04.04.2012, 19:12
KOMŞU YİNE ŞAŞIRTTI!
Bir önceki yazımızda Başbakanımızın yapacağı İran ziyareti ile ilgili soru işaretleri ve ihtimaller üzerinde durmuştuk. Bu ziyaretle ilgili olarak: “Başka bir ihtimaldir ki; Türkiye İran'a “Siz bağımsız bir ülkesiniz, İsrail'in olduğu gibi sizinde egemenlik haklarınız var; İsrail nasıl atom bombası yaptıysa sizde yapabilirsiniz ancak bunun için bölgesel dengeleri göz ardı etmeyiniz. Biz izin vermedikçe orta doğuda size kimse vuramaz ancak terör konusunda bizimle işbirliğine gidin ve bizimle her konuda müttefik olun. Karayılanı yakalayıp serbest bırakmanız ülkemiz açısından hiçte hoş karşılanmamıştır.
Benzer hadiselerde daha dikkatli olunmalıdır” şeklinde İran hem desteklenecek hemde bölgedeki egemen aktörün Türkiye olduğu vurgusu üstüne basarak İranlı yetkililere söylenecektir,şeklindeki tahminimizi ve öngörümüzü paylaşmıştık.
Gerçektende ziyarette Türkiye tarafı tahmin ettiğimiz gibi davrandı ve İran'a özellikle Suriye konusunda birlikte hareket etmemiz gerektiği üzerinde duruldu.Ancak İran beklediğimiz şekilde ziyareti dostane karşılamadı ve herkesi şaşırttı.
İran Dini Lideri, Suriye'yi desteklemeye devam edeceklerini belirterek,Türkiye'nin beklentilerini tamamen boşa çıkardı. Bu destek ifadesinin çok yalın bir dille söylenmesi diplomatik dilde “ bizim işimize karışmayın” yada “ sizin telkinlerinizi dikkate alamayız” şeklinde yorumlanabilir. Daha da önemlisi Ortadoğu'da Türkiye'nin Lider devlet edasıyla tavsiyede bulunmuş olmasına karşılık olarak İran : “Biz kendi başımızın çaresine bakacak güçteyiz ve orta doğuda bizde varız” şeklinde tavır almıştır denebilir. İran, ABD' nin kendisini vurma ihtimaline karşılık Türkiye ile birlikte hareket ederek bu ihtimali ortadan kaldırma fırsatını riske ederek Türkiye'nin yardım elini tutmamıştır. Bu durum İran'ın, Türkiye'nin bölgesel güç olmasından duyduğu rahatsızlığın bir teessürü olmalı. Osmanlı İmparatorluğuna karşı tarihte takındığı tavrın bir benzerini Türk devletine karşıda göstermiş ve huylunun huyundan vazgeçmediğini teyit etmiştir.
İran'ın bu hamlesine karşılık olarak Türkiye İran'dan yaptığı petrol ithalatını % 20 oranında düşürdü. Her ne kadar yetkili ağızlardan “Biz Irana saldırılmasına karşıyız açıklamaları yapılsa da; İran'dan yapılan petrol ithalatının kısılması “Başınızın çaresine bakın,bundan sonra biz yokuz “ anlamına gelir. Bu hamleye karşılık olarak İran doğalgaz kartını ileri sürecek ve dünya piyasalarının üzerinde bir maliyetle alınan doğalgaz üzerinden Türkiye'yi zora sokmayı deneyecektir.
Benzer hadiselerde daha dikkatli olunmalıdır” şeklinde İran hem desteklenecek hemde bölgedeki egemen aktörün Türkiye olduğu vurgusu üstüne basarak İranlı yetkililere söylenecektir,şeklindeki tahminimizi ve öngörümüzü paylaşmıştık.
Gerçektende ziyarette Türkiye tarafı tahmin ettiğimiz gibi davrandı ve İran'a özellikle Suriye konusunda birlikte hareket etmemiz gerektiği üzerinde duruldu.Ancak İran beklediğimiz şekilde ziyareti dostane karşılamadı ve herkesi şaşırttı.
İran Dini Lideri, Suriye'yi desteklemeye devam edeceklerini belirterek,Türkiye'nin beklentilerini tamamen boşa çıkardı. Bu destek ifadesinin çok yalın bir dille söylenmesi diplomatik dilde “ bizim işimize karışmayın” yada “ sizin telkinlerinizi dikkate alamayız” şeklinde yorumlanabilir. Daha da önemlisi Ortadoğu'da Türkiye'nin Lider devlet edasıyla tavsiyede bulunmuş olmasına karşılık olarak İran : “Biz kendi başımızın çaresine bakacak güçteyiz ve orta doğuda bizde varız” şeklinde tavır almıştır denebilir. İran, ABD' nin kendisini vurma ihtimaline karşılık Türkiye ile birlikte hareket ederek bu ihtimali ortadan kaldırma fırsatını riske ederek Türkiye'nin yardım elini tutmamıştır. Bu durum İran'ın, Türkiye'nin bölgesel güç olmasından duyduğu rahatsızlığın bir teessürü olmalı. Osmanlı İmparatorluğuna karşı tarihte takındığı tavrın bir benzerini Türk devletine karşıda göstermiş ve huylunun huyundan vazgeçmediğini teyit etmiştir.
İran'ın bu hamlesine karşılık olarak Türkiye İran'dan yaptığı petrol ithalatını % 20 oranında düşürdü. Her ne kadar yetkili ağızlardan “Biz Irana saldırılmasına karşıyız açıklamaları yapılsa da; İran'dan yapılan petrol ithalatının kısılması “Başınızın çaresine bakın,bundan sonra biz yokuz “ anlamına gelir. Bu hamleye karşılık olarak İran doğalgaz kartını ileri sürecek ve dünya piyasalarının üzerinde bir maliyetle alınan doğalgaz üzerinden Türkiye'yi zora sokmayı deneyecektir.
İran'ın Suriye'yi desteklemesinin arka planında Suriye Devlet Başkanında dahil olduğu ve Suriye'de % 8 nispetinde bulunan Nuseyri halkının Şiiliğe yakın durmasıdır. İranın dış politikasında bu duruma sıkça rastlanır. Esat rejiminin ve Nusayrilerin ÇİN ve RUSYA tarafından da destekleniyor oluşunun sebebini okuyucuların yorumuna bırakmak isterim.(Nusayriliğin aslında kime daha çok yakın olduklarının bilinmesi açısından)
Yanılmış olmayı çok isterim ama Türkiye'nin İran'ı yalnız bırakması sonrasını,(daha doğrusu İran'ın Türkiye'nin yardımına ihtiyacının olmadığını belirtmesi sonrasını ) tahmin etmek zor değil. ABD önce ekonomik yaptırımlarla İran'ı yıldırmaya çalışacak,İran'ın tavrı değişmeyecek ve sonrasında ikinci bir körfez krizi bizi bekliyor olabilecek.
1980' li yıllarda başlayan İran – Irak savaşında bir haftada İrak'ı yerle bir edeceğini zanneden İran, Irak'la tam 9 yıl savaşmış, 1989 yılında biten ve bir milyon insanın hayatını kaybettiği savaş sonrasında İran'da, Irak'ta bir arpa boyu yol alamamışlardı.Şimdi kafa tuttuğu devlet ise daha güçlü ve İran, Türkiye'nin desteğine ihtiyaç duymuyor. Mevla'm hayırlısını eylesin. Hayır olan Türkiye ile İran'ın birlikte hareket etmeleridir. ABD- İran savaşından hayır gelir mi bilinmez.!
2
az bulutlu
Namaz Vakti
21 Kasım 2024
İmsak | 05:40 | ||
Güneş | 07:08 | ||
Öğle | 12:13 | ||
İkindi | 14:45 | ||
Akşam | 17:08 | ||
Yatsı | 18:31 |