Aşırı Yağışlar Sel ve Su Baskınları

Gümüşhane Üniversitesi Meslek Yüksekokulu İnşaat Bölümü Öğr. Gör. Halil İbrahim Karahanoğlu, Gümüşhane yağmur suyu sistemlerindeki eksikleri tespit ederek önerilerde bulundu.

Karahanoğlu, Karadeniz ikliminin hâkim olduğu Gümüşhane ilinde yağmurun en fazla yağdığı mevsimin, sonbahar ayları olan eylül ekim ve kasım ayları olduğun u8 belirterek, “Her yıl bu mevsimde aşırı yağmur yağdığında sel ve su baskınlarına sebep olmaktadır. Gümüşhane ilimizin yerleşimin her iki yakasında dik eğimlere sahip yamaç araziler bulunmaktadır. Kent yerleşiminin bu topografik yapısı drenaj tesislerinin ve toplama kanal ve borularını yeterli olmaması ayrıca tıkalı olması nedeniyle caddelere taşarak su baskınlarına, araç trafik seyrini engelleyip kazaya sebebiyet ve yayaların yürümesine engel olmaktadır” dedi.

“Yerleşim Yerleri Sular Altında Kalabilir”

Gümüşhane yerleşim yerlerindeki çevre ve alt yapı sistemlerinin sağlıklı şartlarda sürdürülebilmesi için yağmur suların toplanması, uzaklaştırılması ve dere gibi alıcı ortamlara verilmesi gerektiğini ifade eden Karahanoğlu, şöyle devam etti: “Bu yapılmadığı takdirde yerleşim bölgeleri aşırı yağmur yağması durumunda sular altında kalabilmektedir. Gümüşhane ilimizin yağmur suyu kanal sistemlerinin mevcut durumu araştırılarak, yağmur suyu kanal, ızgara ve rögar olan yerlerdeki eksiklikler ve hatalar belirlenmeye çalışılmıştır. Çalışma sonucunda eksiklikler tespit edilmiş olup çözüm önerileri sunulmuştur.”

“Şehrin Altyapı Sistemi Yetersiz”

Şiddeti fazla olan yağışların genellikle kentte su baskını ve taşkınlarının oluşmasına sebep olduğunu dile getiren Karahanoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Bunun nedeni şehrin altyapı sisteminin yetersiz oluşudur. Gümüşhane ilimizde yapmış olduğumuz incelemeler ve fotoğraflardan da görüleceği gibi çoğu caddelerimiz ve karayolu güzergahında yeterli sayıda ızgara olmayıp ve uygun ölçülerde önem arz eden yerlere konulmamıştır.Gümüşhane Üniversitesi Karayolu güzergahında her iki tarafında yaya kaldırımları bordürü ile çevrildiğinden uzun mesafede yolun sağında ve solunda herhangi bir ızgara ve su kanalı olmadığından yol yüzeyinde biriken sular araç trafiğini olumsuz yönde etkilemesi ve yol kaplamasının bozulmasına ve yol çökmelerine sebebiyet verecektir. Yapılması gereken yol yüzeyinin eğimi ve yağmur suyunun akış yönünde 50 metrede bir yağmur debisini karşılayacak ızgara ve bordür oluğu konulmalıdır. Konulan ızgara Harşit çayına kanallar vasıtasıyla drene edilmelidir.”

“Biriken Sular Araç ve Yaya Trafiğini Tehlikeye Sokuyor”

Bağlarbaşı mahallesi belediye blokları önündeki karayolunda bulunan rögar yetersiz ve tıkalı olması nedeniyle işlevini yapamadığını dile getiren Karahanoğlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Taşması durumunda Bloklara giden site yolundan taşarak bodrum çevresi su ile dolacaktır. İl Jandarmanın karşısında fotoğrafta da görüldüğü gibi yeni mahalle girişinde karayolu güzergahından gelen ve yan tali yoldan gelen sağanak sularını drene edecek herhangi bir bordür ve ızgara bulunmadığından sular birikerek yayaların geçişini engellemektedir. Karayolu üzerinde bulunan okur market karşısında fotoğraf da görüldüğü gibi bir adet ızgara bulunmaktadır. Fakat belli bir standarda sahip olmadığından yağmur suları aşırı derecede birikerek yaya ve araç trafiğini tehlikeye sokmaktadır.”

“Kavşak ve Kavşak Çevresi”

Önemli sorunlardan diğer birinin de Karşıyaka ışıklarının bulunduğu kavşak bölgesi olduğuna dikkat çeken Karahanoğlu, “Kavşak ve kavşak çevresi düzenlemesinde yapılması gereken yağmur suyu giriş yapıları ve özellikle kavşaklarda bulunması gereken ve yaya geçitlerinden önce inşa edilen yağmur suyu ızgaraları mevcut değildir. Cadde de toplanan sular hem vatandaşlar hem de sürücüler için büyük sorun arz etmektedir. Yağmur suyu sistemlerinin sadece inşa edilmiş olması yeterli değildir. Osmangazi camii yokuşun da bulunan ızgara tıkalı olması nedeniyle su birikintisi meydana gelmektedir belli periyotlarla ızgaralar çıkarılarak içerisinde biriken teresubat ve katı atıklar temizlenmelidir” dedi.

Karahanoğlu, açıklamasının sonunda ise şu ifadeleri kullandı: “Sonuç olarak öncelikle ana yollardan başlayarak yağmur suyu kanalları ve giriş yerlerini planlanması, projelendirilmesi ve inşa edilmesi gereklidir. Yapılmış olan, yapılan ve yapılacak olan yağmursuyu giriş yerlerinin ve kanallarının bakımları ve temizliği belirli periyotlarla yapılarak daha ranta bil çalışması sağlanmış olur. Yol drenajlarının hesabında ve projelendirilmesinde debi miktarları göz önüne alınarak hesap yapılmalıdır.”