banner333

banner309

06.07.2012, 18:40

FULAR YULAR MESELESİ

Varlılığını boynumda memleket sevdası gibi efil efil taşıdığım, vazgeçilmezim, kıyafetimden eksik etmediğim en sevdiğim aksesuvar olan fuları altı ay takmama kararı aldım. İstemeye istemeye, ayaklarımı yere vura vura da olsa en az altı ay fular mular takmak yok.               Ya savaş ilan ediyorlar ya barış. Bir orta yol bulamadılar gitti. Bu halk bunlarla ne yapacak, nasıl yapacak? bilinmez. Keyifler kaçık, suratlar asık. Çıkın sokağa kimin yüzüne bakarsanız bakın aynı mutsuz ifadeyi göreceksiniz. Deneyin göreceksiniz.Siz kimseye pazarlıksız çürük fındık bile vermezken, insanlarımız senelerdir yolda, izde, sokakta barış mesajları verdi. Aşınmaz denilen yollar aşındı. Yıllar aşıldı.   Barış şarkıları söyleyen gençlerimizi okul yollarında, sokak köşelerinde kıstırıp kıstırıp kollarını çimdiklemediniz mi? “Bak delikanlı ayağını denk at, yoksa karışmam” dediniz de şimdi no’ldu? Çuvalı unutmadan şimdi de başınıza güneş mi geçti? Devletin zirvesinde içinden barış geçen görüşmeler, kıpraşmalar, hediyeler; fularlar gırla.O dönem hukuk fakültesi öğrencisi Evren sazıyla gece mekanlarında barış şarkıları söyledi diye benzer zılgıtı yiyenlerdendi. Geldik bugüne. Şimdi avukatlık yapan aynı Evren ne diyor biliyor musunuz? “Hak, hukuk, demokrasi diye diye tepemize çıktılar. Tam tersi kendilerini acındırıp iyi niyetlerimizi sömürdüler. Bilseydim bunların iç yüzünü kılımı kıpırdatmazdım. Solcuydum ama bunların yüzünden milliyetçi oldum.” Evet, son cümleyi de Avukat Evren söyledi.                                                                     
Bu ülkenin bu Cumhuriyetin aydınlık insanları yıllardır barış çağrıları yapıyordu ama duyan eden olmadı. Farklılıkları zenginlik olarak görüp yaşayan insanların birbiriyle sorunu yokken sorunlu hale getirip de şimdi kurtarıcılığa soyundunuz he, mi? Barış ilanları, hediye fularlar… Siz kimseye pazarlıksız çürük fındık bile vermezsiniz. Hayırdır? Bir araya gelip konuştuğum hemen her insan belirsizlik ve gelecek kaygısıyla yaşadığını dile getiriyor, belli ediyor her şeyden önce. Bu satırları yazan da dahil asık suratlı bir toplum haline getirildiğimizi söylersek yanıltıcı olmaz. Üstüne üslük bu günlerde Hillary Hanım’a şiir yazıyorum. Bitince okursunuz nasılsa ama ne zaman biter bilemem. Ne şiir severim, ne şiir yazmayı, okumayı ne de Hillary Hanım’ı. Yetmiyormuş gibi şimdi de devlet, memleket sevdası gibi varlığını boynumda severek taşıdığım güzelim fularımla, o vazgeçilmezimle aramızı açtı.  Söylemeyelim bunları isteniyor ama sonunda, “Körün taşı gelip bize vuruyor.” 
Başına güneş geçenleri milletin iradesi diye masaya oturtursanız, ondan geriye kaygan zeminli, yumuşacık, ipince ipekli fularlarla atıf yapmak kalır; atıf. Kaptırılan yulara atıf. 
        Sevim Dabağ
       [email protected]
Yorumlar (0)
2
az bulutlu
Namaz Vakti 22 Kasım 2024
İmsak 05:41
Güneş 07:09
Öğle 12:13
İkindi 14:44
Akşam 17:07
Yatsı 18:30