banner333

banner309

17.01.2018, 18:59

Raporlu Günlerde Ücret Ödemesi ve Maktu ücret

Bilindiği gibi sadece iş kazası ve meslek hatalığı ile analık (gebelik)halleri nedeniyle alınan istirahatler de (raporlarda), istirahat süresinin her günü için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği (rapor parası) olarak ödenir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici iş göremezlik ödeneği başlıklı 18 inci maddesi uyarınca çalışanlara gerekli şartları taşımaları halinde istirahatli (raporlu) oldukları (geçici iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az 120 gün hastalık sigortası primi ödemiş bulunan ve sigortalılık niteliği devam edenlere) her gün için istirahatin üçüncü gününden başlamak üzere geçici iş göremezlik ödeneği (rapor parası) ödenmektedir. İşverenlerin gerek istirahat süresinin ilk iki gün için, gerekse tüm istirahat süresince ücret ödeme ve sigorta günü bildirme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Sigortalıların istirahat süresince çalışmaları yasaklanmış olmasına karşın çalışmadan ücret almaları konusunda her hangi bir engel bulunmamaktadır. Hastalık, rahatsızlık veya kaza halleri nedeniyle alınan istirahatlerde iki günlük istirahat raporu alanlara herhangi bir ödeme yapılmaması nedeniyle işverenlerin bir kısmı bu durum karşısında çalışanlarının mağduriyetini gidermek için bu iki gün için ücret ödemesi yapmaktadırlar. Ayrıca işverenlerin iki günden fazla raporları için de bordroları tam tanzim etmek suretiyle tam ücret ödediği durumlar da söz konusu olabilmektedir. Bu durumlarda da İşverenlerin, istirahatli olan işçisine yapmış olduğu ücret ödemesini, işçisinin SSK'dan aldığı istirahat parasından geri isteme hakkı bulunmaktadır.
İş Kanunu’nun 32. maddesinin 1. fıkrası uyarınca “Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.”denmektedir. Söz konusu ücret türlerinden; zaman esaslı ücret, parça başına (akort), götürü ve yüzde usulüne göre ödenen ücretler temel ücret olarak ve prim, ikramiye, komisyon ücreti, kardan pay alma gibi ödemeler ek ücretler şeklinde adlandırılmışlardır. Zaman esaslı ödenen ücretler tanımının içerisinde olan ücretin aylık olarak ödenmesini, maktu aylık ücretten ayırmak gerekir.
Aylık ücret için İş Kanunun 32. Maddesi; “Ücret en geç ayda bir ödenir” denmektedir. Bahsi geçen “ay” kelimesi ücretin ödeme zamanına işaret etmektedir. Yine cümlenin devamında “İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar indirilebilir.” denmektedir. İşveren “süre” bakımından aradaki akde göre ay, ay da ödeme yapabilir, haftalık olarak ta. İş sözleşmesi gereği ay zamanlı yapılan ödeme ücret sisteminin aylık olduğu manasına gelmemektedir.
4857 Sayılı İş Kanunun 49. Maddesi Maktu ücreti işaret etmektedir. Maktu Ücret; Çalışanın eline her ay aynı miktarda ücretin geçmesi ve hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil gibi ücretlerin de içinde olduğu ücret türüdür. Ücretin sözleşmede bu şekilde belirtildiği durumlarda çalışana ayrıca hafta tatili ve genel tatil ücreti ödenmez, ödenen ücretin içinde olduğu kabul edilir. Maktu ücretin bir özelliği de çalışanın herhangi bir sebepten (izinli, istirahatli, mazeretli) işine devam edemediği günler için de ücretinden kesinti yapılamaz, ücret tam olarak ödenir. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2007/ 26362 E. ve 20.11.2007 tarihli kararı konuya sözleşmelerin içeriği bakımından farklı bir boyut kazandırmıştır. Sözleşmelerde mesai sürelerinin gösterilmemesi ve görev tanımındaki işin bitmesi halinde 4857 sayılı İş Kanunu' nun 41. Maddesindeki bir yılda 270 saatten fazla olamaz sınırını dikkate alarak 270 saate kadarki fazla çalışmalar maktu ücret içerisinde sayılacaktır denmektedir.
Sonuç olarak, maktu ücret ile ödeme süresi bakımından haftalık veya aylık ücret ödemelerinin uyuşmazlıklara sebebiyet vermemesi için; iş sözleşmelerinde bulunan “ücret ve ücrete dair bilgiler”bölümünde salt “aylık” tabirinden kaçınılması ve süre bakımından izah edilmesinin olası uyuşmazlıkları engelleyeceği düşüncesindeyiz. İşçiye “aylık ödenecek” tabiri yerine Asgari Ücret Yönetmeliğinin 6.Maddesine atıfta bulunarak (Ücretin, bir günlük olarak belirlenmesi esastır. Aylık, haftalık, saat başına, parça başına veya yapılan iş tutarına göre ücret ödenen durumlarda gerekli ayarlamalar buna göre yapılır.) “ayda bir ödenecek, günlük ya da haftalık ücret” tabiri yada “günlük ücret” yazılıp tırnak içerisinde bir tam ay 30 gün olarak dikkate alınacaktır yazılması bu konudaki sıkıntılı durumu çözecektir.
Yorumlar (1)
Zeki Kaya 7 yıl önce
Özelde hizmet veren Arkadaşlar ihtiyaç duyduklarında emeklilik ve diğer konularda sizden faydalanabilecekler. Güzel bir durum. Artık platformda ve federasyonumuzda mali müşavirimizde var. Sevinilecek bir durum. Aramıza hoş geldiniz
2
az bulutlu
Namaz Vakti 23 Kasım 2024
İmsak 05:42
Güneş 07:11
Öğle 12:14
İkindi 14:44
Akşam 17:06
Yatsı 18:30