29.10.2012, 01:24
POSTALI KAYIP KÜLTÜR
İstanbul’u Kültür Başkenti seçtiğimiz yıl, moda haftasında iki günlük program için, 100 bin dolara anlaşma yapılan ve İstanbul’a getirilen Amerikalı kadın aktrist Meg Ryan, Santralistanbul’daki fuar açılışında fenalaşıp, “beni buradan çıkarın” diye bağırıp, çağırarak kaçmaya başladı. “Ne oluyor?” demeye kalmadan öğrendik ki bir gün önce de havaalanında kendisini karşılamaya giden bıyıklı, siyah takım elbiseli grubu karşısında görünce yine çığlık atarak kaçmaya çalışmış. Santralistanbul’da meydana gelen o olayda Amerikalı aktristin korumaları çadırı yarıp sanatçıyı açtıkları o yarıktan dışarı çıkarmayı başardı. Baştan aşağı siyah uzun paltosu ve postallarıyla dikkat çeken sanatçı gece de düşme tehlikesi atlatınca bakan Zafer Çağlayan’ın elinden tutmasıyla son an da düşmekten kurtuldu. Bıyıklı, siyah takım elbiseli, sivri burun, parlak ayakkabılı katılımcıların ilgisine dayanamayan Meg Ryan korumalarının kucağına yığılıp, ağlama krizine girerek hıçkırıklara boğuldu. Fenalık geçiren kadın sanatçının her ne kadar havalandırma deliğinden kaçtığı söylense de organizasyon sorumluları olayı yalanlayarak, çadır operasyonunu doğruladı. Amerikalı sanatçı Meg Ryan programı yarıda kesip apar topar havaalanının yolunu tuttu ve ülkesine döndü.
Kaçtı kadın.Kaçarken postallarının tekini düşürüp düşürmediği gelen haberler arasında yer almasa da böyle bir bilginin bu güne kadar ulaşmamış olması, postalların kadın sanatçının ayağında kaldığı yönündeki tahminleri güçlendirdi. Olayın hemen ardından, T.C. Bakanı Zafer Çağlayan konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında gözlerini kırpıştırarak, “Türkiye çeşitli kültürlerin, medeniyetlerin, etkinliklerin merkezidir” dedi. 2009’da Fransa’da Eyfel Kulesi’ni Türk bayrağı ile ışıklandırıp giydirdiğimizin ertesi günü açılan Osmanlı Sergisi’ni, Fransa eski Cumhurbaşkanı Sarkozy, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül eşliğinde ağzında çikletle iki dakikada gezdi. Sarkozy’nin çiğnediği cikletin markasını merak ederken, ışıklandırma işine, 3 milyon TL ödediğimizi öğrenip, Eyfel’i ışıkla donatmanın tayfa donatma işinden başka bir şey olmadığını fark ettik. Ajansın o dönemdeki giydirme ve donatma işlerinden sorumlu ismi istifasını verdiğinde, onu ajansa atayan aynı isimlerce bu kez Cumhurbaşkanı’na danışman olarak ataması sağlandı. Ajansın donatmacısı atışmacı sıfatıyla bulunduğu yeni menzilden önüne geleni rastgele topa tutarken, Sarkozy’nin, 2012’deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak adına ülkesinde “Ermeni Soykırımı yoktur” demeyi yasaklayıp, hapis cezası getiren yasayı meclisten geçirmeye hazırlandığı sırada ağzının kokusunu bastırmak için Osmanlı Sergisi’nde çiklet çiğnediğini öğrendik. Bizdekiler seçim öncesi Çankaya’ya yarım saatliğine davetsiz geldiğini söyledikleri Sarkozy’nin yasayı Fransız meclisinden geçirmesinden çok da rahatsızlık duymadı. Nasıl olsa ilerideki günlerde yasa Fransız Anayasa Mahkemesince geri çevrilerek bizdekilere o sıralar aranan taze kan da bulunmuş olacaktı. Tüm bu danışıklı oyunlara rağmen Sarkozy Fransa’da Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybederek koltuğu sosyalistlere bıraktı.
Bunları yazıyorum çünkü bu manevralar her zaman olduğu gibi kültür -sanat işleriyle desteklenerek yürütülen sözüm ona kültür politikalarıyla gerçekleşti. 2010’da İstanbul Kültür Başkenti olmayı yüzümüze gözümüze bulaştırdık ama yapılanlar devlet eliyle halının altına süpürülerek hiçbir şey olmamış gibi, 2012’de de İstanbul’u Spor Başkenti ilan ettik. Önümüzdeki sene Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti 3.5.2012 ve 6303 sayılı yasayla meclisten geçti. Yasada, “…hizmet alımları 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.” Hükmü uygulandı. Tıpkı İstanbul 2010 Kültür Başkenti yasasında uygulandığı gibi. Bu şu demek: Kamu parası kamu denetiminden muaf tutularak yolsuzluğun yolu açıldı. İstanbul Kültür Başkenti Ajansı’nı ne hale getiren kimi isimlerin Eskişehir Kültür Başkenti’nde de etkin görev alacağı haberi geldi. İlk vurgunda Hatice'yi değiştiren zihniyetin talancıları, ikinci de neticeyi değiştirmeye çalışacaklardır bizden söylemesi. Eskişehir’i yaptığı hizmetlerle örnek bir kent, yaşanası bir seçim yerine dönüştüren kentin Belediye Başkanı Sayın Yılmaz Büyükerşen’in, bu kültür başkenti meselelerinin ardındaki gıllıgışlı ilişkilere karşı, hakkıyla üstesinden geleceğini, derin tecrübesine teslim etmek en iyi yoldur. Yoksa geçmişte olduğu gibi değil kültür politikaları, tek ayakkabısını bırakıp bırakmadığı dahi bilinmeden kaçanların geride bıraktığı; kültürün kayıp postallı külkedisi masal başkenti olunur olsa olsa.
Sevim Dabağ
Bunları yazıyorum çünkü bu manevralar her zaman olduğu gibi kültür -sanat işleriyle desteklenerek yürütülen sözüm ona kültür politikalarıyla gerçekleşti. 2010’da İstanbul Kültür Başkenti olmayı yüzümüze gözümüze bulaştırdık ama yapılanlar devlet eliyle halının altına süpürülerek hiçbir şey olmamış gibi, 2012’de de İstanbul’u Spor Başkenti ilan ettik. Önümüzdeki sene Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti 3.5.2012 ve 6303 sayılı yasayla meclisten geçti. Yasada, “…hizmet alımları 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümleri uygulanmaz.” Hükmü uygulandı. Tıpkı İstanbul 2010 Kültür Başkenti yasasında uygulandığı gibi. Bu şu demek: Kamu parası kamu denetiminden muaf tutularak yolsuzluğun yolu açıldı. İstanbul Kültür Başkenti Ajansı’nı ne hale getiren kimi isimlerin Eskişehir Kültür Başkenti’nde de etkin görev alacağı haberi geldi. İlk vurgunda Hatice'yi değiştiren zihniyetin talancıları, ikinci de neticeyi değiştirmeye çalışacaklardır bizden söylemesi. Eskişehir’i yaptığı hizmetlerle örnek bir kent, yaşanası bir seçim yerine dönüştüren kentin Belediye Başkanı Sayın Yılmaz Büyükerşen’in, bu kültür başkenti meselelerinin ardındaki gıllıgışlı ilişkilere karşı, hakkıyla üstesinden geleceğini, derin tecrübesine teslim etmek en iyi yoldur. Yoksa geçmişte olduğu gibi değil kültür politikaları, tek ayakkabısını bırakıp bırakmadığı dahi bilinmeden kaçanların geride bıraktığı; kültürün kayıp postallı külkedisi masal başkenti olunur olsa olsa.
Sevim Dabağ
2
az bulutlu
Namaz Vakti
22 Kasım 2024
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |