Vali Yavuz, Merkez İlçe Köy ve Mahalle Muhtarları ile Toplantı Yaptı.

Vali Yücel Yavuz başkanlığında yapılan toplantıya Vali Yardımcısı İsmail Özkan, İl Genel Meclis Başkanı Şerif Bayraktar, Özel İdare Genel Sekreteri Ekrem Akdoğan, kurum müdürleri ile köy ve mahalle muhtarları katıldı. 

Toplantıda konuşan Vali Yavuz, “İlçelerde yaptığımız köy ve mahalle muhtarlarımız ve yatırımcı kuruluşlarımızın ildeki temsilcisi olan müdür arkadaşlarımızla, genel meclis üyelerimizle birlikte yaptığımız genel değerlendirme ve istişare toplantılarının merkez ilçedeki kısmını yapıyoruz. Burada  hedeflediğim amaç şu; tam bir istişare ortamı içerisinde, karşılıklı fikir alışverişi içerisinde, bireysel olmamak şartıyla köyümüzle, mahallemizle, ilimizle ilgili konuları istişare edelim, dile getirelim. Bu konuda karşılıklı fikir teatisinde bulunalım ve önümüzdeki süreçte yapacağımız iş ve işlemlere ışık tutalım diye düşündük. Bu manada bir vesile biraraya gelmiş olduk. Bu ortamda bulunan hepimiz, ben başta olmak üzere, hepimizin isminin önünde bir unvan var.  Bu önümüzdeki unvan Türk idare sisteminde  sizlere verilmiş görevi tanımlıyor. Kanunlarla, mevzuatla, vicdan ve akıl ile sizlere verilmiş olan bu görev milletin emanetini tanımlıyor. Esas felsefemiz bu olmalı. Ben şu köyün muhtarıyım dediğiniz zaman bir kere daha düşünmeliyiz arkadaşlar. Ne yapacağız, ne edeceğiz, ne yapmalıyım, ne etmeliyim, bu konuda hem kanun, hem devletimizin koyduğu kurallar, hem beni seçen köy halkım veya mahalle halkım bizden ne bekliyor bilinci içerisinde olunmalıdır. Daha önceki yerlerde de söylediğimi tekrarlıyorum. Her ayın onbeşinde, ben dahil olmak üzere burada bulunan herkese, bu devlet öyle büyük bir devlet ki, emeklilerimiz dahil, sosyal güvenlik kapsamında devletten maaş alan herkes, bu milletin her bir ferdi gidiyor bankaya bakıyor hesabına. Gereğini yapmış mı, görevini layıkıyla yapmış mı yapmamış mı diye ölçmeden, biçmeden, tartmadan peşinen parasını ödüyor. Devlet o kadar büyük ki, güveniyor benim valim diyor, benim muhtarım diyor, benim il müdürüm diyor bu milletin milli ve manevi değerlerine o kadar bağlıdır ki, işini dört dörtlük yapar, bende anında parasını bunun karşılığında öngörülen maaşını, ücretini ödüyorum diyor. İşte bu noktadan sonra vicdanımızla başbaşa kalıyoruz. Dediğim gibi, işini yapıyor mu yapmıyor mu diye sorgulamıyor, güveniyorum sana diyor.  Ondan sonra biz vicdanımızla başbaşa kaldığımız zaman  diyeceğiz ki; ben işimi gücümü, bana verilen yükümlülüğü layıkıyla yerine getiriyor muyum, getirmiyor muyum. Bunun muhasebesini yaptıktan sonra zaten mesele kalmıyor.  Bunu yapacağız. İşimizi dört dörtlük yapacağız, her işin hakkını vereceğiz. Yarım yamalak yapmak yok. Eğer öyle yapacaksak yapmayacağız arkadaşlar, yapmamalıyız. Hakkını vereceğiz. Kanun okunacak bilinecek, buna bağlı tüzük, yönetmelik varsa bunlardan haberdar olunacak. Attığınız her imza haysiyetinizdir. Attığınız her imza sizin bu millet nezdindeki itibarınızdır, haysiyetiniz ve şerefinizdir. Bu sorumluluk ve bilinçle bakacaksınız. Bu millet için, bu ülke için, size güvenenler için yapacaksınız yapacağınız işi. 

 Sayın Başbakan buraya geldiğinde makamda şöyle dedi: “Gümüşhane’nin yeraltı ayrı bir zenginliktir, yer üstü tabiat ve kültürel varlıklar anlamında ayrı bir zenginliktir. Hele insanı ayrı bir değerdir” dedi. Tanımlama bu. Gümüşhane’nin hem il genelinde merkez ve ilçeleri hem de dışarıdaki yaklaşık 600 bin hemşehrimizle birlikte imaj ve intibaı bu. Bu iftihar edilecek bir durum. Peki şu anda derdimiz ne? Aslına bakarsanız şükürler olsun. Çok da fazla bir derdimiz yok. Ancak şu var: Gümüşhane mülki hudutlarında yaşayan bizler, daha iyisine daha güzeline layığız. Nedir bu daha iyisi ve güzeli? Yaşam kalitesi ve konforu anlamında. Ben hep daire müdürü arkadaşlarımıza, genel meclis üyelerimize, belediye meclis üyelerimize, belediye başkanımız, başkanlarımız herkese şunu vurgulamak istiyorum: Yaptığımız bir işte ölçü olmalıdır, yani ben musluğumu açtığım zaman su akacak, kaliteli su akacak, sağlıklı su akacak ama kesintisiz su akacak. Bu elektrik kesilmeyecek, yola çıktığım zaman ayağım çamura basmayacak. Çoluğumu çocuğumu aldığım zaman ayağım kaldırımda taşa takılmadan yürüyebileceğime emin olacağım. Gittiğim zaman parkta veya oturma grubunda çamur olmayacak, herşey pırıl pırıl olacak. Avrupalı bunu başarmış, Amerikalı bunu başarmış. Onlara medeniyeti biz götürmüşüz, temizliği biz götürmüşüz. Nasıl yapmış? İşi kafada bitirmiş. Benim özgürlük alanım, hemen yanımdakinin özgürlük alanıyla sınırlı. Yani ben mandalinayı soydum, kabuğunu atamam arkadaş. Gümüşhane'miz temizlik konusunda takdire şayandır, çok iyi durumda. Temizlik anlamında vatandaşımızdan kaynaklı kirlilikte sorunumuz yok. Bunu gelen misafirlerimiz de söylüyor. Şehir tertemiz. Bir iki istisna tabi ki olabilir ama genelde çok iyiyiz. Yaşam konforu ve kalitesi artacaktan kastım budur arkadaşlar. Köyümüze hizmetin en iyisinin gelmesi gerekir. Köylerimizde altyapı sorunun halledilmesi gerekir. Halledilmediyse başta Vali olmak üzere yetkisi etkisi olan herkes sorumludur. Amma velakin neden olmadığı sorulduğunda haklı bir gerekçe varsa o zaman muaf tutulabilir. Ama ihmalden kaynaklanıyorsa, teferruatla, fasa fisoyla, fitne fücurla, boş lüzumsuz işlerle uğraşılıyor da o asli görev ihmal ediliyorsa, orada vebal boynumuzdadır. Bunu açık ve net şekilde deklare ediyorum” dedi.

Önümüzdeki süreçte en önemli konu su sorunudur.

tartışacağız, belli bir yol haritası belirleyeceğiz ve 2015 yazına öyle gireceğiz.” dedi