Botox ve lipoliz İstanbul ilimizle sınırlı olmayan bir popülerliğe sahiptir. Metropollerimizde olduğu gibi pek çok ilimizde farklı yaş gruplarındaki kadın ve erkekler botox, lipoliz ve ihtiyaçlarına uygun diğer medikal estetik prosedürlere ilgi göstermektedir. Bunun altında yatan temel neden, medikal estetik prosedürlerin uygulanma süreci kadar iyileşme sürecinin de konforlu olmasıdır. Uzman Dr. Şafak Göktaş medikal estetik prosedürleri uygulamadaki başarısı ile pek çok hastasının arzu ettiği görünüme kavuşmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Lipoliz etkili bir bölgesel zayıflama ya da yağ eritme yöntemi olarak bilinir. Lipoliz prosedürünün temelinde yağ hücresinin çeperini saran zarın geçirgenliğini artırarak dışarı çıkmasını sağlaması yatar. Bu prosedür kapsamında soyadan elde edilen ve PPC olarak da bilinen fosfatidilkolin isimli madde kullanılır. Normal şartlar altında fosfatidilkolin insan vücudunda doğal olarak sentezlenen ve çoğu hücre zarında yer alan bir fosfogliseriddir. Fosfatidilkolinin diğer bir özelliği tıbbın pek çok farklı alanında kullanılan bir etken madde olmasıdır. Fosfatidilkolin, adiposit olarak bilinen yağ hücresinin içindeki katı yağın çözünmesinde önemli bir görev üstlenir. Katı yağ akışkan yağlı su solüsyonu halini alınca metabolize edilmesi çok daha kolay olur. Kolayca parçalanan yağ hücreleri vücuttan daha kolay uzaklaştırılır. Fosfatidilkolinin etkilerinden bir diğeri yağ hücresi zarının akışkanlığını ve geçirgenliğini artırarak lipidik bileşenlerin hücre dışına çıkmasına yardımcı olmak şeklinde tanımlanabilir. Lipoliz prosedürünün sonucunda uzaklaştırılan ve metabolize edilen yağların, vücudun doğal lenfatik sisteminden yararlanılarak dışarı atılması mümkün olur. Lipoliz prosedüründe yağların vücuttan dışarı atılması doğal bir süreç dahilinde gerçekleştiğinden uygulama bölgesinde herhangi bir sarkma ya da gevşeme meydana gelmesi gibi olumsuzluklarla karşılaşılması riski minimum düzeydedir.
Lipoliz Neden Yapılır?
Lipoliz etkili bir bölgesel incelme yöntemi olmasına karşın zayıflama amacıyla uygulanması söz konusu olamaz. Lipoliz prosedürü düzenli spor ve diyet yapılmasına karşın vücuttan uzaklaştırılamayan inatçı yağ birikintileri olması halinde gündeme gelebilecek bir alternatiftir. Obezite hastalarına lipoliz uygulanmadan önce ideal kilolarına ya da ideal kilolarına yakın bir kiloya erişmeleri istenir.
Karın, bacak, sırt, kalça, bel ve kollarda bulunan yağ birikintilerinde etkili sonuçların alınması için lipoliz sık başvurulan bir yöntemdir. Cerrahi prosedürlerle yağ alımından sonra ortaya çıkabilecek şekil bozukluklarının ve selülit sorununun giderilebilmesi için lipoliz uygulamasından yararlanılabilir. Eğer kişinin vücudunun belirli noktalarında inatçı yağ birikintileri varsa ancak hasta liposuction ameliyatı olmak istemiyorsa tercih edilebilecek en etkili yöntem lipolizdir. Lipoliz prosedüründen elde edilen sonuçların kalıcı olabilmesi için dengeli beslenme ve düzenli egzersizle desteklenmesi gerekir.
Lipoliz Nasıl Yapılır? Kaç Seans Olur?
Bölgesel yağlanmaları bulunduğu bölgeye lipoliz prosedürü kapsamında çok ince uçlu iğneler kullanılarak fosfatidilkolin enjekte edilir. Fosfatidilkolin enjeksiyonundan sonra uygulama bölgesinde hafif yanma, morluk, kızarıklık ve kaşıntı meydana gelmesi olası bir durumdur. Diğer yandan uygulama bölgesinde enjeksiyona bağlı olarak ödem de oluşabilir. Bu şikayetler genellikle 48 saat içinde kendiliğinden düzelir. Lipoliz hastaların günlük yaşantısında kesintiye neden olan bir prosedür değildir. Bu nedenle lipoliz enjeksiyonundan sonra hastalar günlük yaşantılarına kaldıkları yerden devam edebilirler.
Kalp yetmezliği, böbrek, karaciğer, diyabet gibi sağlık sorunları bulunan kişilerin yanı sıra hamilelere, emzirme dönemindekilere ve antikuagülan tedavisi görenlere lipoliz yapılmaz. Ayrıca bir zayıflama yöntemi ya da obezite tedavisi olmadığı için obezite sorunu yaşayan kişilere lipoliz yapılmaz.
Lipoliz uygulamasının toplamda kaç seans şeklinde yapılacağı hastanın yaşı, kilosu ve ne kadar bölgesel yağ birikintisi olduğu gibi etkenlere göre değerlendirilir. Ciddi düzeyde yağlanma olan bölgelerde en az 2 ya da 4 seans lipoliz uygulaması yapılması gerekir. Lipoliz yapılan hastalar genellikle 2.seansın ardından uygulama bölgesinde ortaya çıkan değişiklikleri fark etmeye başlarlar. Vücut her lipoliz seansından sonra doğal yollarla eriyen vücut yağları yine doğal süreç içerisinde vücuttan uzaklaştırılır.
Lipoliz seansları çok sık ya da olması gerekenden daha yüksek dozlarla uygulanırsa hedeflenenden daha fazla etki oluşması gibi istenmeyen durumlar doğabilir. Bu yüzden uygulanan seansların bölgede yarattığı etki son derece titiz bir şekilde incelenmeli, değerlendirilmeli ve seanslar arasında 4 ila 6 hafta olacak şekilde planlama yapmaya özen gösterilmelidir. Seans sayısı belirlenirken de mutlaka yapılan seansların oluşturduğu etkiler göz önünde bulundurulmalıdır.
Lipoliz prosedüründen elde edilen gerçek etki genellikle uygulamayı izleyen 3.haftadan itibaren fark edilmeye başlar. Giderek artan bu etki genellikle 6.haftadan sonra tam olarak oturmaya başlar. Tam etkinin görülmesi çoğu zaman 2.seans sonrasına denk gelmekte olup hastalarda 2 seans uygulama yapıldığında dışarıdan fark edilen bir değişim elde edilir.
Karın, kalça, uylukların iç kısmı ve sırt bölgesindeki yumuşak yağlar üzerinde lipoliz enjeksiyonundan etkili sonuçlar alınabilir. Selülit sorunu olan bölgelerde de lipoliz prosedürü uygulanarak tatmin edici sonuçlar almak mümkündür. Genellikle 2 ila 4 haftalık aralıklarla 6 ila 8 seans lipoliz yapılması yeterli olur.
İmsak | 05:40 | ||
Güneş | 07:08 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:45 | ||
Akşam | 17:08 | ||
Yatsı | 18:31 |