Zaman,
Günün kavgasına tutuşup, yarınların hayalini kurarken “keşkelerin” otağıdır geçmiş. Zaman üç başlı ejderdir gönül yurdunda. Bir başı dünün keşkeleri, bir başı bugünün kavgası, bir başı yarının hayâlidir. İnsanoğlunun gücünün yetmediği, hükmünün geçersiz olduğu tek gerçektir zaman.
Haykırışlar, sitemler, özlemler,..... dünün saflarında yer tutarken, yenilginin kutlandığı, akışın durdurulamadığı an'dır bugün, yarınlar ya kaybolmuştur gecenin karanlığında yada şafağın siperine gizlenmiş bir er dir. Nöbetin kutsiyeti ağırdır, mevsimleri kovalar ömrün askerleri,....
Zaman; bazen ilaçtır devasız dertlere, bazen cevapsız sorulara cevap, bazen yıkık bir han'dır hüznün gölgelerinde, bazen ayak izidir isimsiz şehirlere yürüyen, bazen vuslat avcısıdır dünü bugüne yem eden,... bazen kardelen çiçekleri gibi sabırla bilenen, bazen alev olup herşeyi yakıp kül eden,... bu döngünün öznesi insandır yüklemi ömür, film aynı film dünya fani, gerçek olan ölüm.
Zaman ahirdir, zaman zâhirdir, zaman bâtınidir ve zaman hâkikat'tır. Zamandır; emeklemeyi, yürümeyi, koşmayı, yemeyi, içmeyi, sevinci, kederi, aşkı, ayrılığı....... öğreten ve yine zamandır bizi son yolculuğumuza yolcu eden. Zaman hiç bir şeyi unutturmaz sadece yaşananlara alıştırır bilinen.
Zaman; kimi vakit nakkaş olur, güzelliği, sadakati, dürüstlüğü, şanı şerefi,.... işler benliğimize, kimi vakit iblise fedai olur, yıkar samimiyetin, arkadaşlığın, dostluğun kalelerini. Zaman, fırtınalar koparır insanoğlunun hayata dönük yanlarında. Zaman; taşları yosunlaşmış dipsiz bir kuyudur, avuçlarında toplanır geleceğin mertliği namertliği, güzeli çirkini, iyisi kötü, siyahı beyazı,......
Zaman geçmişin sırlarına ermektir; bu günü güzel yaşayıp, yarınlara umutla bakabilmek için. Yaratılmışların en şereflisi olarak bu günü; sadâkatsiz ve samimiyetsiz yığınların yalnızca organdan ibaret olan zifir kaplı kalplerinden uzak tutup, samimiyetin sadâkatin ve imanın otağında yaşarsak yarınımızı ve sonsuzluğumuzu üç kuruşa feda etmemiş oluruz.
Hayat kurallarına göre kaleme alınmış kompozisyona benzer, giriş-gelişme-sonuç, bu eksende insanoğluda çocukluk-gençlik-yaşlılık denkleminden ibarettir. Zaman insanın her evresine vurur damgasını. Çocukluğumuza mana katabilirsek, gençliğimiz yiğidin harman olduğu yer, yaşlılığımız ise erenlere dergah olur.
Dur durak bilmez zaman, kemirir ömrün hayat ağacını vurur neşteri zamana karşı direnen yanlarına. Tarumar eder yaşama dair ne varsa, saçlar beyaza, gök kuşağı siyaha boyanır, gündüzü perdeler gece ile. Heyhat!!! koşar adımlara prangadır zamanın saatleri,..... ateş küle dönmüştür, tâkat yardıma muhtaç, gönül çaresiz meçhulun ağına düşmüştür vuslat.
Günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları, yıllar ömrü kovalar, yenilmezliğe kafa tutan yenilginin adıdır ömür.
Karakış, ilkbahar, yaz derken hazan mevsimi gelir çatar kaşlarını, yaprak dökümü başlamıştır tan artığı yarınlarda. Beyhüde bahara dönüş yolundaki çırpınışlar,.... dün bindiğin yada tutunduğun dal asâ olarak verilmiştir nasırların istila ettiği ellerine. “Ayaklar baş, başlar ayak olmuştur” artık köhne çağın küf kokan gergefinde.
Zaman zaferini kutlarken ağlamaklıdır ömür, kalabalıklar yalnızlığa, beden aslına teslimdir. Vakit sahipsizlerin sahibine ulaşma vaktidir. Vuslat kimine göre yakın kimine göre uzaktır. Vuslata ermek arzusuyla,...... Zaferin yerin dibine batsın zaman! Yenilgin Kutlu Olsun Ömür,........
Allah'ın Selamı Bereketi Üzerinize Olsun.
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |