kadar çocukla babaanne, anneanne, teyze, hala, dede gibi bir başka aile bireyi ilgileniyor. Evde bakma imkanı yoksa, çocuk bakıcı durumundaki akrabasının evine gittiğinden anne babanın sevgisinden mahrum kalıyor. Bu en son isteyeceğimiz şeylerden birisi. Çocuk duygusal yoksunluk yaşıyor. Anne tabii ki yanına gidip geliyor, seviyor ama yanında olması ile aynı şey değil. Çocuğu kontrol edebilecek sağlıklı bir bireye ihtiyaç var. Her şekilde bir mağduriyet yaşanıyor.” dedi.
Zihinsel engelli ya da ağır engelli çocuğa sahip olan ailede de mağdurun bakıcı konumundaki aile bireyi olduğunu belirten Çelik, “Bu da anne, baba veya anne baba yoksa diğer aile büyükleri dede, nine oluyor. Onlara aile danışmanlığı hizmeti veriyorum. Çocukla nasıl irtibatta kalabileceği, nasıl sağlıklı iletişim kuracağı, bakım yaparken kendini nasıl diri tutacağı konusunda yardımcı oluyorum. Kendilerini güçlendirmeleri ve bu durumdan mümkün olduğunca az olumsuz etkilenmeleri adına çalışmalar yapıyorum.” diye konuştu.
Engelli ailelerinde sağlıklı çocukların da erken büyümek zorunda kaldığını ve duygusal yoksunluk yaşadığını ifade eden Çelik, “İşitme engelli ailede sağlıklı çocuk erken büyümek zorunda kalıyor. Kendi başına olgunlaşıyor zorunda. Maalesef o da mağdur oluyor. Ağabey engelliyse küçük kardeş kendi başına büyümeye çalışırmış gibi oluyor. Onun da engelli çocuk kadar ihtiyacı var. Duygusal gelişiminin aşamalarını sağlıklı bir şekilde tamamlaması gerekiyor. İhtiyaçlarını tam alamadan 1-2-3-4 yaşındaki aşamaları tek başına aşmak zorunda kalıyor. Bu nedenle ya hırçın ve agresif bir kişilik olarak karşımıza çıkıyor, ya da sessiz fedakar bir birey oluyor. Kendine fedakar bir kimlik oluşturuyor.” ifadelerini kullandı.
İşitme engelli çocuklara işaret dili ile üniversite sınavına hazırlık hizmeti veren Çelik, “İşitme engelliler arasında önü açık ve akademik kariyer yapabilecek yetenekte çocuklar olduğunu ifade ederek, fırsat verildiğinde başarılı olduklarını söyledi. İşitme engelli eğer doğuştan işitme engelli ise ses bilgisi olmadığı ve okuduğunu anlamlandıramadığı için tek başına ders çalışmasının veya üniversiteye hazırlanmasının mümkün olmadığını kaydeden Çelik, ‘İşitme engellilerin kavram karşılığı şeması oluşmuyor. Okuyamıyor, okuduğunu anlamlandıramıyor. Bu nedenle ancak işaret dili ile öğrenebilirler. Bu nedenle işitme engelli öğrencilere derslerini işaret dili ile aktarıyorum. Ayrıca sınav kaygılarını aşağı çekmeye yönelik çalışmalar yapıyorum. Hem akademik destek oluyorum hem de günlük yaşam becerilerini geliştirmeye çalışıyorum. Anne-babalarıyla olan sevgi bağını güçlendirmelerini ve sağlıklı iletişimini kurmalarını sağlıyorum. Ayrıca isteyen işitme engelli bireylere dini bilgi aktarımı yapıyorum. Temel dini bilgilerin yanı sıra; iyi insan nasıl olunur? İyi Müslüman nasıl olunur? İyi arkadaş, iyi evlat nasıl olunur? Bu bilgileri veriyorum.” dedi.
İşitme engellilerin “Sizden bir şey olmaz” yaklaşımını hak etmediğini vurgulayan Çelik, işitme engelli çocuk ve gençlerin sadece sportif yönleri ve yeteneklerinin ön plana çıkarılmaya çalışıldığını dile getirdi. Çelik, “Tabii ki onlar da önemli ama akademik olarak ilerlemek isteyenler de var. Onlar da beyaz yakalı olmak istiyorlar. Çocuklar yapabilirliğine göre yönlendirilebilir. Eskişehir’de işitme engelliler için bir meslek yüksekokulu var. Daha başka üniversite bölümleri de açılabilir. Hayat yolculuklarında, yol haritalarında; yönelimlerine, becerilerine göre yönlendirilebilirler.” ifadelerini kullandı.
Aile ve çiftlere de danışmanlık yapan Ümmü Çelik, engelli bireylerin ailelerinin ve yakınlarının yaşamlarını kolaylaştırmaya ve onlara destek olmaya çalışıyor.
İmsak | 05:43 | ||
Güneş | 07:12 | ||
Öğle | 12:14 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:06 | ||
Yatsı | 18:29 |