Gümüşhane'de Madencilik Basın Toplantısı Gerçekleşti!

7 Aralıkta Valiliğin Kordinatörlüğünde Gümüşhane'de Madencilik Sorunları ve Çözüm Önerilerini kapsayan bir toplantı yapıldı. Maden Şirketlerinin temsilcileri, ilgili Kurum ve Kuruluşların temsilcileri ve Siyasi Parti İl başkanlarının katıldığı bu toplantıda CHP İl Başkanlığı olarak görüş ve önerilerimizi dile getirdik.

Gümüşhane 08.12.2016, 17:40 08.12.2016, 18:07

Gümüşhane'de Madencilik Basın Toplantısı Gerçekleşti!

BASIN AÇIKLAMASI

7 Aralıkta Valiliğin Kordinatörlüğünde Gümüşhane'de Madencilik Sorunları ve Çözüm Önerilerini kapsayan bir toplantı yapıldı. Maden Şirketlerinin temsilcileri, ilgili Kurum ve Kuruluşların temsilcileri ve Siyasi Parti İl başkanlarının katıldığı bu toplantıda CHP İl Başkanlığı olarak görüş ve önerilerimizi dile getirdik.

Kamuoyunun bilgi edinme hakkı ve şeffaflık politikamız gereği orada dile getirdiğimiz konuları halkımızla paylaşmak istiyorum. Özetle üzerinde durduğum ve vurguladığım hususlar şunlardır:

1. Evet Gümüşhane'de Madencilik özellikle istihdam açısından önemlidir ancak; sektörün karekteristiği gereği; ciddi ve ihmal edilmemesi gereken çevresel etkileri ve olumsuz yansımaları da mevcuttur. Şu görüşümüzde ısrar ediyoruz ki; bir şehirde “Çevre ve Doğanın korunması, Organik tarım ve hayvancılık, tarih ve doğa turizmi; Madencilikle paralel ve aynı anda gidebilecek hususlar değildir. Bu ilin gerçek sahibi olan halkımız bu konuda tercihini yapmak durumundadır. Özellikle Süleymaniye Mahallesi bölgesinde “40 Pavli” denilen bölgeye yeni saha açılmasını istemiyoruz.

2. Gümüşhane'de Açık ve Kapalı saha madencilk (Çimento Fabrikası ve Taş ocakları da dahil) ciddi çevresel sıkıntılara yol açıyor. En önemlileri olan; toz, yeraltı sularının ve havamızın kirlenmesi ve radyasyon oranının (Gümüşhane'de radyasyon oranı 150 mikron seviyesinde ve bu oran karadeniz ve Türkiye ortalamasının iki katı düzeyindedir.) insan sağlığı ve özellikle de Kanser vakalarındaki görülür artışa etkisi mutlaka araştırılmalıdır.

3. Maden şirketleri Gümüşhane'nin kara kaşı kara gözü için burada faaliyet göstermiyor, hedefleri maksimum kardır. Nitekim çoğu çalışanlarına sadece asgari ücret vermektedir. Yarın rezervleri bitirip bu şehri terkettiklerinde ne bu madenciler ne de bunların denetiminde gereksiz hoşgörü ve tölerans içerisinde olan bürokratlar burada olacak, ama bizler veya bizlerden sonra gelecek Gümüşhane insanı burada yaşamak durumunda kalacak. O nedenle nasıl bir çevre bırakılacağı konusu uzun ve serin kanlı bir biçimde tartışılmalıdır. ÇED Raporlarında sakıncalı bir husus yok savunmasına katılmıyoruz. Çünkü bu ülkede bu raporların nasıl verildiğini ve “Mevzuata takılmayın” yaklaşımını biliyoruz. Yasa ve hatta anayasa tanımayan yaklaşımların, yönetmelikleri ne kadar ciddiye alacağı tartışılır. Maden sahalarında yer altında çalışanların dışında maden şirketlerinin özellikle de kimyasal işlerinde çalışanların da yıpranma hakkı bir an önce verilmelidir.

4. Organize sanayi içerisine Atık Su havuzu ve atık depolama alanı kurulması son derece sakıncalıdır. Orada pestil köme gibi gıda üretimi de yapılmaktadır. İnsanların sağlığı hiçe sayılamaz.

5. Karaca Mağrasının karşısındaki alana Çimento fabrikası için taş ocağı açılmasına kesinlikle karşıyız ve bunu engellemek için elimizden ne geliyorsa yapacağız.

6. Maden Şirketlerinde personel istihdamı konusunda özellikle üst düzey yöneticiler ve mühendis kadrosu “Gümüşhane'de yeterli kalifiye elaman yok” teziyle dışardan temin ediliyor. Bu görüşe katılmıyoruz. İlimizin yetişmiş kalifiye insan kaynağı vardır, yeter ki bunlara fırsat ve ortam yaratılsın. Bir diğer husus da bu şirketlerin mümkün olan bütün ihtiyaç ve alımlarını bu ilden karşılamasını istiyoruz.

7. Koza Madenciliğin yeniden açılması hazırlıkları devam ederken, yeni alınacak personelde lise mezunluğu şartı aranması yani; ilk okul ve orta okul mezunlarının da çalışabilme hakkını ellerinden almak doğru değil. Diğer taraftan iş başvurusu alınırken insanların AKP'ye üyeliğe yönlendirildiği, önce üye ol ve gel dendiği duyumları ciddi olarak kamuoyunda konuşuluyor ve bu konuda elimizde somut bilgi var, ayıptır, yazıktır ve günahtır.