Tarım , Siyaset ve Kamu

 Basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı;

        "Yakın zamanda yaptığımız köy ziyaretlerinde, derdini dinlediğimiz, üretici ve tarımla uğraşan vatandaşlarımızın artık besicilik ve tarım yapmayacakları yönündeki şikayetleri ayyuka çıkmış durumda olduğu gözlenmiştir. Tarım ve besicilik girdi maliyetlerinin oldukça yüksek oluşu köylümüzü bu uğraşlardan iyice uzaklaştırmış ve özellikle mazot fiyatlarının  çok yüksek oluşu yapılan tarımdan elde edilen gelirin mazot maliyetlerini ve harcanan emeği karşılamadığı  görülmüştür. Bir devlet düşünün, mazotun bir litresini 1,2 Tl.ye mal ediyor ve vatandaşına 4,3 Tl.ye satıyor. Özellikle besi yeminin,  üreticinin sattığı etin maliyetinden yüksek oluşu ve hayvanlarını beslemek için ithal saman tedarik etmesi köylünün içine düşürüldüğü çaresizliğin en büyük göstergesidir.  Bunlar sorumlu bir hükümetin izah edemeyeceği olgulardır. Cumhuriyet tarihimizde ilk olarak İrandan 50 milyon Dolarlık saman ithal ediliyor. Bunun sonucu şudur, vatandaş ekemiyor, çünkü mazot çok pahalı, besicilik yapamıyor, çünkü 1 kg besi yemi nerdeyse satacağı karkas etin fiyatında. Çiftçi bankalardan aldığı kredileri ödeyemez duruma düşmüş, ekseriyetinin kapısına haciz dayanmış durumda.

            Özellikle şeker fabrikalarını yok pahasına satmak için, çiftçiye getirilen şeker pancarı kotası ve mağdur edilen onca aile, Kelkit, Köse ve Şiran ilçelerimizde şeker pancarı ekemeyip mağdur edilen bir sürü insan. Ardından şeker bulunmuyor diye Amerikan şirketine verilen glikoz üretim izni ve ardından değiştirilen şeker tebliği. Suni şeker nedeniyle toplumumuzun başına sarılan obezite illeti . Amerika kendi ülkesinde suni şekere kısıtlama getirirken, bizim gibi ülkelerde iflah olmaz Amerika hayranlığı ve denetlenemeyen suni glikoz satışı ve  İflas durumunda olan Amerikan şirketinin Türkiye’de faaliyete başladıktan sonra önlenemez mali yükselişi. Sn Başbakanla Obamanın sadece bu şirketin üretim izni için özel telefon görüşmeleri.

Yapılan işler  ve getirilen kota kime hizmet etmektedir. Halka hizmet etmediği malum. Peki kime ? Bunun cevabını A.K.P. milletvekilleri ve AKP.nin sn. İl başkanı herhalde halka vermelidir.

Oluşumuna 2009 yılında başlanılan Kırsal Kalkınma Projesi İPARD proğramı içerisinde Gümüşhane niye yoktur. Muhtevasında  devasa hibe proğramlarının olduğu bu oluşumdan milletvekillerimizin neden haberi olmamıştır. Bu iş bir Murat AKÇAY’IN, bir Ticaret ve Sanayi Odasının, arkasında siyaset gücü olmadan göğüsleyeceği işler değildir. Çünkü kabul planları D.P.T. ve Hazine Müsteşarlığı tarafından oluşturulmaktadır. Bu projeye dahil olan ancak tarım yapabilecek ölçekte arazisi olmayan illerin olduğunu biliyormusunuz. Özellikle bu proje ile ilgili hem siyasetten hem de Kamudan Gümüşhane halkı adına cevap bekliyoruz. Sn.  siyasiler siz kamu kurumlarında poz vermeye devam edin. Ardınızdan çok yaşa padişahım sözleri duymak sizleri oldukça mutlu eder herhalde. Gümüşhane ise sadece bir teferruattır sizin için.    

Peki proje üretmesi gereken  kamu ; bu planlar hazırlanırken siz neredeydiniz ? Sizin bu ilin geri kalmışlığında hiç suçunuz yokmu ? Var hemde çok var. Sizde bolca  gazete demeçleri  vermeye devam edin. Gazete pozları herkesin hoşuna gider ama, içi boş olursa kişi kendini kandırır ve bu ilin kıymetli vaktini çalmış olur sadece. Yarın sizde gidersiniz, yadedilecek işlerle uğraşın, aksi halde bu halk iyisini yapanı buluncaya kadar hiç birinizi yadetmez. Gümüşhaneyi sevmek lafla olmaz. Herkesin gittiğinde söylediği basmakalıp sözdür sadece. Ama halk gidenin geride bıraktıkların söyler. Şunu da iyi  bilin, ilimizden ayrılmış ancak  hala kapısını aşındırdığımız o kadar bürokratımız  varki.  Sizde onlardan olmaya gayret edin."

                                                                                                        Sait ÖZDAMAR

                                                                                                          İL BAŞKANI