Gümüşhane Şehir Sohbetlerinde Ahlaki Sorunlar Masaya Yatırıldı; “Ahlakı Olmayanın İmanı Olmaz”

İlim Yayma Cemiyeti tarafından her hafta düzenli olarak sürdürülen “Şehir Sohbetleri” programının konuğu Gümüşhane Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Altuntaş oldu. Hüseyin Nihal Atsız Kültür Evinde gerçekleştirilen programda “Güzel Ahlak” konusu işlendi.

Konuşmasında sadece Türkiye olarak değil İslam Âlemi düzleminde Ahlaki sorunların varlığına dikkat çeken Prof. Dr. Abdurrahman Altuntaş, güzel ahlakın iyi ve faziletli tutum ve davranışları, kötü ahlakın ise kötü huylar ve rezillikleri barındırdığını söyledi.

Konuşmasında ahlak kavramını ayet ve hadis bağlamında değerlendiren Prof. Dr. Abdurrahman Altuntaş, “İnsana bir irade verilmiştir. İyi veya kötünün tercihi de onun tasarrufundadır. Peygamber efendimiz henüz peygamber olmadan önce dahi “Muhammed-ul Emin” olarak biliniyordu. Yalan söylemeyen, dürüst bir insandı. Ticaretinde, akraba ziyaretlerinde, sıkıntısı olanlara yardım etmede, aç ve açıkta olanı koruyup kollamada, misafire ikramda ve daha nice faziletli davranışlarda üstün bir ahlakın en güzel örneğiydi” dedi.

“En Temel Sorun Ahlak Sorunudur”

Ahlak noktasında, “Ben başka değil sadece iyi ve güzel ahlakı tamamlamak ve uygulamak için gönderildim” Hadis-i Şerif’ini hatırlatan Prof. Dr. Abdurrahman Altuntaş, “Naçizane benim düşünceme göre İslam ümmetinin en temel sorununu ahlaki sorunlar oluşturur. Ahlakın iman ile bağlantısı vardır. Namazınız, orucunuz sizi kötülüklerden korumuyorsa eğer yaptığınız ibadette bir sorun vardır. Cihad hakkında konuşuyorsak eğer önce kendi evimizden başlamamız gerekir. En temel şeyden başlayarak çocuklarımızın ahlaki yapısını inşa etmeliyiz” diye konuştu.

“Yönetici Olmak Kolay Bir Hadise Değil”

Hz. Muhammed’in hayatından örnekler vererek Ahlak kavramını açıklayan Prof. Dr. Abdurrahman Altuntaş, “Yöneticilik kolay bir hadise değildir. Bütün dengeleri gözetmek, haksızlık etmemek, adaletle hükmetmek, garibanın halinden haberdar olmanız lazımdır. O nedenle “Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlak bakımında ahlakı güzel olandır” hadisi çerçevesinde yöneticilerin insanlara güzel ahlakla muamele etmesi istenir” ifadelerini kullandı.

“Kimisi Ucuza Almanın, Kimisi Pahalıya Satmanın Peşinde”

İş ahlakı konusunun da son dönemde çok büyük sorunlar olduğunu dile getiren Altuntaş, “ Alan kişi daha düşük fiyata almak için uğraşırken, satıcı ise ederine bakmadan daha fazla fiyata satmak peşinde. Fiyatı belli olan bir mal için bu neyin mücadelesi. Komşusunu inciten kadının hikâyesinde olduğu gibi istediğiniz kadar namaz kılın, oruç tutun eğer haksızlık, ahlaksızlık yapıyorsanız ise ibadetlerinizin bir anlamı olmaz” dedi.

Namuslular ve Namussuzlar

Cemil Meriç’in; “Bu ülkede sağcı, solcu, ilerici, gerici yoktur. Namussuzlar ve namuslular vardır, siz namuslulardan olun” sözünü hatırlatan Altuntaş, “Burada namuslulardan kasıt güzel ahlaklılardır. Yaptığı işin hakkını verenler vardır, hakkını vermeyenler vardır” diye konuştu.

“En Büyük Miras Güzel Ahlaktır”

Ailelerin çocuklarına bırakacağı mirasın mal, mülk, ilim olmadığına işaret eden Altuntaş, “Çocuklarınıza bırakacağınız en önemli miras güzel ahlaktır. Geçmişte medreselerimiz mescitlerin yanında inşa edilmiştir. İlim erbabı insanların güzel ahlakla buluşturulmadığı durumda, Yenidoğan çetesi, kesilen kolonlarla yıkılan evlerin müteahhitleri, oğlunu Amerika’ya kaçıran yazarlar ortaya çıkar. Peygamber efendimiz ise suç işleyenin kızı olması halinde dahi cezasını kendisinin vereceğini söylüyor. Mevlana hazretleri onun için, “Girdim ilim meclisine, eyledim talep, dediler ilim geride, illa edep illa edep” diyor. İlim tahsil etmek için tevazu elbisesini giymek zaruridir” ifadelerini kullandı.

Küçük şeyler, Büyük Yekûnlar

Basit ahlaki kuralların uygulanması halinde pek çok şeyin değişeceğine vurgu yapan Altuntaş, yapılacak her işe besmele ile başlanmasının önemini, selamlaşmayı yaygınlaştırmak, şükredici olmanın hazzına varmak, kötü sözleri hayatımızdan çıkarmak gibi küçük şeylerin büyük yekûnlar oluşturduğunu anlattı.

Haber :Hüseyin Özgün