Karla Mücadele İzlenimleri
Beğenmezler her hizmeti
Göremezler akıbeti
Bilgisayarın başında
Kurtarırlar memleketi
Son zamanlarda hemen hemen her konuda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan tiplere rastlıyoruz. Gerek günlük yaşamda ve gerekse sosyal medyada…
Eline kitap alıp bir sayfa dahi okumayan, araştırmayan bu vicdansız tipler geçtiğimiz gün yine iş başındaydılar.
Ben bunlara “klavye kahramanları” diyorum.
Yüz yüze iken söylemeye cesaret edemediklerini, sanal âlemde ve sosyal medya aracılığıyla haykıran kahramanlar(!) bunlar!
Bu sahte kahramanları ve gerçek yüzlerini sosyal medya hayatımıza girdiği günden beri daha çok görüyoruz!
Bunlar içerisinde öyle ilginç olanlar var ki, takma ad kullanarak fotoğrafını gizleyip, hesabına koyma cesaretini dahi gösteremeyen korkak tipler.
“Troller” deniliyor bunlara.
Neyse…
Kış mevsiminin hüküm sürdüğü günlerdeyiz.
Şüheda kanıyla yoğrulmuş Anadolu toprağının üzerine yağan kar, adeta beyaz yorgan gibi örtmüş her tarafı.
Rahmet, bereket yüklü kar taneleri nazlı nazlı yağıyor gökyüzünden!
Yağdıkça güzelleşiyor dünyamız!
Kuraklığın hüküm sürmeye başladığı bir zamanda ne çok ihtiyacımız var böyle kar yağışına.
Ancak...!
İçimizde ki bazı “sabırsız ve şükürsüz” insanlar kar yağışını görünce aklı başından gidiyor. Ne yazdıklarının nede yaptıklarının farkında değiller!
Şükürsüz diyoruz çünkü kar yağışına “beyaz felaket, beyaz afet, beyaz esaret” diyecek kadar akıl tutulmasında olan insanlar var aramızda!
Oysaki kar berekettir, rahmettir…Tam ihtiyacımız olduğu bir zamanda yetişiyor imdadımıza.
Sabırsız diyoruz çünkü kar yağınca “Yollar kapandı.Açılmıyor…” diye sağı solu suçlamaya başlıyorlar!
Böyle bir görev üstlenmişler demek ki.
Hangi gerekçeyle yazıyorlar onu bilmiyoruz ama yazdıklarını okudukça insanın midesi bulanıyor!
Bu günlerde 7/24 iş makinesi ya da kar bıçaklı kamyonların üstünde hiç durmadan kar küreyerek yol açan o emekçi kardeşlerimizden Ali’nin, Mahir’in, Süleyman’ın, Ramazan’nın,Muharrem’in,Ender’in emeğine sevgi istemiyoruz ama biraz saygı isteme hakkımızın olduğunu düşünüyorum!
-15 Derece ayazda, alın terini emeği ile yoğuranlara selam olsun.
Bozdağ ve Sündiken dağlarının zirvelerinde kuş uçmaz kervan geçmez köylerin kapanan yollarını açmak için saatlerce çalışıp, gözleri kan çanağına dönen eli yüzü soğuktan çatlamış şoför Bekir’in, Murat’ın, Ayhan’ın, Mehmet’in, Operatör Samet’in,Yasin’in ve Şenol’un halini günün sonunda ahhh bir görebilseniz!
Evet…
Tüm bu yaşananlardan anlıyoruz ki “sabırsız” bir toplum olduk maalesef!
Her çalışmayı her yapılan işi eninde sonunda getirip siyasete bağlamak gibi bir hastalığımız var!
O sebeple her meseleye ideolojik ve siyasi gözlükle bakmak….!
Gözü kör olsun böyle siyasetin!
Yani demem o ki tüm bu zorlukları karla mücadelenin ne demek olduğunu yıllardır işin içinde olan bir kardeşiniz olarak yaşıyor ve yazıyorum.
Sıcak kaloriferli evde oturup “klavye kahramanlığı” yapmaya hiç benzemiyor bu işler!
Şunu da söyleyelim! Bu çalışmalara ön yargısız ve tarafsız gözle bakan, objektif biçimde takip eden güzel yürekli, ağzı dualı ve vefalı insanlara da teşekkür ediyoruz.
Marifet iltifata tabidir.
Eskişehir özelinde söylersek 4 Bin Km yol ağı yapılan etkin çalışma ile hiç kapanmadı!
Haa olumsuzluklar yok mu elbette var?
Meseleye nereden baktığınız önemli!
Ön yargısız yazılan yorumları okuyunca yorgunluğumuzu unutuyoruz!
Çok teşekkürler…
Mevlâna’nın şu veciz sözünü aslında niyetimizi özetliyor: "Hakikate şaşı gözle bakan, gerçeği göremez."
Bu tipler, hakikate hep şaşı gözle baktıkları için gerçeği maalesef göremiyorlar ya da görmek istemiyorlar.
Karla mücadelesini büyük bir risk altında gönül rahatlığıyla yapıp evinin yolunu tutan cefakâr kadronun emeği ödenir ama hakları ödenmez.
Her birisinin bu mücadelede ayrı hikayesi var.
Bizlere özel…
İçlerinde öyleleri var ki annesini ailesini, eşini çocuğunu günlerce görmeden çalışıyor.
Kim eleştirirse eleştirsin bu onurlu mücadelede kazandıkları her kuruş analarının ak sütü gibi helal olsun!
Görene…Köre ne
İmsak | 05:43 | ||
Güneş | 07:12 | ||
Öğle | 12:14 | ||
İkindi | 14:44 | ||
Akşam | 17:06 | ||
Yatsı | 18:29 |