PESTİLSİZ VE KÖMESİZ BİR FESTİVAL

Yine bir festival mevsimine daha kavuştuk. Bakalım ne kadar pestil ve kuşburnu dağıtılacak, Gümüşhane halkına. Yoksa, halk ozanları ya da flaş bir sanatçının söyleyecekleri şarkı türkülerle mi yetineceğiz. Eminim bu yılda Ermenistan halk oyunları ekibi gelecek. Yemek yarışması düzenlenecek.

Başka!

Atatürk Caddesi trafiğe kapatılacak. Ve bizler mutlu bir şekilde bir festivali daha yapmanın huzuru ile evlerimize dağılacağız.
Ha birde şiir resitali olacak. Geçen yıllardan başka ne olacak? Bana öyle geliyor ki değişen hiçbir şey olmayacak. Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir. Daha değişik daha farklı ve alternatif bir festival yaşamayacağımız kesin.

Sürpriz olur mu? Yani geçen yıllardan farklı bir kutlama olur mu? Bekleyip göreceğiz ama ben pek emin değilim doğrusu. Geçmiş yıllar bu hususta epey bir önbilgi veriyor keza.
Eğer bir şey sırf yapılıyor olmak için yapılıyorsa o şeyden farklı bir heyecan, farklı bir değişiklik beklemeyiniz.

Festival dört ana başlıktan oluşuyor ismine bakacak olursak; kuşburnu, pestil, kültür ve turizm. Bu dört ana öge etrafından bir festival gerçekleştirilecek.
Festivalin adı kuşburnu olsa da, festivalde kuşburnunu, dileyen parasını verip içebilir. Keza Gümüşhane pestil’i ve köme’sinin tadını merak ediyorsanız ve iyi be, şimdi bu festivalde damak tadımı alabiliriz diye düşünürseniz, fena halde yanılırsınız.
Böyle bir zamanda parasız tadım mı olurmuş! 

Sakın bu festivaldir deyip, Köme’nin ve pestilin tadım hayalini kurmayınız!

Sahi bu yılki festivalde turizm ve kültür adına yemek yarışmasının haricinde, hangi turizm faaliyeti gerçekleşecek ya da hangi kültür hazinelerimize yolculuk düzenlenecek?
Adına kuşburnu, pestil, turizm ve kültür koyduğumuz bu festivalde, halka ne kadar kuşburnu dağıtılacağını, ne kadar pestil ve köme verileceğini, festivalde görürüz sanırım, ben pek emin olmasam da.

Geçmiş yıllarda, elma festivali düzenlendiğinde yine böyle cimrilik yapılır mıydı, bilmiyorum, o dönemleri bilmediğim için…
Kim bilir belki de tüm pestilciler birliği bu işe bir el atar diye, umut edelim.