MEDENİYET İÇİ ÇATIŞMA

Hani dönemin başbakanı Erdoğan’ın da eş başkanı olduğu Büyük Orta Doğu Projesi var ya, onun bir benzeri olan, “ Müslümanları Ayrıştırma Projesi”, Osmanlı İmparatorluğu döneminde uygulanmaya konulmak istenir.

     Bunun için, İngiltere’nin Ekseter Üniversitesinde, ( İngiliz ajanlarının yetiştirildiği okulda) yetiştirilen ve üstün başarı sağlayan, daha sonra özel eğitime tabi tutulan İngiliz ajanlarından Nobel,  Orta Doğuda görevlendirilir. .

      Görevi; Orta Doğuda, Müslümanlar arasında, medeniyet içi ayrıştırma ve çatışmalar meydana getirmek, Sünni ve Şii Müslümanları birbirlerine düşman etmektir.Emrine verilen yüklü parayı kullanarak, Müslümanlar arasında bozgunculuk yaratmak ve birbirine düşürmek.

     Yıllarca Orta Doğuda görev yapan Nobel, yapmış olduğu çalışmalarla ilgili bilgi vermek üzere ülkesine çağrılır. Yapmış olduğu çalışmaları ve anılarını anlatırken şöyle der.“Sünni ve Şii, Müslümanlara, ben parayla yaptıramadığım şeyleri, Müslümanlar birbirlerine, “Kur’an” hediye ederek arabuluculuk yaptırıyorlar, bizim çalışmalarımızı alt üst ediyorlar.

     Biz bugün Sünni Müslümanlarla baş edemiyoruz.  Şii ve Sünni Müslümanlar birleşseler  acaba ne yapacağız?” diyerek konuşmasına devam ederken, sorumlu sözünü keser ve şöyle der.  “Ekselansları,SİZİN GÖREVİNİZ, MÜSLÜMANLARI AYRIŞTIRMAKTIR .BİRLEŞTİRMEK DEĞİLDİR” der.

  YIL 2000,  ABD. devlet başkanı COLİNTOON ziyaret için Türkiye’ye gelir. Dönemin başbakanı merhum Ecevit’e, “Irak’ta Saddam Hüseyin, kimyasal silah üretiyor. Dünyayı tehdit ediyor. Biz oraya operasyon yapacağız. Aynı zamanda, Irakta Şii Müslümanlar, Sünni Müslümanlara, baskılar yapıyorlar   birlikte harekât edelim der.” ECEVİT şöyle cevap verir.”

       Saddam Hüseyin’in kimyasal silah yaptığı henüz kesinleşmemiştir. Müslüman’ın Şii’si, Sünni’si olmaz. Müslüman Müslüman’dır der ve Irak için kırmızı çizgilerimizi anlatır.”ABD’nin Irak operasyonuna geçit verilmemiştir.

        EVET Müslümanların Sünni’si, Şii’si ve Alevi’si olmaz. Müslüman Müslümandır. Medeniyet içi çatışmalar, Müslümanları ayrıştırmıştır. İSRAİL’in, 3 ana düşmanı vardı. Kabul edersiniz ya da etmezsiniz.1- Irak ordusu 2- Hizbullah 3- Suriye’dir. Sayın Erdoğan’ında eş başkanı olduğu Büyük Orta Doğu Projesi ile bunların 3’üde ortadan kaldırılmıştır ve emperyalizmin eli güçlendirilmiştir.

           TÜRKİYE’NİN KIRMIZI ÇİZGİLERİ

    TBMM’sinde, üç tane partinin, koalisyon hükümeti, Türkiye’nin Irak ile ilgili kırmızı çizgileri için Meclis kararı alırlar. BUNLAR;

    1-  Irak bir bütündür asla bölünemez.  

2-     Irak’ın Kuzeyinde kukla bir devlet kurulamaz.

3-     Kerkük ve Musul’un statüsü değiştirilemez..

          Bu kırmızı çizgilerin ihlalinin savaş sebebi sayılacağını, Dünya’ya deklare ederler.

     Daha sonra,Yahudi örgütü CFR’nin de desteği ile kurulan ve iktidara gelen AKP hükümeti, 1 Mart 2002 tezkeresi Meclisten geçmemesine rağmen, Türkiye’nin, bütün üstleri ABD askerlerine  ve uçaklarına açılarak, Irak’ta Hz. Ali ve Ehli Beyt’in türbeleri bombalanmasına ve 1,5 milyon Müslüman’ın katledilmesine sebebiyet verilmiştir.

        Savaş sebebidir denilen kırmızı çizgiler, silinmiş ve Irak resmen 3’e bölünmüştür. Musul ve Kerkük’ün statüsü değişmiştir. Değişmesi bir yana, postal yalayıcısı dedikleri Barzani’yi Ankara’da kırmızı halılarla karşılanmış ve AKP kongresinde “seninle gurur duyuyoruz “ diye sloganlar atılmıştır.

Bazıları halen Türkiye’nin kırmızı çizgileri denilince, askerlerin pantolonlarının yanındaki kırmızı çizgiler zannediyorlar.

        Bugün Orta Doğuda, Türkiye’nin, İslam ülkeleri Irak, Suriye ve İran ile bir araya gelip, Müslümanlar arasındaki ayrışmayı ve medeniyet içi çatışmayı önleyecek yerde, emperyalizm ve haçlı orduları ile birlikte hareket  etmesi demek,, kendi sonlarını hazırlamak demektir.

        ÖNCE MERDENİYET İÇİ ÇATIŞMANIN DURDURULMASI GEREKİR         10.11.2014