TABUTUN BAŞINDA SEN OLSAYDIN

         Tepki Gösterme Özgürlüyü Yok mu?

       Şehit cenazelerinin yakınları, cenaze törenlerinde, tabutları öperken, acılarını ve tepkilerini gösterirken, bazıları rahatsız olmuş. Tepki göstermemeliymiş. Ne yani, cenazede saz mı çalsınlar? Yoksa tabutunun başında mikrofonu alıp, “ne mutlu bize ki çocuğumuz şehit oldu” diye miting mi yapsınlar? “Ağlarsanız şehitler cennete giremez” diye fetva mı versinler? Yoksa ne yapacaklarını size mi sorsunlar? 

          **

     Şehit cenazelerinde gösterilen tepkileri, siyasi alanlara çekmek isteyenlere sormak isterim. Sizin kardeşinizi al bayrağa sarsalar, tabutun önünde, saf tutmak zorunda kalsaydınız ne yapardınız? Çürük rapor alıp da çocuklarını askere göndermeyenlerin bu konuda nutuk atma hakları yoktur.

      Bakın, Ak-Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları yapılırken, “İnsanların günah işleme özgürlüğüne müdahale edildiğini” savunmuştu.

     Diyeceksiniz ki, devletin ya da, bir başkasının malını, parasını çalmanın ya da soygun yapmanın özgürlüğü mü olur? Bu konuda çıkıp da, “kişilerin çalma özgürlüğü olmaz” diye açıklama yapan bir yetkili duydunuz mu? O zaman çalmaya devam…..

       Şimdi, birilerinin “Günah işleme özgürlüğü” ya da, çalma özgürlüğü varda, şehitlerin cenaze törenlerinde, yakınlarının,“”acılarından dolayı ağıtlar yakma, tepki gösterme özgürlüğü yok mu?

           **

      İKTİDARDA OLAN SİZ DEĞİLMİSİNİZ?

     Açılım açılım diye tutturan sen değil misin? “Çözüm süreci” adı altında, terör örgütü PKK’yı dağlardan indirerek şehirlere salan sen değil misin? Terör örgütü ile Oslo’da, İmralı’da ve Dolmabahçe’de müzakereler ve pazarlıklar yapan siz değil misiniz? Bölgede, Özerklik ilan eden bu eşkıyaları seyreden siz değil misiniz? Teröristler bölgede 2 ton bomba ile omuzlarında roket atarlarla elini kolunu sallayarak caddelerde güvenliği sağlamaya çalışırken seyreden siz değil misiniz?

             ***

      Biz arkamızı PKK ve PYD’ye (silaha) yasladık, diyen HDP’yi, büyütüp besleyip meclise taşıyıp bunlar meşrudur, bunları tanıyacaksınız diyen siz değil isiniz? “Çözüm sürecinde” PKK terör örgütü silahlandı, tarihinin en güçlü seviyesine geldi,” diye açıkça itiraf eden siz değil misiniz? Sonrada, çıkıp terör örgütü “Türkiye’yi Suriye ve Irak’a benzetmeye çalışıyorlar” diye şikâyet eden sen değil misin?

     PEKİ!  İktidarda kim var?

       **

      Terör örgütünün, silahlanmasına bölgede yığınaklar yapmasına, neden göz yumdunuz? Mecliste, 4. yargı paketini çıkararak, tutuklu KCK’lıları ve diğer eşkıyaları neden içeriden çıkardınız? Terör örgütü Bölgede, yolları keserken, hendekler kazarken, mahkemeler kurarken, vergiler toplarken,   şehirleri silah deposu haline getirilirken, Sayın Arınç diyor ki, “Hepsinden haberimiz vardı.” O zaman neden müdahale edip önlemler almadınız? 

      **

     Eli silahlı eşkıyalarla müzakere değil, mücadele yapılır. Bizim bildiğimiz müzakereler, devletlerarasında yapılır. Eli silahlı terör örgütü ile müzakere olur mu? Bu AKP anlayışının 13 yıldır ülkeyi yönetmesi talihsizlik değilse nedir? Terör örgütü ile kapalı kapılar ardında müzakereler yapmak, onu meşrulaştırmak değil de nedir?

         **

    Şimdi soruyorum. İki ay içinde yaklaşık 60 tane, askerimiz ve polisimiz şehit edildi. Bu akan şehitlerin kanında iktidar olarak sizin acaba hiç vebaliniz yok mu?