Akın Demir “Köse Havalimanı Tercih Edilmez”

Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurulu Üyesi(GİK) ve Gümüşhane il sorumlusu İbrahim Önel beraberinde Gümüşhane İl başkanı Akın Demir ile birlikte Gümüşkoza gazetesini ziyaret ederek gündemi değerlendirdi.

Türkiye’nin gündemindeki ittifak konusuna açıklık getiren Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi ve Gümüşhane il sorumlusu İbrahim Önel, 2 gün önce Genel İdare Kurulu toplantısına katıldığını ve secime şu anda bir yıldan daha fazla bir süre olduğunu, henüz seçim sathı mahalline girilmediğini söyledi.

“İl Barajlarını Aşmak Zor”

Bu konuda belirsizliklerin olduğunu kaydeden Önel; “Bu tartışmalar niye uyum yasaları ile ilgili bir netlik yok, hangi şartlarda hangi kanunla seçime girilecek, hangi seçim sistemi uygulanacak bilemiyoruz. Türkiye’de geneli baraj uygulanacak. Evet, yüzde 10 barajları kalkıyor. Ama il barajları olacak. Gümüşhane’de 30-35 bin oy almayan bir parti beklide milletvekili çıkaramayacak. Türkiye genelinde ittifak sayesinde barajı aşmış olabilirsiniz. Lakin bir de ilin milletvekili sayılarına göre il barajları var. İl barajlarını aşmak zor olduğundan diğer partiler ittifak etmeye sıcak bakıyor” diye konuştu.

“Bizim Gündemimizde İttifak Yok”

Kendilerinin gündeminde ittifak olmadığının altını çizen Önel; “Biz asıl şunu soruyoruz. Bizim gündemimizde ittifak yok. Ama maalesef iktidarda olan kardeşlerimiz ısrarla ittifak, ittifak diye söylenebiliyorlar. Şimdide ittifakı bıraktılar bütünleşmeden bahsediyorlar, aslında bütünleşme ne biliyormuşsunuz. Bütünleşme demek, Saadet Partisinin dükkânı kapatıp AK Partiye iltihak etmesi demek. Yani HAS Parti gibi. Aslında bu siyaseten çok etik olmayan bir şey. Böyle bir şey olamaz. Bütünleşmek çok iyi bir şeyse bu kardeşlerimiz bizden ayrıldılar, biz zaten bütündük öyleyse niye ayrıldılar biz zaten bütündük. Gömleği çıkardık dediler.16 senedir ülkede uyguladıkları model belli Milli Görüşle ilgisi olmayan politikalar. İttifaktan önce prensipleri konuşmak lazım. Genel başkanımız bunu diyor. Diğer partiler şunu biliyor. CHP, İYİ Parti kendilerinden bir başkan seçilmesi zor. En kolay halkın gönül verdiği gönül rahatlığıyla oy verecek, Saadet partisinden ve Milli Görüşten ya da Saadet partisinin önereceği bir kişi, onay vereceği bir adayın kazanması daha kolaydır. Bu nedenle biz ittifak yapacağız. Ancak ittifakın partilerle yapmayacağız. Gümüşhanelilerle yapacağız. Milletle yapacağız ve bu ittifakta seçimlerde sandığa yansıyacaktır” diye konuştu.

“Kabul Edilemez Bir Durum”

Saadet Partisi (SP) Gümüşhane İl Başkanı Akın Demir ise Kelkit, Köse ve Şiran ilçelerine yapılan baraj ve göletlerin yanı sıra hayvancılığa da büyük destek verildiğini belirterek, “Bir taraftan barak ve gölet yapacaksın, bir taraftan hayvancılığa hibe ve kredi desteği vereceksin. Diğer taraftan ise şeker fabrikalarını satacaksın. Bu kabul edilemez bir durumdur” dedi.

“Salyazı’nın Önceliği Göç”

Salyazı’nın havaalanına ihtiyacı olmadığını vurgulayan Demir, “Salyazı göç nedeniyle beldeden köye dönüştü, nüfusu adeta eridi. Salyazı’nın önceliği, bu bölgenin önceliği insanların göçünü önleyici, insanların geçimini sağlayacağı, sosyal ferah düzeyini artırıcı yatırımladır. Eğer bu bölgenin tarımsal kalkınmaya yönelik yatırımları varsa bunlar planlanarak yapılsın” dedi.

“Utanarak İfade Ediyorum”

Tarımın dışa bağımlı bil gale geldiğinin altını çizen Başkan Demir, şöyle devam etti: “Utanarak ifade ediyorum, Sırbistan’dan et ithal ediyoruz. Böyle bir durum kabul edilebilir mi. Bulgaristan’dan saman ithal ediyoruz. 2017 yılında 5 milyon ton buğday ithal ettik. Bunlar kabul edilebilir mi? Dünya mercimeğinin yüzde 70’i ülkemizden karşılanırken, bugün biz mercimeği Kanada’dan alır duruma düştük. Fasulyeyi Çin’den alır duruma düştük” diye konuştu.

“Var Olan İmkanları Elden Çıkarmak İsraftır”

Türkiye’nin ürünlerini en randımanlı şekilde ortaya çıkaracak tesisler, sanayi alanları kurmak mecburiyetinde olduğunu dile getiren Demir, “Biz, niye GDO’lu mercimeği, fasulyeyi, mısırı kullanmak mecburiyetin de kalalım. Kendi toprağımızdan çıkan doğal ürünleri kullanmak, ülke ekonomisini canlandırmak, bu ürünlerle beraber bölgenin göçünü önlemek varken, bunları tamamen göz ardı ederek, var olan imkanları da elden çıkarmak, büyük bir israftır. Bizim derdimiz bu bölgenin, bu coğrafyanın kalkınmasıdır” şeklinde konuştu.

“Köse Havalimanı Tercih Edilmez”

Üniversite öğrencisi çıkartıldığında Gümüşhane’nin cadde ve sokaklarının boş kaldığını belirten Demir, “Gümüşhane’nin nüfusunun 50 bin olduğu söyleniyor. Üniversite öğrencisi ve akademik personeli düştüğünüzde, nüfusumuz 30 bine düşüyor. Böyle sıkıntılar, problemler varken, memlekette göçü önlemek, ilin kalkınmasına ve sosyal refah düzeyini artıracak yatırımlar varken, bunları göz ardı ederek, sadece oldubitti mantığı ile hava limanı yaptığın zaman, sonu Afyon’a yaptığın havalimanı gibi olacaktır. Afyon’a da güzel bir hava limanı yapıldı ama işletilemediği için kapatılma durumuna geldi. Hava limanı yapılsın ama o hava limanının işlemesi için nüfus sirkülasyonu olması lazım. Gümüşhane, Torul ve Kürtün, yanı başında Trabzon havalimanı varken, Köse havalimanını tercih etmez” ifadelerini kullandı.

“Önceliğimiz Refah Düzeyini Artırmak Olmalıdır”

Köse’ye hava limanı yapılmasına karşı olmadıklarını ancak önceliklerinin refah düzeyini artırmak olduğunun altını çizen Başkan Demir, “En önemli mesele planlamadır. Planlamayı doğru ve yerinde yapmak lazım. Göletler, barajlar yapıyorsun. Bunun yanı sıra tutup hava alanı yapacaksın. Bu plansızlığın ifadesidir. Siz bu bölgede tarımı kalkındırmak için onlarca baraj ve gölet yapacaksın, tarımsal desteklemelerde bulunacaksın, hayvancılığı en büyük destekçisi olan üretim alanlarını elden çıkaracaksınız. Bu plansızlığın ifadesidir, yani, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu misalidir. Hedeflenen amaçla, yapılan icraatlar birbiriyle uyumlu değil. Gölet ve barajları yapmışsın ama şeker pancarına da kota uygulamışsın. Tarımsal alan üzerinden değil, üretim üzerinden destekleme verilmelidir. Tarımsal alanlar üzerinden destek verilmesiyle rant desteklenmiş oluyor. Şekerde de öyle. Amerika firması Türkiye’deki şeker piyasasına hakim olmak için şeker fabrikalarının özelleştirilmesinin önünü açıyoruz. Dünyada şeker bazlı nişasta üretimine kota uygulanırken bizim ülkemizde tamamen önü açılıyor” diye konuştu.