Diyarbakır’da Devlet BDP’ye Teslim Edilmiştir!
MHP Ankara Milletvekili Prof.Dr.Özcan Yeniçeri Fransa'da ölüdürlen 3 PKK 'lı kadın teröristin cenaze törenleri için hükümeti topa tuttu.
Aralarından PKK’nın kurucularından birisi de olan üç kadın Paris’te öldürülmüş ve cenazeleri Türkiye’ye getirilmesine AKP hükümeti izin vermiştir. Öldürülen kadın teröristlerden birisi Tunceli, diğeri Kahramanmaraşlı ve üçüncüsü de Mersin doğumluydu. Hükümet bu kadın teröristlerin hiç birinin doğum yeri Diyarbakır olmamasına karşın Diyarbakır’da tören yapılmasına izin vermiştir.
Başbakan Erdoğan, PKK’lıların cenaze töreni öncesinde, törenin Habur’a benzememesi için İçişleri Bakanı’na “Provokasyonlara izin verilmemesi, katılımcılara müdahale edilmemesi ve emniyet görevlilerinin gerilerde durması” talimatın verir. BDP’li yetkililer de “katılımcıların kontrolü için partililer görev yapacak” açıklamaları yapar. Medya olanı biteni göstermez ve kamuoyu da bilgilendirilmez.
Sürecin “samimiyet testi” olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan ile yazar/çizer taifesi Diyarbakır’daki cenazelerde olay çıkmamasını barışın zaferi olarak nitelendirmişlerdir. Halbuki, cenaze töreninde PKK bayrak çıkarmış, güç gösterisinde bulunmuş ve devlete de meydan okumuştur.
Diyarbakır’da Devlet BDP’ye Teslim Edilmiştir!
Diyarbakır’da düzenlenen törenin düzenini 1000 BDP’linin sağladığı, emniyet güçlerinin duruma müdahil olmadığı ve olanı biteni uzaktan seyrettiği medyaya düştü. Gönderden Türk Bayrağı indirilip PKK paçavralarının çekildiği, cenazelerin tabutlarının üzerine PKK bezlerinin örtüldüğü, uygulanan karartmaya rağmen medyaya yansıdı.
AKP, Diyarbakır’daki cenaze töreni sırasında devletin otoritesini temsil eden güvenlik güçlerini meydandan çekmiş, BDP’nin militanlarına alanı terk etmiştir. Devlet geçici bir süre de olsa bir anlamda otoritesini BDP’ye teslim etmiştir.
Diyarbakır’daki Törenin Verdiği Mesaj
Diyarbakırlı olmayan üç PKK’lı için Diyarbakır’da cenaze töreni düzenlenmesine niçin izin verilmiştir?
Tören alanının güvenliği neden BDP’lilere terk edilmiştir? PKK’lı teröristlerin tabutlarının üzerine PKK bezlerinin örtülmesi nasıl seyredilebilmiştir?
Türk Bayrağının gönderden indirilmesi ne anlama gelmektedir?
Medyanın olanı biteni “Görmedim... Duymadım... Bilmiyorum” türünden üç maymunu oynayarak vermemesi ne anlama gelmektedir?
Bunlar acilen cevapları verilmesi gereken sorulardır.
Diyarbakır’da tören özünde devlete meydan okuyan bir güç gösterisiydi.
Esasında Diyarbakırlı olmayan teröristler için Diyarbakır’da tören düzenlenmiş olması, sokağa büyük kitleleri toplamak amacını taşıyordu.
Dahası bu törenin amacı bölge halkının hem BDP’nin hem de Öcalan’la yapılan görüşmelerin arkasında olduğu mesajını vermekti.
Böylece AKP, doğru bir muhatap bulduğunu ve İmralı’daki caniyle yaptırdığı görüşmelerin isabetli olduğunu Türk kamuoyuna göstermiş oldu.
İmralı’daki Öcalan’ın bir talimatıyla ölüm oruçları bitiyor, bir başka talimatıyla Diyarbakır’daki yüzbinlerce insan bir araya geliyor ve olaysız bir biçimde töreni gerçekleştiriyor. Bu manzara Öcalan’ın liderliğini tartışmasız kılmak, onu güçlendirmek ve muhataplığına gerekçe yaratmak operasyonuydu. Bunu bizzat AKP iktidarı yapmaktadır.
Aslında Paris’te öldürülen bu üç kadının da –Sakine adlı teröristin Öcalan karşıtı olduğu biliniyor- Öcalan’ın karşıtlarına yönelik bir göz dağı mesajı olduğu açıktır. Paris cinayetleri de bu yönü itibarıyla Öcalan’ın nüfuz ve otoritesini kökleştirme operasyonuydu. Öcalan’ın Diyarbakır’da düzenlenen cenaze töreninde poster ve afişlerinin açılmaması da tamamen bu cinayeti afişe eden sessiz bir mesajdı. Paris katliamı, Kandil ile İmralı arasındaki hesaplaşmanın sonucu olduğu açıktır.
Ancak işin bu tarafı üzerinde her ne hikmetse kimse durmamıştır. Öcalan öldürte, öldürte kendisini AKP hükümetine muhatap kıldırmıştır. Muhataplığını sürdürebilmek için de örgüt içindeki muhaliflerini tasfiye operasyonu düzenletmesi kaçınılmaz bir durumdur.
Başbakan’ın Samimiyet Testi!
Başbakan Erdoğan’ın, “Bu süreç samimiyet testi. Her türlü kışkırtma, tahrik, provokasyon karşısında soğukkanlı olacağız” sözleri de cenaze töreninde takınılan tavırla somut olarak anlamını bulmuş oldu.
Devletten, milletten ve egemenlikten taviz vererek, sözde devleti, milleti ve egemenliği korumak AKP’ye özgü postmodern bir gelenektir.
Diyarbakır’da olanı biteni yanlış okuyan, yanlı anlam yükleyen ve amaçlı bir biçimde yorumlayanlar kısa sürede yanıldıklarını anlayacaklardır!
PKK’lı üç kadın teröristin cenaze töreni özünde bir güç gösterisiydi. PKK/KCK/BDP üçlüsünün bölgede “kontrol bizde” mesajını vermeye yönelikti. Amacına da ulaşmıştır.
PKK’lıların istediği gibi hareket eder, kontrolü sessizce bölücülere devreder, törendeki her türlü yasadışı ve devlet düşmanı görüntüyü sineye çeker, gerçeklerin kamuoyuna yansıtılmasını engellerseniz törenlerde hiçbir provokasyon da olmamış olur!
Diyarbakır’da düzenlenen törende olay çıkmamasını Kandil, İmralı ve BDP’nin katkısı ve “halkın barış” istediği sonucu çıkarıldı. Halkın savaş istediği hiçbir zaman görülmemiştir. Halk, PKK terör örgütünün baskısı altında kepenk kapatıyor
İmsak | 05:42 | ||
Güneş | 07:11 | ||
Öğle | 12:14 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:06 | ||
Yatsı | 18:30 |