MEMUR-SEN'den 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Açıklaması

 8 Mart Dünya Kadınlar günü, kadınların haklarını aramak, çalıştıkları işin karşılığı ücreti alabilmek ve doğum izni talepleriyle başlattıkları mücadelenin yıldönümüdür. Bu mücadelenin 1857 yılında başladığını dikkate aldığımızda geçen sürede fazla bir ilerlemenin olmadığı açıktır. Günümüzde kadınların uğradıkları eşitsizlik ve ayrımcılık halen devam etmekte, kadınların talepleri sürekli gündemdeki yerini korumaktadır. Her 8 Mart’ta, kadınların sorunları ve bu sorunların çözümüne yönelik talep ve önerileri kadın-erkek toplumun her kesiminden dile getirilmekte, ancak gerçekçi adımlar atılmamaktadır.

 Gerçek anlamda hak ettiği değeri İslamiyetle elde eden kadın, geçen zaman içinde kavram kargaşası ve hayatına eklenen sözde kural ve dayatmalarla hakkını aramak zorunda bırakılmıştır. Kadınların uğradığı eşitsizlik, haksızlık ve ayrımcılıklar bir an önce son bulmalıdır. Memur-Sen olarak sendikacılık anlayışımız, özelde kamu çalışanlarının haklarını korumak ve savunmak genelde ise her türlü haksızlığa karşı mücadele etmek, temel insan hak ve özgürlüklerinden yana taraf olmaktır.

 Çalışma hayatında hak ettiği oranda yer bulamayan kadınlara karşı getirilen kısıtlamalar kaldırılmalıdır. Yasa ve yasak koyucuların dayattığı, kadınları eğitim ve çalışma hayatından uzak tutan uygulamalardan vazgeçilmelidir. Bunlardan biri de kadınlara getirilen başörtüsü yasağıdır. İnandığı için başını örtmek isteyen ve bu şekilde hem eğitim almak hem de çalışma hayatında yer almak isteyen kadınların önündeki bu engel en kısa zamanda kaldırılmalıdır.

 Memur-Sen olarak kamuda kılık-kıyafet özgürlüğü talebimizi ortaya koyan, ‘Özgürlük İçin 10 Milyon İmza’ kampanyamıza gösterilen ilgi ve atılan 12 milyon 300 bin imza da bu yöndeki taleplerin haklılığını bir kez daha ortaya koymaktadır. Başörtüsü yasağı dayatmasıyla kadınlara karşı eşitsizlik ve adaletsizlik yapılmaktadır. Bu yasak aynı zamanda kadın kadına eşitsizliktir, kadın-erkek eşitliğine de aykırıdır. Kadına karşı şiddeti önlemek için çalışma yapan ve yasa çıkaran devletin, başörtüsü yasağı ile kendi uyguladığı şiddetten vazgeçme zamanı çoktan gelmiş ve geçmektedir.

 Kayıt dışı istihdamın önemli bir bölümünü oluşturan kadınların iş güvencesine yönelik çalışmalar hızlandırılmalı, bu yöndeki yasaların uygulanması için de titizlik gösterilmelidir. Özel sektörde, işe kolay alınıp, kolay çıkarılacak işgücü olarak görülen kadına karşı uygulanan bu adaletsizliği gidermek ve engel olmak devletin sorumluluğu içindedir.

Kadına karşı pozitif ayrımcılık sağlayan Anayasa değişikliğine öncülük eden Memur-Sen olarak, gerçekleşen bu değişikliğin hayatın her alanında yaygın biçimde uygulanması çağrısında bulunuyoruz. Göstermelik yerine kalıcı uygulamalar yapılmalı, gelip geçici, gündem oluşturma amaçlı çalışmalardan vazgeçilmelidir. Kadınların çalışma hayatında gerek kamu, gerekse özel sektörde, doğum izni, süt izni gibi haklarını kullanması güvence altına alınmalı, bu konudaki istismar ve engellemelerin önüne geçilmelidir.

 Geçen yıl yaptığımız açıklamada, ‘Bir sonraki 8 Mart'a, kadınların sorunlarının çözülmüş olduğunu görerek girmeyi umut ettiğimizi’ dile getirmiştik. Ancak geçen zaman içinde kadınların sorunlarının devam ettiğini üzüntüyle görmekteyiz. Özel gün ve haftalarda verilen sözlerin afaki olmaması, bu sözlerin hayata geçirilmesi için sorumluluk konumundaki herkesin üzerine düşeni yapması gerekmektedir.

Bu duygu ve düşüncelerle, bütün kadınlarımızın gününü kutluyor, şiddetten uzak, engellerden arınmış, kadınların hayatın her alanında hak ettiği şekilde temsil edilmesini diliyoruz.