Gümüşhane'de Vatandaş Kendi Çözümünü Kendi Üretiyor

Harşit Çayında kirliliğin önlenmesine yönelik köprülere konulan tabelalar okunmaz hale gelince vatandaş kendi çözümünü kendi üretiyor. İyi niyetli tutumun kendisi, çözüm olmaktan ziyade sorunun parçası oluyor.

Gümüşhane kent kimliğinin olmazsa olmazlarından biri olan Harşit çayı, çevre kirliliği ile mücadele ediyor. Kenti ikiye bölen vadi içerisinden kimi zaman coşkun, kimi zaman mahzun bir şekilde akan çay, başta çözümlenemeyen altyapı sorunları olmak üzere nehir yatağına akan kanalizasyon suları ve atılan katı atıklarla kirliliğe maruz kalıyor.

“Kerhen Konulan Levhalar Unutuluyor”

Kamu kurumlarının gerekli hassasiyet göstermediği mevcut duruma vatandaşların duyarsızlığı da eklenince Harşit Çayının kirlilik problemi kronik bir hal alıyor. Nehir yatağına atılan katı atıklar ile ilgili uyarı levhaları silindiği için işlevselliğin yitirirken, yetkili kurumlar kerhen koydukları bu levhalara dahi ilgi göstermiyor. Silinen tabelalar duyarlı vatandaş ellerine aldığı kalemlerle yazılmaya çalışılırken, çözümün değil bizzat sorunun parçası oluyor. Harşit’te ki kirliliğin önlenmesi için yazılan levhalar kirliliğin bir unsuru olmaya başlıyor.

“Çözüm Eğitimde”

Öte yandan duyarlı çevrelerce yapılan tüm uyarılar, başta yaptığının sonucunu hesap etmeyen çocuklar olmak üzere gençlerin de vurdumduymaz davranışları sebebiyle sonuç vermiyor. Yetkili kurumların basit konulara dahi duyarsız kalması, çözümün değil sorunun bir parçası olduklarını gösterirken, konunun uzmanları bir türlü engellenemeyen kirliliğin ancak ve ancak eğitimle giderilebileceğine dikkat çekiliyor.

“Bu Bir Kültür Meselesi”

Yaşanan kirlilik ile ilgili yazılan yazılarda, yapılan haberlerde, verilen röportajlarda sorunun sadece bir bölgeye ait olmadığı dile getirilirken, “Bu mesele tüm Gümüşhane’nin meselesi. Bizim çeri çöpü dereye atmamız sonucunda maalesef bu kirlilik Torul Barajına kadar ulaşıyor. Bu durumun önüne nasıl geçeriz konusunda geniş kapsamlı konuşmamız, çalışmalar yapmamız gerekiyor. Kültürel bir bilinçlendirme yapmamız lazım. Bizim insanımızın da bu konuda biraz duyarlı olması lazım. Konu ile ilgili duyarlılığı fazla olan çok sayıda insanımız var ancak yeteri kadar hassasiyet göstermeyenler de var” ifadeleri kullanılıyor.