Neden Yeniden Dirileceğiz?
Kur'an-ı Kerim'de buyuruluyor ki: "Sizi (aslınızı) ondan (topraktan) yarattık." (Taha, 55) İnsanın yapısında 16 element vardır. Bu 16 element aynen toprakta da vardır. Anatomik bakımdan insanın yapısıyla toprağın yapısı aynıdır. Hayat da Allah'ın hayat sıfatındandır. Bu sebepten beden ölür, ruh ölmez.
Mahkeme-i Kübra'da hesap verecek olan ruhtur. Bu ölmüş, kemikleri çürümüş insanlar nasıl dirilir, diyorlar. İnsanı topraktan yaratan Allah ikinci defa yine yaratır. İnsan cenazesi, tohumlar ve çekirdekler gibi toprağa girer; bitkiler dünyaya döner, insan, ruhuyla ahirete gider.
Neden dirileceğiz?
Dünyada adalet yerini bulmuyor. Halbuki Allah'ın adalet sıfatı vardır. Ölenler dirilecek, muhakeme edilecek. Zalimler ceza alacak. Mazlumlar mükâfatlandırılacak. Böylece Allah'ın adalet sıfatı tecelli etmiş olacak. Nasıl ki hastalık Allah'ın şafi sıfatını ister, acıkmak rezzak sıfatını ister. Ölmek de Allah'ın adalet sıfatını ister. Allah rahman ve rahimdir. Yani bir insan Allah'ın hangi sıfatına iltica ederse öyle muamele görür. Biz Allah'ın rahman ve rahim sıfatına sığınıyoruz, yani affına sığınıyoruz.
İbadetimize, ilmimize, hizmetimize asla güvenmiyoruz!.. Günah işlemeyen insan olamaz. Çünkü Allah melekleri yaratmış, günah işlemezler. Şeytanları yaratmış, sevap işlemezler. İnsanları yaratmış, hem sevap hem günah işlerler. Yani her yaratık yapısıyla uygun bir hayat yaşıyor. Melek günahı bilmez. Şeytan sevaba yaklaşamaz. Çünkü yapıları böyle. Fakat insanın organizması haram işlemeye müsaittir. İnsanları sevk eden, zevkleri ve menfaatleridir. Her insanda bu hal vardır. Mesela birisi diyor ki: "Ben içki içeceğim." "Neden?" diyoruz, "Canım istiyor." diyor. Bir başkası diyor ki, "Ben camiye gideceğim." "Neden?" diyoruz; "Allah emrettiği için." diyor. Bu tabloya çok dikkat etmek lazım. İki insandan biri canının istediğini yapıyor. Yani onun Rabb'i canıdır, nefsidir. Çünkü Rab kelimesinin manası terbiye edendir.
Bir insan ya Kur'an ahlakıyla ahlaklanacak veya nefsine göre yaşayacak. Kur'an dışındaki hayat Müslümanca yaşamanın dışındadır. İslamiyet gün gün hatta saat saat yaşanır. Çünkü her an ölme ihtimalimiz var. Öyleyse İslamiyet'i yaşarken ölmek cennetin yolunda ölmektir. Şuur, heyecan, cezbe; onlar bizim elimizde olmayan şeylerdir. Bizim elimizde olan iradedir. Geçmişi bırak geri döndüremezsin. Geleceği bırak hükmedemezsin. Bulunduğun ânı İslam'a uydur. Eğer ayağın kaymış günah işlemişsen tövbeyle temizlen. Derler ki harama bakan göz, gözyaşıyla gusül abdesti alır. Her haram bir bataklıktır. Bataklıklar insan yutan kumsallara benzer...
Ona düşen perişan olur.
Kaynak : Zaman Gazetesi
İmsak | 05:41 | ||
Güneş | 07:09 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:07 | ||
Yatsı | 18:30 |