GÜMÜŞHANE VE YAYLACILIK

Güneşe daha yakın olmanın ve bulutların üstünde güzel bir gün geçirmenin mekânıdır Gümüşhane yaylaları. Yayla ve yaylacılık denince akla ilk gelen güzide illerimizin başında gelir Gümüşhane. Soğuksuları ve eşsiz doğa manzaraları ile sizi adeta kendine âşık eder yaylalarımız. Oralarda hissedersiniz ciğerlerinizin varlığını. Oralarda dokunur bedeninizin bamteline serin bir rüzgâr. Oralarda yaşadığınızı farkına varırsınız. Sıkıntılarınızı unutur, eğlenmenin tadını çıkarırsınız. Oralarda algılarsınız hala yaşanabilecek doğal bir dünyanın varlığını. Oralarda yaşarsınız gece uyuyunca derin bir uykuya dalmanın zevkini ve sabah uyanınca tertemiz bir gökyüzü maviliğinin güzelliğini… Derdim eskiden olsa

Ama şimdi oralara da el attı çimento fabrikaları. Artık kocaman beton yığınlarını bu güzelim doğa harikası yerlerde neredeyse görmemek imkânsız. Hep birlikte şehirlerimizi berbat ettik. Nefes alacak yer bırakmadık kendimize, şimdi sıra yaylalara geldi. Son 10 yılda yaylalarda yapılan çarpık ve düzensiz yapılaşmayla Gümüşhane eski Valimiz bir hayli mücadele etmişti fakat tam bir başarı sağladığı söylenemez.

Sayın Valimiz Yusuf MAYDA bu konuda yeni bir strateji geliştirmeli ve tavizsiz davranmalıdır. Yaylalarımız ülkemizin akciğerleri konumundadır. Betonlaşma ve düzensiz, şekilsiz yapılaşma biran evvel durdurulmalıdır. Yaylaların kaderi bir Muhtarın eline bırakılmamalıdır. Bütün yaylalarımızın fotoğraflaması yapılıp her yıl ilkbahar ve sonbaharda kolluk kuvvetleri tarafından betonlaşma olup olmadığı kontrol edilmelidir. Betonlaşmaya gidenler hakkında cezai işlemle birlikte Kolluk kuvvetleri eşliğinde yapılan beton yığını yıkılmalıdır. 

Tüm bunları yaparken de yaylacılıktan halkı soğutmamak gerekir. Yayla evleri desteklenmeli, insanlara yardımcı olunmalıdır. Ahşap evler için Devletin ilgili kurumları ihtiyaç niteliğinde yaylalara kereste vermelidir. Yaylaların yol sorunları halledilmelidir. Her şeyden önemlisi insanlar yaylacılığa özendirilmelidir.