Çimen'den, 18 Mart Mesajı !

Mesajında; bundan 98 yıl önce Çanakkale’de yazılan destanın ruhunun milletin ruh kökünde her daim diri olduğunu belirten Çimen," Herkes iyi bilmelidir ki aziz şehitlerimizin kanlarıyla suladıkları ve bizlere emanet ettikleri bu kutsal vatan toprakları, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da milletimiz  tarafından en kutsal emanet olarak korunacaktır. Vatanımızın ve milletimizin bölünmez bütünlüğüne kasteden vatan hainleri dün olduğu gibi bugün de yarın da aziz milletimizden gereken cevabı alacaktır. Çanakkale’de bedenlerini siper ederek şahadet şerbetini içen farklı etnik kökenlerden ama aynı milletin mensubu   aziz  şehitlerimiz ,vatanımızın  mayası, istikbalimizin ise teminatıdırlar. 10 yıl içinde şu Çanakkale şehitliklerinin o içler acısı hali bir  hatırlansın,  burayı şanına yakışır bir görüntüye hükümetimiz kavuşturduktan sonra yılda sadece 200 bin kişinin ziyaret ettiği o şehadet mekanına, bugün yılda 2 buçuk milyon ziyaretçi geliyor. Milliyetçilik istismarı yaparak milletimizi kafatasçılığa, kavmiyetçiliğe mahkum edenlere en büyük ibret, en büyük ders ,Çanakkale Destanı’dır "dedi.

Çimen,"Bugün 18 Mart Şehitler günü, aynı zamanda Çanakkale Zaferinin 97. yıl dönümü. Çanakkale zaferi, dünya tarihinde bir dönüm noktasıdır. İslam’ın sancaktarı milletimizi Anadolu’dan atmak,  İslam coğrafyasını işgal etmek amacıyla oluşturulan haçlı ittifakının hevesinin kursağında kaldığı, yüz binlerce vatan evladımızın dünyadaki en kıymetli varlığı olan canını gözünü kırpmadan Allah yolunda vatan ve millet için feda ederek şahadet şerbetini içtiği bir kahramanlık destanıdır Çanakkale zaferi. Hiçbir dünyevi beklenti içerisinde olmadan, milli birlik ve beraberlik duygusu içerisinde, Allah için, vatan için, millet için, bayrak için,  din ve namus için şehitlerimizin aziz kanları ile yazılmış bir fedakârlık destanıdır Çanakkale Zaferi.  İstiklal marşı Şairimiz Mehmet Akif Ersoy bu destanı yazan aziz şehitlerimize olan duygularımızı ne güzel ifade etmiştir;

Âsım'ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek.

Şûhedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar...

O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar...

Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,

Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!

Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!

Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.

Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...

Bedr'in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

"Gömelim gel seni tarihe" desem, sığmazsın.                                                                                             Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana âğuşunu açmış duruyor Peygamber.

Bu vesile ile kanının rengini ay yıldızlı bayrağımıza, canının azizliğini vatanımıza vermiş olan bütün şehitlerimizi saygı, minnet ve şükranla anıyor, Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun."dedi..