YENİ BELEDİYE BİNAMIZ HAYIRLI OLSUN!

Bana, biri, eğer, Ahmet Ziyaüddin “camii şadırvanının mı” yapılması daha evla, yoksa, eski belediye binasının yerinin “kent meydanı” olarak dizayn edilmesi mi derse, gözümü kırpmadan, “kent meydanı” derim. Ve, bana, biri derse ki, gel arkadaş önce Ahmet Ziyaüddin “camii şadırvanını” belediyeden talep edelim, sonra yıkılan eski belediye binasının yerinin yeşil alan olarak kalmasını talep edelim, göreceksin muhtemelen bu defa şadırvan talebimiz yerine gelecektir derse, bunun ne vicdana, ne dini bir inanışa ve nede hayra bir hayrı olur. Üstelik bu bakış açısının dinende sakıncalı olduğunu söylerim muhatabıma.  Bu zihnimde kurguladığım bir farazi ama şunu belirtmek istiyorum ki, yüzyıllık bir imkanı heba edersek, buna karşı sessiz kalırsak, emin olun bin tane şadırvan yaptırsanız, bu sorumluluğun yerini tutmaz. Bu benim düşüncem.

İşin doğrusu, belediye binası yapılacak. İster iş merkezi adı altında olsun, ister başka bir proje adı altında. Ama görünen o ki yıkılan metruk yere bina yapılacak çünkü, tüm gelişme ve göstergeler, bunu gösteriyor. Bunu nerden çıkardın derseniz, size şöyle cevap verebilirim;

Yıkılan eski belediye binası yerinin yeşil alan mı kalsın yada tekrar betonlaşsın mı olayına, politik çıkar hesapları ile bakıldığı için.

Her şey rakibin başarısızlığı üzerine kurulduğu için. Belki de rakip basit görüldüğü için. Yapamaz edemez falan dendiği için. Ama laf aramızda sayın başkan oraya bal gibide o binayı dikecek. Yapamaz edemez diyenler, zafer meydanındaki iradesini görmemiş olabilirler. Yine aynı şekilde sayın başkan burada iradesini konuşturacak ve karşısına politik hesaplar dışında, rakibi alt etmenin, onun başarısız göstermenin dışında olumlu bir öneri ile gelinmeyecek ve bu işten de başararak çıkacak. Buda demektir ki oraya bina dikilecek.

Yıkılan eski belediye binası yerine yeniden iş merkezi yahut belediye binası yapılması bir kehanet değil. Çünkü bu konuda halkın, oda başkanlarının, sendika başkanlarının, ticaret odasının, akil adamların, esnafın vb. ne düşündüklerini bilen kimse yok. Belki de yaşanan bu sürece, dışarıdan bakarak, nasıl sonuçlanacağını bilmeden merakla izliyorlar.

İşin en hazin tarafı ne biliyor musunuz? Söz söyleme, öneri getirme, bir açıklama vermek durumunda olanların olayı dışarıdan biri gibi izleyerek müdahil olmamaları ve sessiz kalmaları.

Ben şimdiden söylemiş olayım, “Gümüşhane kent meydanı” değil ama, yeni belediye binamız hayırlı olsun! Yoksa yeni dükkanlarımız veya iş merkezimi demeliydim. Her neyse. Bugünden yarını kestirmek güç olmasa gerek.