Yaylalar Temizlenmeli Ama Bu Kadarı da Fazla
Torul Asliye Ceza Mahkemesi’nin Saranoy Yaylası’ndaki barakalara yönelik kararlara vatandaşlar tepkili
Zigana Köylülerinin kullandığı Saranoy Yaylası’nın bağlı olduğu Gümüşhane’nin Torul Asliye Ceza Mahkemesi’nce, Kamu malına tecavüz ettikleri gerekçesiyle 17 yaylacıya hapis ve para cezası kesildi. Tamamen baraka şeklinde olan ve 60-70 yıllık oldukları bilinen yayla evlerine verilen cezalar yaylacıları şaşkına çevirdi.
Dedelerinden beri süregelen yaylacılık geleneğini Gümüşhane’nin Saranoy yaylasında devam ettiren Ziganalı yaylacılara kamu malına tecavüz ettikleri gerekçesiyle kişi başına 3 bin 80 TL para cezası kesildi.
Torul’un Zigana Köyü’nden 17 kişinin aldığı cezaya itiraz ettiklerini belirten köylülerden Naci Üstün “Yayla evleri atalarımızdan kalan 200, 300 yıllık evlerdir. Bu evlerin çoğu taştan yapılmış olup kapılarında kilit bile olmayan hayvancılıkla uğraşan köylülerimize aittir. Kültür Turizm Bakanlığı ‘koruyup turizme kazandıralım’ dediği bu eski evlerin 15 dakika gibi kısa bir sürede biten bir duruşma sonunda ceza alması bizi şaşkına çevirmiştir. Atalardan yadigâr kalmasının yanında devletin güvenliği açısından da önemli birer yerleşim merkezi durumundadır. Özellikle ortaya çıkabilecek güvenlik açığı bakımından buralarda konut bulunması önemlidir. Ayrıca bu cezayı anlamakta zorluk çekiyoruz. Çünkü yaylacılık yapabilmek için yaylada ev yapmaya mecburuz. Kaldı ki bu evler tamamen baraka şeklindedir. Eskiden ve ilkel şartlarda yapılmıştır. Belki başka bölgelerde uygun iklim şartlarından dolayı çadırda yaylacılık yapılabilir. Açılan davada vatandaşlarımızın köylerin ortak kullanımına ayrılan yapıları kullanmaya devam ettikleri, bu nedenle ortak kullanım alanına tecavüz ettikleri ileri sürülüyor. Ancak bu yapılar, vatandaşlarımıza dedelerinden miras kalmış. Böyle bir davanın açılmasını bile doğru bulmuyorduk. Verilen kararla yayla kültürü önemli yara almıştır” dedi.
Üstün, verilen bu kararla tek geçim kaynağı hayvancılık olan birçok ailenin mağdur olduğunu da ileri sürerek, “İlgililerden bu konuya bir çözüm bulmalarını bekliyoruz. Çünkü bu karar yaylayı bir gelenek ve geçim kaynağı olarak kullanan birçok vatandaşı mağdur etmektedir. Geçimini hayvancılık yaparak sürdüren aileler artık bu işi yapamaz duruma gelecektir. Çünkü yayladan başka kullanabilecekleri bir alan ve arazi yoktur. Yaz aylarında bütün araziler ekili olduğu için köylerde inek ve koyun otlatmak mümkün değildir” dedi.
Naci Üstün, yaylalardaki kaçak yapılaşmaya elbette karşı olduklarını belirtirken, “Karadeniz yaylalarında yüzlerce betonarme yapı dururken ve hala yapılırken 60-70 yıllık tamamen orijinal diyebileceğimiz yayla evlerine ceza kesilmesine bir anlam veremiyoruz” biçiminde konuştu.
KİMLER CEZA ALDI?
Naci Üstün, Ahmet D., Rabia T., Turgut E., Yaşar T., Esma O., Mehmet A., Mustafa Ş., Ali Osman T., Ömer T., Köksal P., Hüseyin Ü., İlhan Ş., Refika O., Coşkun Ü., Abdulhelim S. ve Zekeriya Ü.
***
MAHKEME HAPİS KARARINI KALDIRDI
Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, yaylada kaçak ev yaptığı için Torul Asliye Ceza Mahkemesince 5 ay hapse mahkum edilen 84 yaşındaki Ali Osman Kırkıç'a verilen hapis cezasını, usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle oy birliğiyle kaldırdı.
Dosyayı inceleyen Gümüşhane Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti ise Doğu Karadeniz'deki yaylalarda sıkça yaşanan kaçak yapılaşma sorunu ve yayladaki hazine arazisine kaçak yapı yaptıkları gerekçesiyle hapis cezaları alan yaylacılarla ilgili önemli bir karar aldı.
Heyet, hukukun genel ilkelerine dikkati çekip hapis cezasının uygulanmasında alternatif yöntemlerin araştırılması gerektiğine işaret ederek, "Hapis cezası, en son başvurulacak bir tedbir olarak algılanmalı" dedi.
Kişinin eğitimi, yaşadığı sosyal çevre ve ahlaki eğilimleri itibariyle tesadüfi suçlu olabileceği belirtilen kararda, "Bu kişilerin mahkum oldukları cezanın infaz kurumunda çektirilmesi, toplum barışı açısından bir zorunluluk göstermeyebilir" denildi.
Kararda, kanunun hak ve adalet denilen yazılı olmayan hukuka dayanması, yasaların hak, adalet ve eşitliği sağlayacak şekilde yorumlanması gerektiği anlatılarak, koşulların bulunması halinde kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırıma çevrilmesi gerektiği kaydedildi.
HEYET: "YARGI MENSUPLARI VE
YAKINLARI DA FAİL OLABİLİR"
Toplum barışı, adalet duygusu ve tesadüfü suçluların mağduriyetine işaret edilen kararda "Cezaların hükmedilmesi ve infazında eşitlik ve merhamet (vicdan) ilkeleri göz önüne alınmalıdır" ifadesine yer verildi.
Kararda, yargı mensupları ya da yakınlarının da hayatın akışında bir kamu davasının faili olabileceği vurgulanarak, "Kendi yakınımız olan failin daha fazla mağdur edilmemesi için nasıl vicdanımız titremekte ise aynı şekilde tüm olaylarda karşımıza gelen failler yönünden de aynı değerlendirmeyi ve vicdani kanaati uygulamamız gerektiği unutulmamalıdır" denildi.
Heyet ayrıca Kırkıç hakkındaki Torul Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk kararda "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair hususun" Yargıtayca dikkate alınmadığına işaret ederek, Kırkıç'a hapis verilirken bu durumun koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmediğine dikkati çekti.
Kırkıç'ın itirazını kabul eden Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti, Kırkıç hakkında Torul Asliye Ceza Mahkemesince verilen 5 ay hapis cezasının uygulanmasına dair ek kararı, usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle "oy birliğiyle" kaldırdı. Dava dosyası, Torul Asliye Ceza Mahkemesine geri gönderildi.
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |