08.04.2012, 11:51
Kur'an, AK Parti ve MHP
Daha çok 4+4+4 olarak bilinen yasa teklifi TBMM'de kabul edildi. Bu arada Kur'an-ı Kerim ve Hz. Peygamber'in (sas) hayatı da seçmeli ders olarak okutulacak. Birbirlerine siyasî sataşmalarını sürdürseler de, AK Parti ve MHP bu iki seçmeli dersin okutulmasında sadece elbirliği değil, gönül birliği de yaptılar.
Yeni eğitim yasasını tartışmayı bir kenara bırakarak, bu gönül beraberliği konusu üzerinde durmak istiyorum.
İki siyasî partinin de tabanında, Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz söz konusu olduğunda evet yürekler aynı çarpıyor. Hemen ifade etmeliyim ki, Saadet Partisi, BBP ve Has Parti tabanında da aynı yürek çarpıntısı var. Öyle inanıyorum ki, CHP, DSP ve BDP tabanlarında da, büyük çoğunluk itibarıyla, Kur'an, Hz. Muhammed (sas) dendiğinde yürekler bir başka çarpıyor. Bu millet, Kur'an ve Hz. Muhammed (sas) âşığıdır. Bu topraklarda, dine mesafeli olanlarımız bile Kur'an'a ve Peygamberimiz'e saygılıdırlar.
Bu açıdan, meseleyi, "din istismarı", "dinin siyasete alet edilmesi" olarak ele alanlar makul büyük çoğunluğu rencide ederler. Halk; "işin siyaset tarafı beni ilgilendirmiyor, bundan böyle çocuklarımız Kur'an öğrenecekler ve Peygamber Efendimiz'in (sas) hayatını, sahabe efendilerimizin hayatını bilecekler..." diye düşünmekte ve sevinmektedir. Keşke CHP, yasa teklifine itiraz ederken, 4+4+4 ile ilgili tartışmayı, Kur'an ve Peygamberimiz'in hayatı derslerinin okutulmasından ayırsaydı. CHP, hâlâ laikçi kesimlerin baskısından çekiniyormuş gibi bir ürkeklik sergiliyor. Eğer AK Parti'nin dini siyasete alet ettiği düşünülüyorsa, siz de seçmeli derslerin okutulmasına destek vererek bunun önüne geçmiş olmaz mısınız? Hele CHP, şimdi bir de Anayasa Mahkemesine giderse, karşımıza, Kur'an derslerine karşı çıkan bir CHP fotoğrafı gelmez mi? Melese böyle algılanmaz mı? CHP'nin dine mesafeli olduğu algısı, CHP'yi içinden çıkılmaz bir siyaset cenderesine hapsediyor...
Konuyu sadece Türkiye için ele almak da noksan olur. Bugün bütün dünyada İslam adına, Peygamberimiz'in evrensel mesajları adına bir alâka, daha da öte bir diriliş soluğu var. Müslümanlık adeta yeni bir asr-ı saadet ruhu yaşıyor. İslam coğrafyasında da, şekil yerine öze dönüş var. İslamî meselelerin ilmiyle uğraşan, bilim ve teknolojide ilerlemeyi de takva bilen bir aydınlanma var.
Ülkemizde de "izm"lerin baskı ve tesirleri fikir, düşünce ve akademi dünyamızda giderek azalıyor. Kur'an ve Peygamberimiz'le aramıza çekilen setler, surlar artık gedik veriyor, bütün engeller aşılıyor. Kur'an ve Peygamberimiz'le ilgili gurbet çağı sona eriyor. Gençlik, evet bilhassa gençlik, pervanelerin ışığa koştuğu gibi O'na koşuyor. Bir millet, yeni nesilleri eliyle, yeniden mana kökleri ile buluşuyor. Hem de öyle, bazılarının iddia ettiği gibi, rövanş, intikam duygularıyla değil, tam tersine kendi değerlerimiz üzerinde yükselirken, şefkat ve merhamet temelli, affetme erdemiyle dopdolu ve dünya ile entegre olarak birlikte yaşamanın asrımızdaki örneklerini sunarak ilerleyen, parıldayan bir geliş bu... Lütfen bu güzelliği başka yerlere çekmeyelim, soldurmaya çalışmayalım.
Bu açıdan siyaset bir tarafa, AK Parti ve MHP, milletimizin istikbale yürüyüşünde çok hayati, alkışlanmaya değer bir gönül beraberliği sergilediler. AK Parti ve MHP tabanındaki heyecanın, sevincin görülmesi gerekir. MHP'nin, söz konusu derslerin kabulündeki samimiyetini sorgulamaya da kimsenin hakkı yoktur, kimsenin haddine de değildir...
AK Parti ve MHP, halkın büyük çoğunluğunun arzusunu, talebini yerine getirmiştir. Din ve vicdan özgürlüğü konusunda müspet bir adım atmışlardır. Evet, 28 Şubat'ın en önemli izi, millet iradesiyle silinmiştir. Bu irade, diğer din mensupları adına da devreye girmelidir. Onların da problemlerine çözüm getirilmeli, taleplerine kulak verilmelidir. Sadece kendimize demokrat olmama hassasiyetinin gösterilmesinin, demokratikleşmenin en önemli beklentisi olduğu unutulmamalıdır...
[email protected]
Yeni eğitim yasasını tartışmayı bir kenara bırakarak, bu gönül beraberliği konusu üzerinde durmak istiyorum.
İki siyasî partinin de tabanında, Kur'an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz söz konusu olduğunda evet yürekler aynı çarpıyor. Hemen ifade etmeliyim ki, Saadet Partisi, BBP ve Has Parti tabanında da aynı yürek çarpıntısı var. Öyle inanıyorum ki, CHP, DSP ve BDP tabanlarında da, büyük çoğunluk itibarıyla, Kur'an, Hz. Muhammed (sas) dendiğinde yürekler bir başka çarpıyor. Bu millet, Kur'an ve Hz. Muhammed (sas) âşığıdır. Bu topraklarda, dine mesafeli olanlarımız bile Kur'an'a ve Peygamberimiz'e saygılıdırlar.
Bu açıdan, meseleyi, "din istismarı", "dinin siyasete alet edilmesi" olarak ele alanlar makul büyük çoğunluğu rencide ederler. Halk; "işin siyaset tarafı beni ilgilendirmiyor, bundan böyle çocuklarımız Kur'an öğrenecekler ve Peygamber Efendimiz'in (sas) hayatını, sahabe efendilerimizin hayatını bilecekler..." diye düşünmekte ve sevinmektedir. Keşke CHP, yasa teklifine itiraz ederken, 4+4+4 ile ilgili tartışmayı, Kur'an ve Peygamberimiz'in hayatı derslerinin okutulmasından ayırsaydı. CHP, hâlâ laikçi kesimlerin baskısından çekiniyormuş gibi bir ürkeklik sergiliyor. Eğer AK Parti'nin dini siyasete alet ettiği düşünülüyorsa, siz de seçmeli derslerin okutulmasına destek vererek bunun önüne geçmiş olmaz mısınız? Hele CHP, şimdi bir de Anayasa Mahkemesine giderse, karşımıza, Kur'an derslerine karşı çıkan bir CHP fotoğrafı gelmez mi? Melese böyle algılanmaz mı? CHP'nin dine mesafeli olduğu algısı, CHP'yi içinden çıkılmaz bir siyaset cenderesine hapsediyor...
Konuyu sadece Türkiye için ele almak da noksan olur. Bugün bütün dünyada İslam adına, Peygamberimiz'in evrensel mesajları adına bir alâka, daha da öte bir diriliş soluğu var. Müslümanlık adeta yeni bir asr-ı saadet ruhu yaşıyor. İslam coğrafyasında da, şekil yerine öze dönüş var. İslamî meselelerin ilmiyle uğraşan, bilim ve teknolojide ilerlemeyi de takva bilen bir aydınlanma var.
Ülkemizde de "izm"lerin baskı ve tesirleri fikir, düşünce ve akademi dünyamızda giderek azalıyor. Kur'an ve Peygamberimiz'le aramıza çekilen setler, surlar artık gedik veriyor, bütün engeller aşılıyor. Kur'an ve Peygamberimiz'le ilgili gurbet çağı sona eriyor. Gençlik, evet bilhassa gençlik, pervanelerin ışığa koştuğu gibi O'na koşuyor. Bir millet, yeni nesilleri eliyle, yeniden mana kökleri ile buluşuyor. Hem de öyle, bazılarının iddia ettiği gibi, rövanş, intikam duygularıyla değil, tam tersine kendi değerlerimiz üzerinde yükselirken, şefkat ve merhamet temelli, affetme erdemiyle dopdolu ve dünya ile entegre olarak birlikte yaşamanın asrımızdaki örneklerini sunarak ilerleyen, parıldayan bir geliş bu... Lütfen bu güzelliği başka yerlere çekmeyelim, soldurmaya çalışmayalım.
Bu açıdan siyaset bir tarafa, AK Parti ve MHP, milletimizin istikbale yürüyüşünde çok hayati, alkışlanmaya değer bir gönül beraberliği sergilediler. AK Parti ve MHP tabanındaki heyecanın, sevincin görülmesi gerekir. MHP'nin, söz konusu derslerin kabulündeki samimiyetini sorgulamaya da kimsenin hakkı yoktur, kimsenin haddine de değildir...
AK Parti ve MHP, halkın büyük çoğunluğunun arzusunu, talebini yerine getirmiştir. Din ve vicdan özgürlüğü konusunda müspet bir adım atmışlardır. Evet, 28 Şubat'ın en önemli izi, millet iradesiyle silinmiştir. Bu irade, diğer din mensupları adına da devreye girmelidir. Onların da problemlerine çözüm getirilmeli, taleplerine kulak verilmelidir. Sadece kendimize demokrat olmama hassasiyetinin gösterilmesinin, demokratikleşmenin en önemli beklentisi olduğu unutulmamalıdır...
[email protected]
2
az bulutlu
Namaz Vakti
25 Kasım 2024
İmsak | 05:44 | ||
Güneş | 07:13 | ||
Öğle | 12:14 | ||
İkindi | 14:43 | ||
Akşam | 17:05 | ||
Yatsı | 18:29 |