Yine canımız yandı...
İstanbul Beşiktaş'taki terör olayı sonucu ilk belirlemelere göre 29 şehit (Güncel 44) ve yüzlerce yaralıyla yüreğimiz yine yangın yerine döndü. Yine bir hüzün sardı memleketimi. Ay yıldızlı bayrağımız bir kez daha boynu bükük dalgalandı. Rüzgar bir başka kederli esti, selalar sirenlere karıştı bu gece. Şu soğuk kış gecesinde Türkiye'm bumbuz kesildi.
Kelimeler acımızı tarif edemezken yine klavye aydınlarının zehir zemberek tivitlerine şahit oluyoruz. Bu mu şimdi elimizden gelen en iyi şey?
Hayır! Savaş ortasında ölenlere yas tutulmaz, taziye verilmez! Hala büyük bir savaşın ortasında var oluş mücadelesi verdiğimize inanmıyoruz, değil mi? Gerçekler o kadar ağır ki perde olup gözlerimize inince kaldıramıyoruz, değil mi?
Tetikçiye değil onu kiralayana bakmak lazım! Kiralayan kim mi? Kuyruk acısıyla kıvranana bakmak lazım! Kime rest çektiysek, kime hayır dediysek, kime yeter artık söylediysek odur siparişçi. El-Bab'a girmemiz, Suriye'deki Irak'taki zaruri ve meşru operasyonlarımız kime dokunduysa; ülkemizde barınan Suriyeliler kimlerin korkulu rüyası ise; Rusya ile, Çin ile başkasının değil sırf kendi çıkarlarımız doğrultusunda hareket etmemiz kimlere zarar ise; TL'nin güçlenmesi, enflasyona direnmesi kimlerin parasına zarar ise; Göktürk 1 uydusu kimlerin planını bozuyorsa; güçlenmemiz, kendi kararlarımızı kendimizin vermemiz kimlere batıyorsa işte odur, onlardır bu acının siparişçileri.
Şimdi ne yapmalı? Ağıtlar mı dökmeli? Yasa boğulup yeise mi kapılmalı? Güzel yarınların bizim olacağına umudumuzu kaybedip kedere teslim mi olmalı?
Bir asırdır düğünleri hüzünlerine ortak, kesilip atılmış kolumuz Filistin'in anaları doğurmaya, çoçukları büyümeye, yiğitleri şehadete doymaz iken bizim kedere teslim olmaya hakkımız var mı?
Koca ormanlardaki dev çınarlar sapı bizden diye baltalara küsmeyip yeni yeni filizler vermeye doymaz iken dalımızı kırdılar diye bir daha çiçek açmamaya hakkımız var mı?
Büyükannelerimiz, büyükdedelerimiz bizim için Çanakkale'de 15'lileri, Kınalı Ali'leri bizim için feda ederek bu vatanı bizim nasıl korudular ise, bizim de bu vatan emanetini torunlarımıza eksiksiz noksansız ulaştıra bilmek için aynısını yapmamız imkansız değil. Yüce milletimin her güne bir merhabası vardır elbet! Her acıya bir tesellisi, her sızıya bir merhemi vardır şüphesiz! Her yerimiz güllük gülistanlık değil ya, dalarımız bağrımıza basacağımız taşlarla doludur.
Sil gözyaşlarını Türkiye'm! Sık yumruğunu, daha yapacak çok iş, ezecek çok kafa vardır. @Metin Uçar
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |